Kur seviyesinden ziyade, Türk Lirasında var olan volatilite rahatsızlık yaratıyor
Dün EKK’dan gelen açıklamalar topyekün kafaları daha da karıştırdı
Yapılan iletişimin aksine şirket döviz borçları ve kurun gelmiş olduğu noktadan öte uzun vadeli tedbirler piyasaları bu sıcak gündemde tatmin etmedi
Başbakan Yıldırım’ın ikna etmekten yoksun vücut dili ve özellikle 10 milyar doların (!) son günlerde TL’ye döndüğü yönünde açıklaması TL’de yeniden satışları destekledi
10 milyar doların TL’ye dönme rakamı eğer doğru ise, kurun EKK kararlarının açıkladığı dakikada yeniden 3,50 olması korkutucu bir gelişme
Türkiye’nin şu anda hastalığına tedavi olacak yegane ilaç, politik, ekonomik, sosyal ve diplomatik alanlarda hızlıca normalleşme gidilmesi olarak görüyoruz
EKK ile aynı zamana denk gelen Avrupa Merkez Bankası toplantısı ardından EUR cephesinde de büyük volatilite yaşandı
Başkan Draghi piyasaların beklentisinin ötesine geçerek tahvil alım programını uzatması ardından EUR/USD paritesi 1,0880 seviyesinden 1,06 seviyesinin altına kadar satıldı
EUR’da aşağıda gidecek daha epeyce yol görünüyor
Ø Piyasa Özeti ve Yorumu
Dün Türk mali piyasaları açısından güzel başlayan gün maalesef tatsız tamamlandı. Son günlerde, Türkiye’ye artan girişler ve devamında içerde döviz bozdur kampanyalarına halkın vermiş olduğu destek, dolarizasyonu kırmak adına Borsa Istanbul ile başlayan ve diğer kamu kurumları ile devam eden döviz satışları, haliyle spekülatif uzun döviz pozisyonlarının hızla kapanmasına, kurun ise neredeyse birkaç günlük zaman diliminde 3,54 seviyesinden 3,44 seviyesine kadar gerilemesine neden olmuştu. Dün sabah saatlerine 3,38’li seviyelerden başlayan USD/TL kuru, öğle saatlerinde 3,35 seviyesinde bulunan ciddi destek bölgesini de aşağı yönlü kırarak 3,34 seviyesine kadar gerilemesi ardından, öğleden sonra açıklanacak EKK kararı ve devamında Avrupa Merkez Bankası olağan toplantısı öncesinde sert düşüşünü telafi edercesine 3,3410 seviyesine kadar yükselerek, saat 15:00’de açıklanacağı duyurulan akabinde saat 16:00’ya ertelenen Ekonomi Kordinasyon Kurulu (EKK) kararını bekledi. Elbette geçen hafta Cuma günü toplanan ve teknik çalışmaların tamamlanması adında dünkü Perşembeye kadar kararların açıklanması için beklenen EKK kararı öncesinde, her ne kadar Merkez Bankası ile ilgili bir aksiyon planı beklenmese de, reel ekonominin önünü açacak, büyümeye destek verecek ve hatta şirketlerin döviz borçlarına karşı alınacak önlemler kapsamında piyasaların önüne geçecek somut ve elle tutulur açıklamalar bekleniyordu. EKK toplantısının başlaması ardından, piyasanın barometresi anlamında kurun kaydetmiş olduğu harekete bakarsak, EKK toplantısının pek de hastalığın teşhisine veya yapılan iletişimin amacına yönelik kararlar üretemediğini görüyoruz. Kesinlikle, yanlış bir anlaşmaya sebebiyet vermekten öte, toplantı öncesinde yapılan açıklamalara baktığımız zaman, toplantıdan çıkan sonuçlar veya ikna etme seviyesinin düşük kaldığını görüyoruz. Başbakan Binali Yıldırım’ın dilinin pek çok sürçtüğü, okuduğu metni sanki ilk defa okur gibi toplantıda olan bakanlara sıklıkla “bu ne demek?” diye sorması dahası son günlerde döviz bozulmasına yönelik rakamın 10 milyar dolar olduğunu söylemesi! ki kanımca rakamın 10 milyar TL olması lazımdı piyasalarda kafa karışıklığı yarattı. Toplantının detaylarında, vatandaştan döviz satmak ve özveride bulunmak istemesinin yanısıra kamunun da önümüzdeki senelerde ciddi anlamda tasarruf yapacağını söylemesi de kafaları karıştırdı. Keza, orta vadeli programda, büyümenin teşvik edilmesi içi kamunun da elini taşın altına sokacağı (crowding out effect) beklenirken, ciddi tasarruf yapılacağı açıklaması pek oturmadı. Bunun yanısıra, milli gelirin % 10’nuna tekabül edecek 250 milyar civarında faisziz kredi rakamlarının bir ara havada uçustuğunu gördük. Gazeteci bir arkadaş bunların faturasının nasıl ödeneceği sorulduğunda bilanço kalemleri arasında kaydırma yapılacağı söylendi. Durum böyle olunca, Türkiye’nin şu anda elle tutulur ve en önemli çıpası olan mali disiplinden de ödün verileceği endişesi zaten yüksek olan dalga boyunda yeniden tansiyonun artmasına neden oldu. USD/TL kuru, 3,34 den başlayan yükselişini EKK öncesi 3,41 seviyesine taşıması ardından birden alıcıların tekrar devreye girmesi ile dakikalar içerisinde derinlik kaybolarak 3,50 seviyesine dayandığını görüyoruz. Kurun gelmiş olduğu noktadan öte, kurun volatilitesi oldukça yükselmiş durumunda (bakınız grafik) . Ciddi olarak bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
EKK’nın yanısıra, dün gözler Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) olağan toplantısında idi. Toplantı öncesinde, acaba Avrupa Merkez Bankası tapering yani tahvil alım programında azaltıma gider mi soru işaretlerine paralel EUR/USD paritesi gün boyu 1,08 seviyesinin kıyısında bekledi. ECB aylık olarak 80 milyar tutarında olan tahvil alım programını Nisan ayında biteceğini ancak devamında 2017 Aralık ayına kadar programın aylık 60 milyar EUR olarak devam edeceğini açıkladı. Aslında rakamsal olarak bakıldığında, bırak azaltımı, Draghi böylelikle 60 milyar EUR ilave alım yapacağını açıkladı. Elbette, piyasanın ilk tepkisi saniyeler sürse de, EUR/USD paritesi 1,08 seviyesinden 1,0880 seviyesini yükseledi, tahvil alım programının süresinin ve genişliğinin arttığının anlaşılması ile parite 1,06 seviyesinin altına varan bir geri çekilme kaydedildi. Makroekonomik projeksiyonlar bağlamında, Euro Bölgesi’nde bu yılki gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) artışı tahmininin % 1,7’de korunduğunu, 2017 için % 1,6’dan % 1,7’ye yükseltildiğini, 2018 için % 1,6’da sabit tutulduğunu ve 2019 için de % 1,6 olarak belirlendiğini bildirdi. Enflasyon tahminlerine ilişkin de revizyon yapıldığını aktaran Draghi, 2016 yılı için enflasyon beklentisinin % 0,2’de sabit tutulduğu, 2017 için % 1,2’den % 1,3’e ve 2018 için de % 1,6’dan % 1,5’e revize edildiği ve 2019 için ise % 1,7 olarak belirlendiği bilgisini paylaştı. Görüleceği üzere, hedefi enflasyonu % 2 seviyesine çıkarmak olan ECB’nin bu hedefi 2019 yılında bile tutturamayacağını görüyoruz. Uzun bir süre daha tahvil alım programının uzatılarak devam edeceğini, bunun da EUR üzerinde baskı kurmaya başlayacağını düşünüyoruz. EUR açısından aşağıda 1,05 seviyesinin geçilmesi durumunda yeni bir düşüş kapısı sert bir şekilde açılacaktır.
Yeni gün başlangıcında Asya piyasalarında ılımlı bir seyir var. Asya borsaları Kore borsası hariç yeşillerde işlem görüyor. USD/TL kurunun seyri bugün Türk Mali piyasalarının geneli açısından yakından takip edilecektir. Aşağıdaki grafikte önemli seviyeleri çizmeye çalıştım. Dalga boyu çok yüksek. Para kaybetmemek de bir pozisyondur! İyi haftasonları.
Ø Türk Lirası opsiyon volatilitesi yükselemeye ve yatırımcıları tedirgin etmeye devam ediyor
Kur seviyesinden ziyade oynaklığın bu kadar yüksek seviyede olması yatırımcıların açısından hoş bir durum değil. Öngörünün azaldığı, tedirginliğin artığı bu dönemde dikkatli olunması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz.
Kaynak: Reuters
Ø USD/TL kurunda strateji
Oalsı aşağıya doğru gidişatın yeniden başlaması durumunda, sırası ile, 3,4280 ve 3,4100 teknik seviyelerinin geçilmesi durumunda döviz satıp 3,38 ; 3,35 ve akabinde 3,31 seviyesi aşağıda hedeflenebilir. Yukarda ise 3,52-3,53 üzeri yeni zirve isteği devam edebilir.
Kaynak: Reuters
