GAÜ Akademisyeni Acar 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası dolayısıyla uyardı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
Kıbrıs

GAÜ Akademisyeni Acar 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası dolayısıyla uyardı

gaü

Kanser haftası olarak bilinen Nisan ayının ilk haftası dolayısıyla Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Zafer Acar kanserde erken tanıya dikkat çekti.

1-7 Nisan tarihleri arasındaki Kanser haftası olarak bilinen bu haftanın amacı, kamuoyunun kanser gibi önemli halk sağlığı sorunu üzerine bilinçlendirilmesini sağlamaktır. Günümüzde önemli bir halk sorunu olan kanser, nedeni bilinen ölümler sıralamasında, kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sıradadır. Bu nedenle bazı bilinçlendirme ve farkındalık çalışmaları yapmak, erken teşhis gibi konular oldukça önem taşımaktadır. Sık görülen bazı kanser hastalıkları şunlardır; Meme kanseri, Akciğer kanseri, Prostat kanseri, Kalın bağırsak kanseri, Cilt kanseri, Yumurtalık kanseri, Rahim kanseri, Kan kanseri.


  1. Meme kanseri

Süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanalları döşeyen hücrelerin, anormal hızda ve şekilde çoğalarak yayılmasıdır. Erkeklerde de nadiren görülmektedir.

 

Meme kanserinin belirtileri nelerdir?

Meme kanserinin henüz erken dönemde tanısı için;

Düzenli olarak kendi kendini muayene yöntemi uygulanmalı ve Ultrasonografi ve mamografi gibi bazı görüntüleme tetkikleri periyodik olarak yapılmalıdır. Kadınlar ayda bir kez adet dönemleri bittiği dönemde her iki memelerini en az 15 dakika süre ayırarak dikkatlice muayene etmelidir.  Bu amaçla yüz yukarıya gelecek şekilde sırt üstü yatarak; sağ eliyle sol, sol eliyle de sağ meme dikkatlice ve hafifçe bastırılarak bütün alanlar incelenmeli, daha sonrada koltuk altları kontrol edilmelidir.

 

Tedavi yöntemleri nedir?

Meme kanserlerinin asıl tedavisi cerrahidir. Biyopsi yapılarak kesin tanı konulan hastalarda hastalığın ilerleme durumuna bağlı olarak farklı genişlikte yapılan operasyonlarla hastalıklı dokular belirli bir güvenlik mesafesi konularak genişçe çıkarılır. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde ilaç tedavi yapılarak, hastalığın nüks etmesi önlenmeye çalışılır.

Gerekli olan durumlarda ışın tedavisi de kullanılabilir.

 

Erken teşhis için;

Özellikle 30 yaş sonrasında her ay kendi kendini muayene,  yılda bir ultrasonografi ve mamografi ile kontrol (yakın akrabalarında meme kanseri olanlarda 6 ayda bir yapılmalıdır), önemlidir. Kendi kendini muayene esnasında en ufak bir kitle şüphesinde,  derhal bir  genel  cerraha  muayene olunmalıdır. Unutmayalım ki sağlık konusunda biraz kuruntulu olmak,  genelde yaptığımız gibi ihmalkârlıktan daha iyidir. Erkeklerde de aynı şekilde memelerinde her hangi bir kitle ortaya çıktığında derhal uzman bir doktora başvurmalıdır.

 

  1. Akciğer kanseri

Akciğer kanseri, Ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanser tipidir. 20 yıldan fazla sigara içen 3 erkekten birinde, 30 yıldan fazla içen 2 erkekten birinde, akciğer kanseri ortaya çıkar. Akciğer kanserinde ölüm oranları oldukça yüksektir. Ülkemizde akciğer kanseri ortaya çıkan hastaların ancak 5 de biri 5 yıldan daha uzun süre yaşayabilmektedir.

 

Akciğer kanserinin belirtileri nelerdir?

Akciğer kanseri genel olarak erken belirti vermez. Bu nedenle erken tanı ancak tesadüfen yapılan tetkiklerde veya düzenli olarak yapılan tarama programlarında ortaya çıkar. Bir ayı geçen süre ile devam eden öksürük, öksürükle beraber kan gelmesi, nefes darlığı, kilo kaybı, kemik ağrıları, ses kısıklığı veya boğuk ses gibi belirtiler ortaya çıktığında genellikle ileri dönem kanser olduğundan şüphe edilir.

 

Akciğer kanserinin erken tanısı için ne yapılmalıdır?

Diğer kanser türlerinde olduğu gibi,  Akciğer kanserlerinde de erken tanı çok önemlidir. Direk olarak çekilen akciğer röntgenleri ile akciğer kanserlerinde erken tanı koymak genellikle mümkün değildir. Bu nedenle özellikle risk grubunda bulunan hastaların her yıl akciğer tomografisi çektirerek akciğerlerinde şüpheli odakların bulunup bulunmadığını tespit ettirmeleri gerekir.

 

Akciğer kanserlerinin tedavisi nasıl yapılır?

Akciğer kanserlerinde esas tedavi cerrahidir. Biyopsi yapılarak kesin tanı konulduktan sonra, Kanser dokusu çevresi ile beraber genişçe çıkarılarak operasyon yapılır. Ameliyat öncesi ve sonrasında ilaç tedavisi yapılabilir. Gerekli durumlarda tedaviye ışın tedavisi de eklenir. Destekleyici tedavi olarak Propolis kullanılabilir.

 

  1. Prostat kanseri

Erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türlerinden biridir.Yaşın ilerlemesi ile beraber prostat kanseri görülme olasılığı giderek artar. 100 yaşını aşkın erkeklerin tamamında açıkça ortaya çıkmış veya  mikroskopik olarak bulunan prostat kanseri dokusu mutlaka vardır.

 

Belirtileri nelerdir ve tanısı nasıl konur?

Prostat kanseri çok sinsi seyreder.  Birçok hastada hiçbir bulgu vermediği gibi hiçbir yakınmaya da yol açmayabilir.  Ancak erkeklerde en büyük şansımız; Prostat kanserlerinin erken tanısının,  yapılacak çok basit bir kan testi ile konulabilmesidir. Kan testleri ile erken tanı konulabilen tek kanser türü prostat kanseridir. Bu testler; PSA ve sPSA testleri ile  sPSA / PSA oranıdır. Bu nedenle hiçbir şikayeti olmasa da 40 yaşın üzerinde bütün erkeklerin erken tanı amacıyla kanda PSA ve s PSA testlerini her yıl yaptırmaları gerekir. Prostat kanserlerinde prostat büyümesine bağlı olarak;  İdrar yapma zorlukları, gece sık idrara çıkma, idrarda kan görülmesi, makat ucuna vuran ağrılar, karın alt kısımlarında bacak ve belde ağrılar görülebilir.

Ancak bu belirtilerin birçoğu, kanser olmayan yani iyi huylu dediğimiz prostat büyümelerinde de görülür. Prostat kanserinde kesin tanı ise;  ultrasonografi eşliğinde yapılan çoklu prostat biyopsisi ile konulur.

 

Prostat kanserinin tedavisi nasıl yapılır?

Prostat kanserinin tedavisi; hastanın yaşı, kanserin ilerleme düzeyi,  hastanın genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak yapılır.  Erken evrelerde bulunan prostat kanserlerinde  genellikle cerrahi tedavi veya ışın tedavisi uygulanır.  Geç evredeki hastalarda ışın tedavi ve hormonal tedavi uygulanabilir.  Prostat kanserinde bu tedaviler oldukça başarılıdır.  Prostat kanseri, genel olarak yavaş ilerleyen bir kanser türü olup,  çok yayılmış olgularda bile iyi bir tedavi ile hastanın uzun yıllar yaşaması mümkündür.

 

  1. Kalın bağırsak kanseri

Kalın bağırsak kanserleri, en sık görülen kanser türlerinden biridir. Kalın bağırsak kanserine yakalanma riski kadınlarda daha çoktur.

 

Kalın bağırsak kanserlerinde belirtiler nelerdir?

Dışkılama alışkanlığında değişiklik, dışkıya bulaşık halde veya taze kanama, halsizlik, kilo kaybı, karında şişkinlik, bazen ele gelen kitle görülebilir. Kalın bağırsak kanserlerinde kesin tanı, makattan girilerek kameralı cihazlarla yapılan incelemelerle elde edilen görüntüler ve şüpheli yerlerden yapılan biyopsi ile konur.

 

Kalın bağırsak kanserlerinde tedavi nasıldır?

Kalın bağırsak kanserlerinde erken dönemde yapılan cerrahi müdahale ile hastalığın kesin tedavisi yapılabilir. İlerlemiş olgularda ilaç tedavisi denenir. Ancak sonuçlar pek başarılı değildir. Destekleyici tedavi olarak Propolis etkili bir maddedir.

 

  1. Cilt kanserleri

Cilt kanserleri çok çeşitlidir. Bazı tipleri çok sık görülür ancak çok yavaş ilerler. Bazı çeşitleri ise daha nadir görülse de (malign melanom) çok hızlı ilerler ve  bilinen en kötü kanser türlerinden biridir. Ancak bütün cilt kanserlerinin bazı ortak yönleri vardır ve  Bunların akılda tutulması çok önemlidir: Deride giderek büyüme gösteren, Renk değişikliği ortaya çıkan, Deriden kabarık durumda olan, Üzerinde kanamalar görülen veya yara açılan, Çevre dokulara göre daha sert kıvamda olan yapıların kanser olma olasılığı yüksektir. Uzman hekim bu tür şüpheli dokularda biyopsi yaparak kesin tanıyı koyar.

 

Cilt kanserlerinde tedavi nasıl yapılır?

Cilt kanserlerinde temel tedavi cerrahidir. Hastalıklı doku, etrafında bir güvenlik çemberi oluşturulup, genişçe çıkarılır. Deri kanserlerinde kanser dokusunun çeşidine ve yayılım derecesine bağlı olarak Bazen ışın tedavi ve ilaç tedavisi de kullanılabilir.

 

  1. Yumurtalık kanseri

Yumurtalık kanserinin belirtileri nelerdir?

Yumurtalık kanseri, kadınlarda meme ve bağırsak kanserinden sonra en sık  görülen kanser türlerinden biridir.  Sinsi gelişir ve tanısı genellikle tesadüfen konur. Karında belli belirsiz ağrı, şişkinlik, adet düzensizliği, ara kanamaları görülebilir.

 

Tedavisi nasıl yapılır?

Yumurtalık kanserinde temel tedavi yöntemi; cerrahidir. İlerlemiş olgularda ilaç tedavi ve ışın tedavide uygulanabilir. Destekleyici tedavi olarak Propolis çok etkili bir üründür.

 

  1. Rahim kanseri

Rahim kanserleri birçok ülkede kadınlarda en sık görülen kanser tipidir. Rahmin boyun kısmında oluşur ve giderek çevreye doğru yayılır. Rahim kanserlerinin büyük çoğunluğunda neden; İnsan papilloma virüsü adı verilen bir mikroptur. Bu mikrop rahim boynuna yerleştiğinde yaralar oluşturur ve daha sonra bu yaralar kansere dönüşür.

 

Rahim kanserlerinde belirtiler nelerdir?

Rahim ağzı kanserlerinde; kendiliğinden veya cinsel ilişki sonrası kanamalar, cinsel ilişki esnasında ağrı, vaginal akıntı, belin aşağı kısımlarında veya kalçada ağrı gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtiler olsun veya olmasın bütün kadınların her yıl en az bir kere; yayma testi yaptırması gerekir.Bu test ile kanser hücrelerinin varlığı incelenir ve kesin tanı konulur.

 

Rahim kanserlerinde tedavi nasıl yapılır?

Rahim kanserlerinde temel tedavi cerrahidir. Hastalığın yayılma derecesi ile ilişkili olarak değişik genişlikte rahmin bir kısmı veya tamamı yumurtalıklar ve tüpler ile birlikte çıkarılır.

Gerekli durumlarda ilaç tedavi ve ışın tedavi yapılabilir.

 

  1. Kan kanseri (Lösemi)

Lösemi hastalığının belirtileri nelerdir?

Halsizlik, iştahsızlık, kansızlık, zayıflama, özellikle bacaklarda kemik ağrıları, cilt altında kanamalar (kırmızı noktalar veya morarmalar), burun ve dişeti kanamaları, ateş,gibi belirtiler ortaya çıkabilir.Ayrıca kanserin yayıldığı organlara ait baş ağrısı, kusma,  karın ağrısı, görme bozuklukları gibi belirtiler görülebilir.  Çocuklarda en sık görülen kanser türü lösemidir.

 

Löseminin tedavisi mümkün müdür?

Kan kanserleri erken tanı konulduğunda büyük ölçüde tedavi edilebilen hastalıklardır. Kan kanserlerinin esas tedavisi ilaçlarladır. Yaklaşık 3 yıl süren bir tedavi sonucunda hastaların büyük bir bölümüm şifaya kavuşur. Kan kanseri hastalıkları bulaşıcı değildir. Ancak tedavi esnasında kullanılan ağır yan etkili ilaçlar nedeni ile vücudun direnci düştüğünden bulaşıcı hastalıklara karşı hassas hale gelir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar