Eğitimde kaos - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Eğitimde kaos

Barış Uzunahmet

Eğitimin gündemi, ülke gündemi halini aldı. Ülkede ilk ve orta öğretimde 40 bini aşkın devlet okuluna giden öğrenci var ve geçen hafta okullarda öğretmenlerin grevi vardı. 40 bin çocuk, aileleri ile birlikte yaklaşık 200 bin kişi bu durumdan etkileniyor.

Peki taraflar arasında bir diyalog çabası var mı? O da yok. Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun birkaç TV programını izledim bu süreçte… Kendilerinin haklı, öğretmenin haksız olduğunu anlattı sadece, diyalogdan bahsettiğini duymadım.


Eğitimde yığınla sorun varken, eğitimdeki sorunları öğretmenin iki saat daha fazla ders yapmasına indirgedik ve gereksiz bir kaos yarattık. Bugün mecliste tüm öğretmenlerin karşı çıktığı yasa onaylanırsa, eğitimdeki sorunlar mı çözülecek yoksa kaos mu büyüyecek?

Şu anda eğitimde bir bina sorunumuz var mı? Var. Zaten şu anda 3-4 okul kullanılamaz halde. Öğrenciler başka binalara taşındılar. 2023-24 öğretim yılında ne olacak? Tüm okul binalarımız hazır mı? Yoksa yıkıntılar ve damı akıtan binalarda mı eğitim alacak çocuklarımız?

Okulların çoğu dökülüyor. Yıkılan, dökülen, döküldüğü yerde kalıyor. Öğretmen de, çocuklar da böylesi okullarda bulunmak istemiyor. Okullardaki durum artık tahammül sınırı çoktan aştı. Artık Eğitim Bakanlığı, hükümet, devlet kimse sorumlu bu bina sorununu halletmek durumundadır. Bir yerlerden kaynak bulup, bu okulları, eğitim yapılabilecek hale getirmek gerekiyor. Çünkü böylesi binalarda eğitim sürdürülemez.

Eğitimde bu temel meseleyi hallettikten sonra öğretmenin mesaisini de konuşalım, tam gün eğitimi de konuşalım. Okulların en berbat olduğu dönemde tam gün eğitimi gündeme getirmek çok da anlamlı olmuyor. Keşke tam gün eğitime geçsek ama, “hade geçelim” demekle de olmuyor işte…

Yani bugün yeni öğretim yılında bazı okullarda öğretim yapılacak mı sorusuna cevap verilemezken, artan nüfusla birlikte sınıflardaki öğrenci sayısı hızla artarken, ana dili Türkçe olmayan çocuklar okullarda çoğalırken, eğitimi yönetenler “öğretmenler iki saat daha fazla ders yapsın” derdinde…

Sayın Nazım Çavuşoğlu, “öğretmen hizmet içi eğitim etkinliklerine katılmıyor, onun için hizmet içi eğitim kurslarını zorunlu yapacağız” diyor. Doğrudur öğretmen yeterince katılmıyor. Peki neden katılmıyor? Acaba kursların 50 senedir aynı yöntemle, birilerinin üç saat boyunca gelip anlattığı ve öğretmenin de dinlemeye çalıştığı, sıkıcı, bıktırıcı halinden kaynaklı olmasın…

Kesinlikle bu hizmet içi eğitim etkinlikleri, daha interaktif, work shop niteliğinde, daha küçük gruplar halinde olması gerekiyor.

Peki nereye kadar gidecek bu didişme, inatlaşma? Ne yazık ki sendikalar ve bakanlık arasındaki diyalog yok denecek kadar az… İki taraf da tüm kozlarını oynamaya niyetli. Peki bu işten kim zararlı çıkacak? Elbette ki çocuklar ve gençler…

Ola ki bugün meclisten hükümetin sunduğu yasa geçti. Peki bu mutsuz öğretmenden nasıl verim beklenecek? Yeni “ben yaptım oldu bitti, sen da buna uyacaksın” dayatması ile bu ülkenin eğitimi ne kadar ileriye gidebilir ki?

Bir eğitim sisteminde temel direk öğretmendir. İstediğiniz kadar iyi sisteminiz, iyi müfredatınız, çok iyi teknolojik donanımınız, tam gün eğitiminiz olsun. Bir eğitim sistemi öğretmen kadar iyidir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
1
Huzurlu
Hahaha
1
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar