Mont Pelerin’de müzakerelerin son gününde tansiyon çok yüksekti.
Uzlaşma formülleri havada uçuşurken Lefkoşa’da burada varılacak olası bir uzlaşmanın nasıl karşılanacağı sorusu işleri hep zora soktu.
Tam ‘’Bu iş oldu tamam’’ denilen anlarda Lefkoşa’nın Güney tarafı ile Rum Liderin yaptığı telefon görüşmeleri sıkıntılara neden oldu.
Son dakika DİKO Başkanı Nikolas Papadopoulos’un büyük harflerle bir tweet atarak kimsenin kendilerine ulusal konseyde danışmadan Mont Pelerin’de herhangi bir bağlayıcı karar almaması gerektiğini açıklaması işleri iyice bir zora soktu.
Gözler Rum Lider Nikos Anastasiades’e çevrildi.
Anastasiades gelecek seçimleri mi, yoksa Kıbrıs’ın geleceğini düşünerek mi hareket edecekti?
İşte bütün mesele bu idi. Gelinen dün neler yaşandı bir anımsayalım.
Dünkü müzakerelerde sabah yapılan liderler görüşmesi sonrasında taraflar kendi ekipleri ile ayrı ayrı değerlendirme toplantılarına geçtiler.
Öğleden sonra yapılacak görüşme öncesinde sözün artık liderlerin vereceği siyasi kararda olacağı bir noktaya gelindi.
Tabii ki gün boyunca kıran kırana yapılan pazarlıklar, yaşanan gerginlikler sinirleri zaman zaman gerdi.
Heyetten bir yetkili içinde bulundukları durumu “Müzakerelerin dibindeyiz, gerginiz, başımızı kaldıracak ne vaktimiz ne de halimiz kaldı” diyerek özetledi.
Yaşanan kıran kırana pazarlıklar ve gerilimler sonucunda iş akşam saatlerinde öyle bir noktaya getirildi ki siyasi cesaret ve kararlılık varsa çözüm yolunda önemli bir adım daha atılabilecekti.
Sürecin bu noktaya gelmesinde Türk tarafının yaptığı açılımın önemli bir etkisi oldu.
Özellikle Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yapıcı ve çözüm odaklı çıkışları…
Akşam saatlerinde biraz gecikmeli olarak başlayan liderler zirvesinde mutabakat için herşey hazırdı.
Ama Güney Kıbrıs’tan red cephesinden yükselmeye başlayan sesler Anastasiades üzerinde baskı oluşturmaya başladı.
Güney Kıbrıs’taki siyasi partilerden DİKO ve diğer bazıları Ulusal Konsey toplanmadan Anastasiades’in bir karar vermemesi gerektiğine işaret ettiler.
İlk başta Anastasiades’in bu çağrıları dikkate almayacağı yönünde bilgiler geldi.
Daha sonra Mont Pelerin ile Güney Lefkoşa arasında telefon trafiği hızlanmaya başladı.
Telefonlar arttıkça masadaki hava da değişi.
En son DİKO Başkanı’nın attığı tweet haberi geldi.
OHİ cephesinin kazan kaldırması Nikos Anastasiades’i iyice köşeye sıkıştırdı.
Durum daha da zorlaşmaya başladı.
Bunun üzerine Anastasiades süre istedi. Yapılan değerlendirmeler sonrasında tek çıkış yolu Anastasiades’i daha fazla zora sokmadan süreci ileriye taşıyacak ara formülü gündeme getirmek olarak belirlendi.
Türk tarafı Anastasiades’in bir haftalık ara talebine daha önceden varılan mutabakatın gelecek hafta yapılacak görüşmede kaldığı yerden ileriye taşınması kaydıyla yeşil ışık yaktı.
Yani müzakerelerin kaldığı yerden ayni formatla zaman kaybına neden olmadan devam etmesi koşuluyla…
Sonuçta Türk tarafı çok istekli olmamakla birlikte sürecin kopmadan 20 Kasım Pazar günü İsviçre’de Mont Pelerin’de devam etmesini kabul etti.
Umalım geçecek zaman içerisinde Rum Lider kendisini Ohi cephesi cenderesinden iyice bir kurtarır ve süreç hızla devam eder.
Çünkü zaman daralıyor.
