Meclis Genel Kurulu’nda bütçe görüşmeleri yarın başlıyor. 2018 bütçesi 5 milyar, 815 milyon olarak öngörülmüş. Bu bütçeden de eğitime ayrılan miktar 733 milyon 762 bin. Maliye bakanlığı bütçesinden sonra en yüksek bütçe Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın… Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na ayrılan bütçe %12.61. Genel bütçe içerisinden önemli bir miktar eğitime ayrılmış. Peki bu yeterli mi? Kanımca yeterli değil. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı bütçesi meclis genel kurulunda 19 Mart Pazartesi günü ele alınacak. Muhtemelen personel giderleri en büyük miktarı oluşturacak. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı içerisinde en önemli kalem yatırım kalemidir.2018’de eğitime ne kadar yatırım yapılacaktır. Bakanlık bütçe detaylarının yayımlanmasından sonra hep birlikte göreceğiz. Geçmiş yıllarda yatırım kalemlerinin %1’lerin altında kaldığını da gördük. Yoksa Cemal Hoca’nın eli kolu bu bütçeden dolayı bağlı kalacaksa vay halimize… Girne acil iki okul istiyor. Yeni öğretim yılı için geç kalıyoruz. Zaman daralıyor. Eğitimde atılması gereken çok önemli adımlar var. Bütçe sonrasında hükümet ve diğer siyasi partiler Haziran’da yapılacak yerel seçimlere yoğunlaşacak. Umarım bu durum ülkenin ihtiyacı olan yatırımları engellemez. Hükümet programında eğitimle ilgili yazılı olanların takipçisi olacağız.
******
DAÜ’de siyaset yasağı kaldırılmış. Hükümet iki farklı tüzükte değişiklik yaparak bundan böyle DAÜ akademisyenlerinin siyasi partiye üye olma ve siyasal faaliyette bulunmasını yasal hale getirdi. Siyasi faaliyette bulunan ve parti üyesi olacak bir akademisyen eğer parti merkez yönetiminde bir idari görev üstleniyorsa üniversitede rektörlük, dekanlık, bölüm başkanlığı gibi bir görev üstlenemeyecek. Eğer üstlenirse de partinin yetkili organlarında bir görev üstlenmeyecek. İyi güzel de bu uygulama niye bütün kamu görevlileri için düşünülmüyor? Bir zamanlar kamu reformu adı altında bunlar konuşulmuştu. Toplumda demokrasi olgusunun içselleşmesi açısından kamu personelinin üzerindeki siyaset yasağı kalkmalıdır. Devletin “şu partinin bu partinin” devleti olmadığının anlaşılması için bu siyaset yasağı kaldırılmalıdır.
*******
Toplumun en çok tartışılan okulu Hala Sultan İlahiyat Koleji bu kez bakanı ağırladı. Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Cemal Özyiğit, bakanlığı öncesi çok eleştirdiği okulu ziyaret etti. İyi de etti. Nasıl bir okul hayat ettiğini oradakilerin önünde söyledi. Bugüne kadar pek yapılmayan denetime vurgu yaptı. Bu ziyaret, ilişkilerin geliştirilmesi açısından da önemliydi. Hem Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nı hem de okulun bundan sonraki adımlarını toplum adına takip edeceğiz. Bakanlım Cemal hocanın dediği gibi oralardaki faaliyetler Atatürk İlke ve devrimleri dikkate alınarak mı yapılacak?
******
YÖDAK ile DAÜ arasında bu hafta bir denetim krizi yaşandı. DAÜ’nün aleyhinde suç duyurusunda bulunduğu YÖDAK üyesi bir akademisyen YÖDAK tarafından DAÜ’yü denetlemeye gönderiliyor. DAÜ de bu denetimi reddediyor. Bu durum iki kurum arasında krize neden oluyor. YÖDAK, adı geçen denetici akademisyen ile DAÜ arasındaki ilişkiyi bilmemesi mümkün değil. Biliyorsaydı niye denetime bu akademisyeni gönderdi? YÖDAK’ta denetim yapacak başka bir üye yok mu? Bu küçücük ülkede herkes herkesi bilir. Böylesi basit bir olayın iki güzide kurum arasında kriz yaratılmasına izin vermek YÖDAK’ın ciddiyetini sorgular niteliktedir. YÖDAK bir taraftan itibar kazanmak için uğraş verirken bu tür olaylara dikkat etmesi gerekmektedir.
Daha iyi anlaşılması açısından vurgulayım. Meclis başkanlığı Doğuş Derya’yı denetlemek için Bertan Zaroğlu’nu görevlendirse ne olur? Normaldir diyorsanız YÖDAK’ın yaptığı da normaldir.
