BİLGİN HAVADİS’LE BİR ARADAYDI: Ünlü tiyatrocu, oyuncu Hakan Bilgin; hem Radyo Havadis’e konuk oldu hem de Havadis’in sorularını içtenlikle yanıtladı
ÇOK GÜZEL BİR ADA: Kıbrıs’ın çok ciddi bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs’ta çok güzel şeyler olabilir. İnsanıyla, kültürüyle, arazisiyle çok güzel bir ada.
Gizem DAVULCU
Türkiye’nin ünlü oyuncusu Hakan Bilgin “Farkındalığın fark edilişi” konulu seminer ve söyleşi programı kapsamında Gökhan Aracı organizatörlüğünde ülkemizde Yakın Doğu Üniversitesi’nde lise öğrencileriyle bir araya geldi. Öğrencilere ön yargılarından kurtulmalarını, kendilerine değer vermelerini ve sabah kalktıklarında gülümsemelerini öğütleyen Hakan Bilgin söyleşi sonrası gazeteniz ve radyonuz Havadis’i ziyaret ederek sorularımızı hem radyoda hem de röportajımızda içtenlikle yanıtladı.
Bizi sizinle buluşturan “#gülümsesen yeter” projesi ile ilgili bilgi verir misiniz?
Bunca zaman içerisinde birçok sinema filmi, dizi filmi, tiyatroda oynadım. Şu anda 50 yaşındayım ve bunca yıldır yaşadıklarımı, öğrendiklerimi anlatabileceğim bir platform yaratmak istedim. Bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında Yakın Doğu Üniversitesi’yle de böyle bir iş birliği yaptık. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında bu güne kadar Türkiye’de 22-23 yer gezdik. Bunun bir ayağı olan Kuzey Kıbrıs’ta Yakın Doğu Üniversitesi’nde Kıbrıslı çocuklarla bir araya geldik. Amacımız gittiğimiz yerlerde çocukları, gençleri bir araya toplayıp, onlara motivasyon vererek, mutluluğun önemi, değerli olduklarını hatırlatarak “#gülümsesenyeter” diyerek onları buna ikna ederek oradan öyle çıkıyorum. Bundan sonra da Türkiye’yi karış karış dolaşmaya devam edeceğim.
Bu proje nasıl doğdu?
Bundan bir yıl önce Yakın Doğu Üniversitesi’ne gelmiştim. O zaman da üniversite öğrencilerine “Ben sizin Hakan abiniz olsaydım ne anlatıyorsam onu anlatırım.” dedim. Ben çok magazinsel bir adam değilim, aksine hep öğretici bir adam olmuşumdur. Boş vaktin mutsuz, dolu geçen vaktin ise verimli olduğunu anlatıyorum. Önyargılarınızdan kurtulun, öfkeyi kontrol edin, küfür dünyanın en saçma şeyidir gibi fikirlerimi söyleyip sonar da gülümsemeye bağlıyoruz.
Böyle bir söyleşi sonrasında çıkışta bana dediler ki biz sizinle çalışmak istiyoruz. Ben nasıl yaparım, o kadar hoca varken, dedim. Yok dediler bu farklı bir şey. Çocuklardaki gelişimi gördük, siz çocuklara Hakan abileri olarak öğütler verin, çalışalım dediler. Biz de Türkiye’de lise talebeleriyle bu şekilde çalıştığımızı “Farkındalığın Fark Edilişi” semineri adı altında ve “#gülümsesenyeter” hashtag’ı ile Türkiye’yi gezdiğimizi, ayni şeyi Kıbrıs için de yapabileceğimizi söyledik. Biz de böylece yola çıktık.
Oyunculuğa geri dönelim. Nasıl seçtiniz oyunculuğu?
Ben seçmedim, meslek beni seçti. İşletme mezunuyum ve memur çocuğu olduğum için de çalışmak zorundaydım. Bu arada beni mutlu eden şey olan tiyatroyu yapıyordum. Bir gün şirket battı, ben de tiyatroya devam etmeye başladım ve bir süre sonra tiyatro benim mesleğim oldu.
Sizi hep komedilerde görüyoruz. Neden komediyi tercih ediyorsunuz?
Ben tercih etmiyorum, hayat tercih ediyor. Siz bir işte başarılıysanız o üstünüze yapışır. Bu da biraz böyle. Ben aktörüm, oyuncuyum. Her rolü oynarım ama gelen tekliflerde çoğunlukla komedi var. Risk almıyorlar. Adam zaten komedide iyi riskle atmayalım, komedi oynasın; diyerek işi kapatıyorlar.
Hayalinizdeki rol nedir peki?
Kötü adamı oynamak istiyorum. Sokakta taşlanacak kadar kötü bir adamı oynamak istiyorum. Bir gün inşallah o günleri de göreceğiz.
Kıbrıs hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kıbrıs’ın çok ciddi bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Kıbrıs’ta çok güzel şeyler olabilir. İnsanıyla, kültürüyle, arazisiyle çok güzel bir ada. Çok güzel işler yapılabilir. Fakat sanki Kıbrıs halkının üzerinde bir toprak var ve var olan sistemin içerisinde böyle iyiyiz, diyerek o toprağı atamamışlar. O rehavet atılsa burada çok değerli işler yapılabilir.
Fotoğraflar: Hakan TOPALOĞLU
