UBP Güzelyurt Milletvekili Kemal Dürüst, Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından “UBP’nin milletvekili sayısının” artacağını söyledi.
Hatta, “UG kanadı bize gelmeye hazır” dedi.
Kim var ki “UG” kanadından…
DP Ulusal Güçler’de, kala kala Hasan Taçoy kaldı.
Peki kim var başka?
Serdar Denktaş ve Mustafa Arabacıoğlu gitmeyeceğine göre…
Hasan Taçoy?
Hüseyin Avkıran Alanlı?
Menteş Gündüz?
Hakan Dinçyürek?
Özdemir Berova?
Kemal Bey hangisini kastediyor?
Dürüst’ün yaptığı yürek ister
Gerçi…
Bu ortamda, DP’yi karşısına alacak açıklamalar yapmak, gerçekten yürek ister.
DP hükümette.
Elbette DP’yi hükümet icraatlarından dolayı eleştirebilirsiniz.
Ancak, Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken, el ele verdiğiniz bir siyasi partinin içine yönelik, “vekillerinizi alacağız” demek, bana çok akıllıcı gelmedi.
Ötesinde, DP tabanının yaklaşımını kestiremeden bu açıklamaları yapmanın, seçime etkisini de sanırım Sayın Dürüst iyice hesaplamadı.
Mesaj net: “Seçimden sonra DP’yi bitireceğiz, hükümetten gidecek…”
Siz DP’li olsanız, bu şartta, Eroğlu’na oy verir misiniz?
Haliyle DP’liler de buna iğreti oldu.
Bakalım, Derviş Eroğlu bu durumu nasıl toparlayacak.
DP çalışmıyor
Demokrat Parti, seçime sayılı günler kala, sokakta yok.
DP üst düzey yönetiminden “az sayıda” isim dışında sokakta kimse yok.
Hasan Taçoy…
Hakan Dinçyürek…
Bir de Özdemir Berova.
Bunun dışında, aktif olarak Eroğlu için çalışan, ama samimi, DP’li görmedim.
Gören varsa, söylesin.
İrsen Küçük bayağı doluymuş
İrsen Küçük’ün yaşadıkları da kolay değil.
Başbakan iken, seçim kaybetti.
Başbakan olmak için 45 sene siyaset yaptı, ama Eroğlu ile girdiği kavgayı çok kötü kaybetti.
Lefkoşa 1’inci sıradan hem de…
Hem de genel başkanken…
Bir parti barajı aşacak ama genel başkanı seçim kaybedecek.
KKTC tarihinde var mı böyle bir şey?
İrsen Küçük de, “hesap günü” olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini uygun gördü.
“Eroğlu aleyhine” kampanya yapıyor.
Kendince…
Yani büyük bir çaba ortaya koymuyor ama…
Eroğlu’nun adaylık sürecine…
Aday olma şekline vs. ciddi bir tepki içerisinde.
Dün sabah da, katıldığı televizyon programında, Eroğlu aleyhine bir çaba ortaya koydu.
Neler söyledi, hızlı hızlı not ettim, paylaşıyorum:
– Eroğlu’nun önünü kesmek için aday olacaktım, ancak gelinen noktada buna gerek kalmadı.
– Eğer Eroğlu UBP’den aday olsaydı, desteklemeyi düşünebilirdim. Ama bağımsız aday olması ve UBP’nin onu desteklemeyi sadece 27 oyla genel başkanın istemi doğrultusunda almadan yapması siyaseten dayatma ve yanlış. Bu nedenle desteklemeyeceğim. Başka bir adayı destekleyeceğim.
– Eroğlu, bu seçimi kazanamayacak. Bakmayın siz anketlere.
– Eroğlu, 5 yıl önceki seçimde ki iktidardaydı, Başbakan’dı. O zaman bile anketler yüzde 60 derken seçimi sadece 350 oyla ilk turdan kazanabildi. Biz de parti olarak çok iyi propaganda yaptık ve yanında durduk. Şimdi UBP içinde dahi o destek yok.
– İkinci tura kesin gözüyle bakıyorum…
– Bu bağımsız aday konusuna, hep karşı çıktım. Denktaş Bey de bağımsız aday olacağı zaman, ben UBP kendi adayını çıkarmalıdır dedim. Şimdi de aynı görüşteyim.
Ama ne keyif, ne zevk
Gülsev, oldum olası Yeşilçam filmlerine hastadır.
Kim hangi filmde oynadı, partneri kimdi, film nasıl başladı nasıl bitti, hepsini bilir.
Bazen sorarım, “Bu kim?”, adını ilk kez duyduğum bir aktrist adını hemen söyler.
Velhasıl, bu ülkede biri Yeşilçam kitabı yazacaksa, o eşim Gülsev’dir.
Pazartesi günü, Kültür Dairesi Müdürü Nilay Tunçalp aradı.
Zaten ne enerjisi biter, ne projesi…
Nilay Tunçalp ile Kültür Dairesi’nin de yeni bir kimlik, yeni bir enerji kazandığını altını çizelim.
“Yeşilçam Şarkıları Konseri var, gelir misin?” dedi, gittik.
Gülsev ile birlikte, yaklaşık 2 saat süren doyumsuz bir konser izledik.
Kulağımızın pası silindi.
Çok da iyi hazırlanmış ekip, sinevizyonda eski Yeşilçam filmleri, süper bir orkestra, inanılmaz sesler sahnede.
Bir de, “Tamamen gönüllü” olduklarını açıklamaz mı Nilay Tunçalp.
Ben, iyi ki gitmişim.
Bu koro, şehir şehir, köy köy gezse yeridir.
Ellerinize, dilinize sağlık…
Mükemmel bir akşam yaşadık sayelerinde.
İyi ki gitmişiz…
