Başbakan kendi kendini zor duruma düşürdü.
Hem bizim kamuoyunda hem de Türkiye’de.
“Politikada olur böyle şeyler” deyip geçmek mümkündür ama içinden geçilen “hassas” dönemde “ağızdan çıkan her lafın” ehemmiyeti büyüktür.
Türkiye adeta ölüm-kalım mücadelesine dönüşen bir seçim sürecinde.
Dolar ha bire yükseliyor veya Türk Lirası ha bire değer kaybediyor.
Türkiye’yi şuanda yönetenler ve yeni yönetime aday olanlar doların yükselmesini “emperyal güçlerin komplosu” olarak görüyor.
Erdoğan “mevduatlarınızı Türk Lirasında tutunuz” diye adeta yırtınıyor.
“Yurtdışına para kaçıranı yakarım” anlamına gelen ikazlar yapıyor.
“Türk Lirası’nın bu denli değersizleşmesi Erdoğan’a seçim kaybettirir” yorumları aldı başını gidiyor.
Durum tam da bu iken bizim Başbakan “Türk Lirası’ndan vazgeçip Euro’ya geçme masadadır” diye açıklama yapıyor.
Hangi masadadır?
Türkiye ile görüşme masasında.
Bu açıklama eğer doğruysa Erdoğan’ın bütün savunmalarını yerle bir eder niteliktedir.
Çünkü Kıbrıslı Türkler Türk Lirası’ndan vazgeçiyor ve bunu Ankara’daki yönetimin de onayı ile yapıyorlar demektir.
Bu durum Erdoğan için felaket ötesi bir anlam taşır.
***
Neyse, Başbakan kısa bir süre içinde durumu toparladı ve Türkiye medyasına çıkıp, Türkiye kamuoyuna izahat yaptı.
“Euro’ya geçme gibi bir niyetimiz yok, zaten bu pratikte de mümkün değildir” mealinde şeyler söyledi.
Bu açıklamaları ne kadar teskin edici oldu bilinmez fakat bu kez de bizdeki “Euro’ya geçelim” lobisini öfkelendirmiş oldu.
Bizde, istikrarlı bir şekilde ve uzun yıllardır “Euro’ya geçelim” diyen bir kesim vardır.
Bu kesimin sesi şimdilerde yükseldi.
Taraftarları çoğaldı.
Niye?
Çünkü Türk Lirası’nın değer kaybı halkın tümünü mağdur etmeye başladı.
Bu mağduriyet Euro’ya yönelimi körüklüyor.
Körüklüyor ama pratikte KKTC’nin para birimini değiştirip, Türk Lirası’ndan vazgeçip, Euro’ya geçmesi mümkün müdür?
Bu tartışma uzun yıllardır devam ediyor.
Her seferinde de “bugünkü statükoda Türk Lirası’ndan vazgeçmek mümkün değildir” sonucuna varılıyor.
Bu gerçek artık “ezberlenmiş çaresizlik” olarak karşımızda duruyor.
Herkes de bunu biliyor.
Peki, Başbakan bilmiyor mu?
Bilmem.
Kendisi daha detaylı bir izahat yaparsa neyi murat ettiğini öğreneceğiz.
Ama sanırım hukukun dışında da bir dünya olduğunu Başbakan hızla öğreniyordur.
Ekonomi gibi.
Ekonominin krizde olduğu gerçeği gibi…
