Geleceğin dünyasını ıskalamamak için eğitim sistemleri çok hızlı bir şekilde yeniden kurgulanmalıdır. Yoksa eski arabalar ile şimdiki otoyollarda gitmek imkansız. Yapılması gereken eğitim sisteminde geleceğin toplumunu yaratacak bireyler yetiştirmektir.
Geleneksel okul sanayi öncesi toplumda, tarımın makine ile yapılmaya başlandığı dönemde, üretime uygun insan kaynağı yetiştirmek için düzenlenmişti. Toplumlar ‘tüketim fazlası ürün’den başlayarak sanayi toplumuna geçiş yaptı.
Bu geçişte tüketim fazlası üretim yeni meslekleri ortaya çıkardı. Fazla ürünü alıp satacak ‘tüccar’ ve bozulan traktörü tamir edecek ‘makinist’ kavramları toplumların yaşamına girdi. Bu meslekleri yapmak için bazı beceriler gerekiyordu; okuma-yazma ve basit matematik gibi. Okullar da ‘matematik’ ve ‘anadil’i eğitim programlarına ‘mecburen’ koydular. Görüldüğü gibi geleneksel okul, toplumsal üretim biçiminin ihtiyacı olacak nitelikleri bireyler kazandırmak için örgütlenmiştir. Doğrusu da buydu. Benzer dönüşüm şimdi de yapılamlıdır.
Toplumların tarihsel gelişim sürecinde artık ‘Endüstri 4.0’ dönemine gelindi. Endüsti 4.0 sanayi devriminin dördüncü jenerasyonu olarak kabul edilmekte. Bilişim teknolojileri ve endüstri faaliyetlerini biraraya getiren bir olgudur.
Endüstri 4.0 dönemi; düşük maliyetli, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten ancak bir o kadar da odukça yüksek güvenirlikte çalışan donanımlar ve bu donanımları çalıştıracak işletim ve yazılım sistemlerinin kaynak ve bellek kullanımı açısından tutumlu olmasını hedefler*. En önemli bileşeni ise Cihaz Tabanlı İnternet (İnternet of Things) diğer bir ifade ile ‘Nesnelerin İnternet’idir; yeryüzündeki tüm cihazların birbiriyle bilgi ve veri alışverişi için kullanıldığı, her türlü araç-gerece entegre edilmiş, sensör ve işleticilerle donanmış, internet bağlantılı sistemdir.
Endüstri 4.0 toplumu olmak için ülkeler kolları sıvadı. Türkiye Cumhuriyeti okulöncesinden ‘kodlama’ dersini eğitim programlarına koymak için çalışmaya başladı. Şu anda ilkokul 4. Sınıf’tan itibaren öğretim programlarına kodlama dersi konmuş**.
Geleceğin Endüstri 4.0 toplumunda yaşamak, meslek seçmek, çalışmak için en önemli beceri ‘kodlama’ ya da diğer bir deyişle ‘programlama’ becerisi en temel insan niteliği olarak gençlerin karşısına çıkacak.
Peki buraların eğitim sistemi bunun için hazır mı? Öğrencileri geleceğin toplumuna hazırlamak için eğitim ve öğretim programlarında ne gibi düzenlemeler yapmıştır? Cevap belli: HİÇ.
Eğitim programları, Endüstri 4.0 toplumunun gerektirdiği nitelikleri kazandırabilecek dersleri belirlemelidir. Buraların eğitim sistemi hala daha daimici ve esasici eğitim akımlarının ‘sanayi toplumu öncesi nitelikleri’ kazandıracak dersleri içermektedir.
Artık okulöncesinden başlayarak basit ‘kodlama’ dersleri eğitim programlarına entegre edilmeli. Okullar bilgisayar temelli bir donanıma kavuşturulmalı. Ancak okullarda bilgisayar sadece öğrenme ve öğretim amaçlı olarak kullanılmamalı. Bunun yanında bilgisayarlar ‘kodlama’ ya da diğer ismi ile ‘programlama’ becerisi kazandırma amaçlı kullanılmalıdır.
Çünkü geleceğin toplumunda Nesnelerin İnterneti, Akıllı Fabrikalar, Robotlar temel dinamikler olacak. Geleceğin insan kaynağı bu dinamiklerle uyumlu yaşamını sürdürebilmesi için, şimdiden önlem alınmalı.
Şimdiki eğitim sisteminin dersleri ile bu tür beceriler asla kazandırılamaz. Bir an önce geleceğin toplumunda ihtiyaç duyulacak nitelikleri ve becerileri yeni kuşaklara kazandırmak için KKTC’nin geleneksel eğitim sistemini yıkıp, Endüstri 4.0 toplumunu oluşturma yolunda harekete geçilmelidir. İnanın Endüstri 4.0 toplumunda ne ‘Kıbrıs Sorunu’ ne de ‘ambargoların’ hiçbir anlamı ve önemi kalmayacak. KKTC’nin refah ve kalkınmış bir ülke olmasının yollarından birisi de budur.
*http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/endustri-4-0-nedir-ve-ne-anlama-gelmektedir-40806351
**http://www.pervinkaplan.com/detay/kodlama-egitimi-mufredata-girdi/2549
