Dün akşam açıklanan FED’in bir önceki toplantısına ait tutanaklar, genel manada güvercin olarak algılandı
Aralık ayına yönelik faiz artırımına artık kesin gözüyle bakılırken, 2018 yılına yönelik faiz artırım patikası, bazı üyelerin enflasyondaki zayıflığın geçici olmayabileceğini belirtmesi ile kısmen de olsa bulandı
Netice itibarı ile güvercin olarak algılanan tutanaklara paralel doların değer kaybı genele yayıldı. ABD 10 yıllık faizler gevşerken, gelişmekte olan ülke para birimleri ve hisse senetleri günü olumlu tamamladı
Türk mali piyasaları da dün gün boyu sert iniş çıkışlar izlese de, FED toplantı tutanaklarının da yardımı ile günü iyimser tamamladı
Kur cephesinde görülen kısmi düzeltmeye paralel, Borsa İstanbul günü içinde sert iniş çıkışlar arasında dans etmesi ardından günü banka hisselerine gelen alımlarla % 0,7 artıda tamamladı
Gelinen noktada, dünkü kur hareketini, yukarı yönlü ivmelenmede yorgunluk sinyali olarak da okuyabileceğimizi düşünüyoruz
Dün 3,98’i test eden USD/TL kuru, gece 3,91’li seviyelere kadar geriledi. Dün de belirttiğimiz üzere, 3,9420 seviyesinin (Ocak 2017 zirvesi) üzerinde haftalık bir kapanış olması durumunda, yeni zirveleri konuşabileceğiz
Bugün ABD ve Japonya piyasaları Şükran Günü nedeniyle tatil. İşlem hacimlerinin düşmesini bekliyoruz. Almanya ve İngiltere’de açıklanacak büyüme verileri takip edilebilir
Türk mali piyasalarının Eylül ortasından itibaren yaşadığı negatif ayrışmanın nedenleri üzerinde pek çok kez bu satırlar vasıtası ile kafa yorduk. Özellikle geçen hafta, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TCMB’nin kredibilitesi, bağımsızlığı ve uyguladığı para politikasını hali hazırda Batı ile gergin seyreden ve kırılgan bir zeminde yürünen bir ortamda sert bir şekilde eleştirmesi, Bankanın kurumsal yapısı ve serbest piyasada işleyişine müdahale anlamında yorumlanarak yatırımcılar nezdinde panik alımlara neden oldu. Öte yandan, TCMB’nin son dönemlerde almış olduğu tedbirlere, hafta başı, üstü örtülü de olsa 25 baz puan faiz artışının da eklenmesi, Türk Mali piyasalarında dün itibarı ile bir miktar da olsa iyimserliğe neden oldu. TCMB’nin fonlamayı sadece Geç Likidite Penceresinden yapması ve bu noktada faizi sonuna kadar (% 12,25) dayaması, yatırımcılar nezdinde, bir sonraki toplantıda faiz artırımına hazırlanıldığı yönünde algılanarak iyimserlik yarattı. Kuvvetle muhtemel, TCMB PPK’nın bir sonraki olağan toplantısı olan 14 Aralık tarihinde, geç likidite penceresi faiz oranını yükseltilerek piyasalara önemli bir sinyal verileceği, lakin ağırlıklı ortalama fonlama faizini ise değişmeyeceğini düşünüyoruz. Bu beklentinin yarattığı iyimserlik, gelişmekte olan ülke para birimlerine gelen dünkü alımlar, devam eden hisse senedi rallisi ve son günlerde soluksuz yükselen kur, dün bir miktar da olsa ivme kaybetti. Gün içerisinde 3,98 seviyesi ile tüm zamanların zirvesini test eden USD/TL kuru; % 13,20 ile tüm zamanların rekorunu kıran 10 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, gün içinde sert dalgalanmalar ardından, özellikle, günün son işlem saatlerinde yönünü iyimsere çevirdi. Türk Lirası’nın çok ucuzladığı yönünde kaleme alınan raporların (Güney Afrika Rand’ı sat, TL al) Türk Lirasında bir miktar da olsa soluklanmaya yardımcı olduğunu da söylemek gerekiyor. USD/TL kuru 3,98 denemesi ardından akşam üzeri 3,94 seviyelerine gerilerken, gece FED tutanakları ile birlikte gerilemeye devam ederek 3,91’li seviyelerini test etti. 10 yıllık tahvil faizleri soluksuz yükseliş ardından % 13,20’den 20 baz puan kadar sınırlı da olsa gerilerken, Borsa İstanbul cephesinde, yurtdışı iyimser havanın da yardım ile, gün içinde 105bin endeks seviyesi ile 103 arasında sert iniş çıkışlar yaşayan endeks, günü bankacılık sektörüne gelen alımlar ile % 0,7 artıda tamamladı.
FED’in bir önceki toplantısının tutanakları yayımlandı. Tutanaklar ana hatlarıyla piyasalarda güvercin olarak yorumlandı. Her ne kadar 2017 Aralık ayına yönelik 25 baz puan faiz artırım kesin görülse de, 2018 yılına yönelik beklentiler, bazı üyelerin enflasyonun düşük seyrinin geçici olmayabileceğini dile getirmesi ile farklı bir eksene kaydı. Bu noktada belirleyici unsurun, yılan hikayesine dönen vergi reformu olacağını düşünüyoruz. Şu anda potansiyelin üzerinde büyüyen ABD ekonomisinin olası bir vergi reformu ile yola devam etmesi, ister istemez enflasyonist baskı yaratarak FED’in de para politikasını daha hızlı sıkılaştırabileceği anlamını taşıyor. Lakin, oldukça miyop olan piyasalar, tutanakların ruhunun genel olarak güvercin olması nedeniyle EUR/USD paritesini yeniden 1,1830 seviyesine taşırken, ABD 10 yıllık tahvil faizleri de % 2,32 seviyesine kadar geriledi. Doların genele yayılan değer kaybı, hisse senedi piyasalarında da alımları destekleyerek piyasalarda iyimserliği körükledi. Öte yandan İngiltere cephesinde de hareketli bir seyir hakim. AB – İngiltere ayrılık görüşmelerinin kaldığı yerden devam edebileceği beklentisi parite üzerinde olumlu etki yaptığını görüyoruz. Dün açıklanan bütçede sağlık, konut ve Brexit sürecine ayrılan bütçe artırılırken, ekonomik büyüme tahminleri aşağı yönde revize edildi. Okuduğumuz raporlarda, İngiltere’nin Brexit görüşmeleri için teklifini 40 milyar Euro’ya yükseltebileceğine dair haberler, 14-15 Aralık tarihinde görüşmelerin ileri boyuta taşınabileceğine işaret ediyor. Teknik anlamda, son dönemlerde 1,30’lu seviyelerin diplerinden dönen Sterlin’de, yukarı yönlü hareketin devam edebileceğini düşünüyoruz (paritede 1,30 altına gelmediği sürece).
Yeni gün başlangıcında, Asya hisse senetlerinde hafif satıcılı bir görünüm var. Çin cephesinde % 2 civarında eksiler görülüyor. Bugün Şükran günü nedeniyle ABD ve Japonya hisse senedi piyasaları kapalı konumda olacak. Piyasalarda işlem hacminin düşük seyretmesini bekliyoruz. Sessiz günde, Almanya ve İngiltere’de açıklanacak büyüme verileri takip edilebilir. Özellikle, dün USD/TL cephesinde yaşanan sert hareketin düzeltme mi, geri dönüş sinyali mi olacağı konusunda haftalık kapanış seviyesine bakmakta yarar görüyoruz. Haftalık kapanışın Ocak 2017 zirvesi olan 3,9420’nin üzerinde olması durumunda, yükseliş isteğinin devam edebileceğini düşünüyoruz. Aksi takdirde aşağı yönlü düzeltme ilk etapta 3,89 seviyesine kadar devam edebilir.
Tüketici Güven Endeksi Ocak 2017’den bu yana en düşük seviyeye geriledi
Türk insanın barometresi olan döviz kuru ile gücen endeksi arasındaki bire bir ilişki aşağıdaki grafikten çok net bir şekilde görülebilir. Kurun düştüğü dönemlerde tüketici güveni yükselirken, benzer bir şekilde kurun yükseldiği dönemde ise tüketici güveni düşüyor.
Kaynak: TÜİK
