Emre Değirmencioğlu’ndan Günlük Ekonomi Yorumu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Ekonomi

Emre Değirmencioğlu’ndan Günlük Ekonomi Yorumu

Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu

emre-degirmencioglu

Minnet borcumuz ölçülmez. Ulu önder Atatürk’ü saygıyla anıyoruz

 

ABD’nin 45. Başkanı seçilen Trump’ın “balkon konuşması” dengeli bir üslup içerdi

 

Özellikle altyapı harcamaları konusunda açıklamalarının altını çizmek gerekiyor

 

Trump’ın konuşması ardından ABD kamu maliyesine yönelik daha büyük açıklar ve devamında ortaya çıkacak enflasyon dün günün ikinci yarısında sorgulandı

 

Güne beklentinin gerçekleşmemesi ile negatif başlayan küresel mali piyasalar, günün ikinci yarısında adeta ralli yaptı

 

ABD’de yeni dönemde artması beklenen enflasyon nedeniyle FED’in 2017 yılında daha da fazla faiz artırmak durumunda kalabileceğini düşünüyoruz

 

Emtia fiyatlarında başlayan yükseliş ve kamu harcamalarının artacağı beklentisi, haliyle şirket karları için olumlu bir etken olacağından ABD borsaları yükselişe geçti

 

Enflasyon beklentisi tahvil piyasasında da hissediliyor. ABD 10 yıllık tahvil faizleri % 1,71 seviyesinden % 2,09 seviyesini test ederek son 10 ayın zirvesine yükseldi

 

Trump’ın dış politikada izleyeceği tavrın Türkiye açısından endişe edildiği gibi negatif olmayabileceğini düşünüyoruz

 

İçerde ise siyasi hayatın normalleşmekten uzak olması ve bunun yanısıra Türk Lirası’nın şu anda korumasız kalması spekülatif atakların da önünü açıyor

 

Trump veya İsviçre’de devam eden Kıbrıs görüşmeleri ile bir “olumlu hikaye” yaratabilmemiz durumunda, oldukça ucuzlayan TL ve TL cinsi yatırım araçlarına talep gelebileceğini düşünüyoruz

 

Aksi takdirde, kur cephesinde dün test edilen 3,29’lu seviyeler ve belki de daha yukarı yeniden denenebilir

 

Teknik anlamda 3,13 seviyesi aşağı yönlü geçilmeden yukarı yönlü seyrin bittiğini söyleyemeyiz

 

Ø  Piyasa Özeti ve Yorumu

 

Türkiye cephesinde gerek içsel gerekse dışsal faktörlerin birleşmesinin bir sonucu olarak TL ve TL cinsi yatırım araçları son haftalarda artan kötümser beklentilerin de ışığında negatif ayrışmış, hatta bir noktada korumasız kalmış bir görünüm arz etmeye başladı. Bir önceki gün paylaştığım üzere, şirketlerin 210 milyar doları bulunan borçlarının kurun yılbaşına nazaran % 10’dan fazla değer kaybettiği bir ortamda kambiyo zararı olarak 21 milyar dolar yaklaşık 67 milyar TL ilave yük getirdiğini göz ardı etmemek gerekiyor. Her ne kadar 15 Temmuz hain darbe girişimi, artan iç ve dış güvenlik endişeleri, % 38 daralan turist gelişleri ve Rusya sıkıntısı ile kötü bir turizm sezonu geçiren Türkiye’de faiz oranlarının indirilmesi suretiyle kredi kanallarının açık ve fon erişiminin kolay olması amaçlansa da veya büyümenin önü açılmaya çalışılsa da, 100 birim ihracat için 60 birim ara mal ithalatı yapan bir ülkede kur yükselişini göz ardı etmek mümkün görülmüyor. Merkez Bankası’nın enflasyon veya kur yükselişine karşı TL’yi savunmakta kısıtlı döviz rezervleri ve büyümekte zorluk çeken ekonomi nedeniyle kenarda kaldığı ve faiz artıramadığı bir ortamda, TL ister istemez spekülatif ataklara karşı savunmasız kalıyor. Türkiye’nin şu anda ivedi bir şekilde siyasi ortamda sakinleşmeye gitmesi ya da daha düzgün bir yaklaşımla normalleşmeye gitmesi gerekiyor. Yabancı bakış açısı ile, OHAL’in devam ettiği, HDP milletvekillerinin tutuklandığı veya Cumhuriyet Gazetesi olayları gibi satır başları negatif algının daha da artmasına neden oluyor. Öte yandan, sınır güvenliği nedeniyle hazır durumda olan ordu veya hemen sınırlarımızın ötesinde devam eden savaş, TL’yi gelişmekte olan ülke para birimleri arasıda ister istemez en alt sıralara itti.


 

Yukarda saydığım gelişmelere paralel, ABD seçimlerinden saatler önce FBI soruşturması kaldırılan ve piyasaların satın aldığı Clinton isminin yarattığı ralliye bile Türk Mali piyasalarının eşlik edemedi. Beklentinin aksine dün sabaha karşı Trump’ın öne geçmesi ile Asya piyasalarında sancılı bir seans yaşandı. Meksika sınırına duvar öreceğini açıklayan Trump nedeniyle seçimlerin barometresi halini alan Meksika Pezosu dün gün içinde % 12 değer kaybederken, USD/TL kuru da dakikalar içinde 3,29 seviyesine varan bir yükseliş kaydederek gün son itibarı ile değer kaybında ilk sıralarda yer aldı. Sabah saatlerinde açık olan Asya piyasalarında ilk tepkiyi veren Japonya’nın Nikkei endeksi günü % 5’in ötesinde değer kaybı ile tamamladı. Güvenli liman olarak görülen altının ons fiyatı kükrercesine 1,340 dolar/ons seviyesine yükselerek yatırımcı algısını (riskten kaçış) yansıttı.

 

Yukardaki parakrafı yalanlarcasına, günün ikinci yarısında ise piyasalarda normalleşme hatta ralli yapmaya başladığını gördük. Avrupa borsa endeksleri artıya dönerken, ABD borsa endeksleri günü % 1’in üzerinde kazançlarla  tamamladı. Manşetlerde de belirttiğim üzere, Trump’ın seçin ardından yapmış olduğu kucaklayıcı balkon konuşmasının etkili olduğunu görüyoruz. Trump’ın güçlü ve büyük Amerika sözü ile herkesin Başkanı olacağını ve bunun yanısıra altyapı harcamaları ile büyüme sağlayacağını taahüt ederek piyasalarda farklı beklentilerin de algılanmasına yol açtı. Trump’ın konuşmasında yer alan büyüme vurgusu ve teşvik paketi özü itibarı ile enflasyonda artş olabileceği algısın yaratarak ile etapta ABD 10 yıllık tahvil faizlerini son 10 ayın zirvesi olan % 2,09 seviyesine taşıdı. Büyümenin artacak olması ve altyapı harcamalarının tırmanacağı öngörüsünden hareketle borsaların da günün ikinci yarısında yukarı gitmesini bir yere kadar açıklayabildiğimizi düşünüyorum. Bu bağlamda Trump isimi ile Aralık ayında % 50 seviyesinin altında gelen FED’den beklenen faiz artırım beklentisi, günün ikinci yarısında yeniden % 80 seviyesinin üzerine geldi. Bu bağlamda 2016 Aralık ayında faiz artırımından ziyade 2017 yılında kaç kez faizlerin artacağını düşünmeye başlamak gerekiyor. Faiz makasının ABD cephesinden yana açılması ile EUR/USD paritesi de dün sabah saatlerinde 1,13 seviyesine yanaşması ardından günü 1,09 seviyesinin diplerinden tamamladı. Son günlerde hareketli bir seyir izleyen Sterlin dün TL karşısında 4,1 seviyesine kadar yükselirken, EUR/GBP paritesi de ön plana çıkardığımız 0,8880 seviyesini aşağı yönlü aştı.

 

Trump’ın halen da kapalı kutu olduğunu göz ardı etmiyoruz. Seçim meydanlarında verilen sözler ve vaadlerin masa başına geçildiğinde sergilenen politika duruşu ile örtüşmeyebileceğini de göz ardı etmiyoruz. O nedenle kısa vadede volatilite devam edebilir. Türkiye özelinde Trump ile hükümetin daha iyi çalışabileceğini düşünüyoruz. Bu konuyu yarın daha dikkatli bir şekilde irdeleyeceğiz. Bugüne dönersek, sabah saatlerinde sakinlemeye çalışan havaya paralel Borsa Istanbul’un bugün iyimser bir görünüm izleyebileceğini düşünüyoruz. Öte yandan, tahvil ve kur cephesi ile ilgili biraz daha temkinli taraftayız. Yakın gelecekte meydana gelecek Trump veya Kıbrıs görüşmelerinden çıkacak bir kıvılcımdan ötürü beklediğimiz olumu hikaye, TL ve TL cinsi yatırım araçlarına katkı sağlayabilir. İstediğimiz sadece inandırıcılığı olan ve yabancı yatırımcının beğeneceği bir hikaye. Ondan sonra rekor kıran kura, % 10,50 seviyesine yükselen 10 yıllık tahvile veya dolar bazında çok ucuzlayan borsaya alıcı mutlaka gelecektir.

 

Ø  USD/TL kurunda 3,13 seviyesinin altında geçilmediği sürece yukarı yönlü istek devam edebilir

 

Kaynak: Reuters

 

Ø  ABD 10 yıllık tahvil faizleri artacak bütçe açıklarını ve enflasyonu fiyatlamaya başladı

 

Kaynak: Reuters

 

İktisatbank’ın sunduğu avantajlı döviz kurlarını piyasa ile eş zamanlı ve 24 saat kesintisiz takip etmek için lütfen tıklayınız.

https://www.iktisatbank.com/doviz-kurlari

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar