Türkiye’nin garantörlüğünün bulunmayacağı bir anlaşmanın, anlaşma olamayacağına vurgu yapan Eroğlu, “Vizyonum, Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplumla entegrasyonunu ve milli güvenliğini aynı anda öne çıkaran bir anlayıştır” dedi.
Seçim bürosundan yapılan açıklamaya göre, Eroğlu dün Değirmenlik, Minareliköy ve Demirhan’ı ziyaret ederek, vatandaşlarla bir araya geldi. Eroğlu’na Ana muhalefet UBP Genel Başkanı ve Lefkoşa Milletvekili Hüseyin Özgürgün, UBP Lefkoşa İlçe Başkanı ve Milletvekili Dr. Faiz Sucuoğlu, UBP Lefkoşa Milletvekilleri Zorlu Töre ve Ersin Tatar ile DP-UG Lefkoşa Milletvekili Dr. Mustafa Arabacıoğlu eşlik etti.
“CTP ÇÖZÜM KELİMESİNDEN BAŞKA BİR ŞEY BİLMİYOR”
Derviş Eroğlu, önümüzdeki dönem tekrar müzakere masasına oturmak ve müzakereleri bir sonuca bağlamak üzere UBP ve DP-UG’nin desteğiyle tekrar aday olduğunu ifade ederek, “Tabii şu anda muhatabım yok” dedi.
Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis’in çeşitli bahanelerle masadan kalktığına vurgu yapan Derviş Eroğlu, karşılıklı pazarlıkların başlayacağı bir aşamada Rum liderin kaçtığını belirtti.
Halen müzakere masasında bulunduğunu söyleyen Eroğlu “Maalesef CTP, Eroğlu anlaşma istemez diye konuşmaya devam ediyor. Adaylarını tanıtma gecesinde aynı şeyler tekrarlandı” dedi.
“CTP çözüm kelimesinden başka bir şey bilmiyor” diyen Eroğlu, şöyle devam etti:
“Öncelikle Rum’un anlaşma isteyip istemediğinin sorgulanması lazım. Bunu sorgulayıp bugünkü pozisyona baktığınız zaman anlaşma niyetinde olmadıklarını anlarsınız. Bizi dışlayıp Kıbrıs Cumhuriyeti’ne sahip çıktıklarını ve bu cumhuriyetin BM ve AB üyesi olduğunu dikkate alırsanız, bizimle niye anlaşsınlar? 2004’teki referandumda Rumlar hayır demişti. Türk tarafı da evet demişti. Dönemin BM Genel Sekreteri, Güvenlik Konseyi’ne rapor yazmıştı. Raporda, Türkler bir anlaşma için kendi devletlerinden bile vazgeçmeyi göze almışlardır; Rum tarafı ise Türklerle gücü ve refahı paylaşmak istemedikleri için hayır demişlerdir. Dolayısıyla Türklerin üzerindeki ambargolar kaldırılmalıdır. Bu raporun akıbeti ne oldu diye sorarsanız, maalesef Rusya tarafından veto edildi ve BM raflarında kaldı. Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı bulunan 5 ülkeden üçü; Rusya, Çin ve Fransa, Rumların yanında yer alıyor.”
“KAMPLAŞMA YARATMAK BİZE ZARAR VERİR”
Kendisinin bir görevinin de, Rumların gerçekten çözüm isteyip istemediğini dünyaya sorgulatmak olduğunun altını çizen Derviş Eroğlu, içte anlaşma ister-istemez diye kamplaşma yaratmanın zararlı olduğunu belirtti.
Dünyaya tek ses verilmesinin önemine de vurgu yapan Eroğlu, “Maalesef CTP ve en başta Talat bey sürekli olarak benim anlaşma istemediğimi söylüyor. Kendisi de 5 yıl cumhurbaşkanlığı yaptı, niye anlaşamadı?” dedi.
“Talat Bey, Hristofyas ile bir anlaşma yaptı da ben mi bozdum?” diye konuşan Eroğlu, “Sırf ideolojik düşüncelerle kendi kendimizi uzlaşmaz göstermenin Kıbrıs Türk halkına zerre kadar katkısı olamayacak” şeklinde devam etti.
“SEN DE ANLAŞAMADIN. DEMEK Kİ RUMLAR UZLAŞMAZ”
Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Adaylarının tanıtım etkinliğine baktım: ‘Eroğlu ile bir 5 yıl daha kaybetmeye hayır. Eroğlu gitmelidir’ diyorlar. Ben müzakere masasında, Talat Beyin bıraktığı yerden devam edeceğimin taahhüdünü verdim. Seçildim ve 1 ay sonra masaya oturdum. Anastasiadis seçildi. 1 yıl sonra masaya geldi. Dünyanın bizi anlamasını istersek, birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Birbirimizi suçlayarak bir yere varamayız. Sen 5 yıl oturdun bir anlaşma sağlayamadın. Demek ki Rumlar uzlaşmaz. Masaya ben oturdum. Senin 2 yıl görüştüğün Hrisyofyas ile ben de 2 yıl görüştüm. Anlaşamadık. Anastasiadis geldi, masadan kaçtı.”
“GARANTÖRLÜK OLMADAN BU İŞ OLMAZ”
Başta Orta Doğu olmak üzere birçok yerde savaşlar yaşanıp, kan aktığına dikkat çeken Eroğlu, bölgede barışın olduğu ve kanın akmadığı tek ülkenin Kıbrıs olduğunu söyledi.
Bunun da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sayesinde olduğuna vurgu yapan Derviş Eroğlu, “Demek ki Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olmadan bu iş olmaz” dedi.
Kıbrıs adasında barışın şu an var olduğunu, tek eksiğin ise anlaşma olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Rumların da niyeti varsa, masaya gelsinler. Anlaşmanın yeri masadır” şeklinde konuştu.
“VİZYONUM VE MİSYONUM…”
Vizyonunun, Kıbrıs Türk halkını uluslararası toplumla entegrasyonunu ve milli güvenliğini aynı anda öne çıkaran bir anlayış olduğuna dikkat çeken Eroğlu, “Misyonum da müzakerelerin yapılandırılmış, sonuç odaklı olması ve müzakerelerin takvimlendirilmesinde anlaşmayı sağlamaktır” dedi.
Müzakerelerin 47 yıldır ucu açık bir şekilde devam ettiğinin altını çizen Derviş Eroğlu, müzakereleri zaman takvimine koymak ve 2 yıl içinde bir sonuca gitmeyi hedeflediğini belirtti.
