Yazılı Tarih içinde çocuklara nasıl bakılmış Çocuksuz bir hayatın anlamsız olacağını düşünürüz birçoğumuz .
Bazılarımız bir armağandır onlar der.
Bazılarımızsa onlarla başa çıkmanın zorlukların anlatır durur.
Çocuklar doğanın bir armağanıdır çocuk imgesi ise insanın yarattığı bir şeydir.
Bakın psikolog David Elkind acele ettirilmiş Çocukluk kitabında (1981) nelerden bahsetmiş.
Tarih her çağda eğitim uygulamalarını belirlemiştir.
Geçmişte de günümüzde de küçük çocuk eğitimcileri doğanın bu armağanına (çocuğa) karşı dürüst olmak yanında, sağlıklı eğitimini tehdit eden hatalı imgelerle savaşmaktadır.
Antik çağda; toplumun yasaları ve kültürü içinde eğitilmesi gereken küçük bir yurttaş imgesiydi çocuk.
Babil’de kızlar ve oğlanlar altı yaşında okula gider ve hatta kitapları tuğla, yazı araçları kamış ve nemli kil olmasına karşın yoksul çocuklar bile okumayı ve yamayı öğrenirlerdi.
Orta Çağda; çocuklara kötü davranırlardı ve yaygın çocuk imgesi de mal veya kölelik ideolojisi ile tutarlı olan bir taşınır eşya ya da mülk parçası idi.
Ortaçağ kaleleri çocuklara göre değildi. Kölelerin çocukları hayvanlarla birlikte yaşardı.
Disiplin katı,cezalar ağırdı.
Hatta bu çağda “Çocuğunuz hiçbir zaman cehenneme gitmeyecek kadar küçük değildir “diyen yazan yazarlara bile rastlanır.
Sömürgecilik zamanlarında; çocuklar ticari kazanç olarak görülmekteydi. Daha çok çiftliklerde çırak olarak çalışırlardı.
Endüstri devrimiyle birlikte özellikle göçmen ve yoksulların kız ve erkek çocukları ucuz fabrika işçisi olarak görülmeye başlandı.
Tarih herzaman Çağlar boyunca kabul edilmiş o anki çocuk imgesini eleştirmiş , ana baba tutumlarını eleştirmiştir.
Bu eleştirileri erken çocukluk dönemi eğitimcileri filozofları , yazarları yapmıştır.
Platon;ideal cumhuriyet için çocukların profesyonel çocuk bakıcıları tarafından yetiştirilmesini istemiştir.
St augustine (ilk filozoflardan ); Bana başka anneler verin, ben size başka dünya vereyim “demiştir .
Rousseau;emile adlı eserinde “ herşeyin yaratıcının elinden çıktığı zaman iyi olduğunu ve insanın elinde bozulduğunu “ belirten cümleler kurar.
Pastalozzi ve Frobel (anaokullarının babası olarak da bilinir). Anababaları doğrudan eleştirmişler ana-baba eğitimleri için kitaplar yayınlamışlardır.
Maria Montessori anababaları hiçbir zaman eleştirmemiştir hatta bütün çağlarda anne babaların ayni tutumlar içinde olduğuna inanmıştır.
Maria Montessori İlk filozoflardan Plato gibi çocukların profesyonel eğitilmesi istemiştir.
Ona göre çocuk eğtimi çocukların gittikçe gelişen zihinsel güçlerine çok az değer veren eğitilmemiş ana-babalara bırakılmayacak kadar önemli bir iştir.
Tarihsel olarak baskın olan çocuk imgeleri egemen olan siyasal, toplumsal ve dinsel karakterlerden türetilmekteydi. 20 yüzyıl itibarıyle modernin dediğimiz imgelerin bilimsel kökene dayandırılması
bu imgeleri daha zor başa çıkılacak hale getirmiştir.
Çağdaş dünyaya egemen olan çocuk imgelerinden bir tanesi Freud’un “şehvetli çocuk” imgesidir ki cinsel dürtülere ve eğilimlere sahip olan çocuğun toplum yararı için bir miktar engellenmesi gerektiğini
savunduğu tezidir.
İnsan Bilimcilerinden KingleyDavis Ruth Benedict, Margaret Mead esnek çocuk imgesi ile çocukların
toplumsal değişimlere büyüklerden daha iyi ayak uydurduklarını savunup, çocukların öğrenmesinin de bir yeri, zamanı ve sınırı olması gerektiğini savunmuşlardır.
1960 yıllarında psikologlar belki de en zararlı çağdaş çocuk imgesi “Yetenekli Çocuğu” yazıları ile özendirmişlerdir.
Küçük çocukların zekaları alıcıdır ve onlara herşeyi öğretebilirsiniz (Dünyamıza fiş cümleler
girer).
Bu cümleyi okuyunca “öyle değil mi”? dediğiniz duyar gibiyim.
Elbette öyle çocukların zekaları alıcıdır fakat onların gelişim düzeyini, öğrenme yaşını, öğrenme hızını göz ardı etmezseniz esnek zekalı yetenekli çocuk imgesinin süresi dolduğunda hangi imge ortaya çıkacak?
ne tür bir çocuk imgesi yarının ana-babasının gereksinimlerini karşılayacak?