Kıbrıs Türk halkının içinden çıkmış olan bir değeri daha dün kaybettik.
Dr. Ali Atun, 1952 yılında asistan doktor olarak İngiliz İdaresi’nde görev yapmaya başladı. 1960 yılında Cumhuriyet döneminde Mağusa Hastanesi’nde Başhekim olarak görev üstlendi. Bu görevini 1975 yılına kadar sürdürdü.
Bu görevi süresince Mağusa ve bölgesinde hem Kıbrıslı Türklerin hem de Kıbrıslı Rumların sevgi ve saygısını kazanmayı başardı.
1975 sonrasında 1986 yılına kadar Meclis’te görev yapan Ali Atun, bu süre içerisinde Sağlık Bakanlığı da yaptı.
1986 sonrasında siyaseti bırakan ve bir köşeye çekilip gelişmeleri izleyen Dr. Atun ile Havadis Gazetesi’nde 2012 yılı Ocak ayı başında yayınlanan bir röportaj için konuşmuştuk.
Kimseyi kırmak istemeyen nazik bir üslubu vardı. Sözlerinin kimseyi yaralamamasına özen gösteriyordu. O röportaj sırasında kelimeleri özenle seçmeye dikkat etmişti.
Ali Atun o röportajda “1974’ten sonra bir kitap yazacak olsam “insan psikolojisi ya da karakterini en çok değiştiren hadiseler nelerdir diye yazardım” demişti.
Halk arasında eski saygı-sevginin kalmadığından, yozlaşma yaşandığından şikayet etmiş ve 1974 sonrası “Adil bir düzen kuramadık. Ortalık yangın yerine döndü” diye dert yanmıştı.
Ömrünü sağlık sistemine adayan Dr. Atun hayata gözlerini Dr. Burhan Nalbantoğlu hastanesinde yumdu.
Onunla yaptığımız röportajda sisteme gücendiğini söylemiş, bu nedenle de geri çekildiğini anlatmıştı.
Üç çocuk babası olan Dr. Atun bugün Harvard Üniversitesi’nde görev yapmakta olan ve sağlık sistemleri konusunda dünyada en önde gelen isimlerinden biri olan oğlu Prof. Dr. Rifat Atun’un ülkesine hizmet etmek için verdiği ama sonuç alamadığı uğraşları da şu sözlerle anlatmıştı:
Oğlum Rifat Atun sağlık sistemleriyle ilgili dünyada bir numaradır. Dünya Sağlık Teşkilatı’nın temsilcisi olarak Kıbrıs’a geldi. Beraberinde 4 uzmanla birlikte. 10 gün kaldılar burada. Bir rapor hazırlayıp gönderdi. Açıp da Türkçe’ye bile tercüme etmediler. Hala daha durur…
Dr. Atun 2012 yılında ülkenin durumunu yorumlarken ise şöyle konuşmuştu:
Yanmış yakılmış bir memleket, kül olmuş bir memleket görürüm. Bütün kaynaklar tüketilmiştir. Müesseseler batırılmıştır. Devletin çalıştırdığı her şey batırılmıştır. Bundan sonra ne olacak? Hiçbir şey olmayacak. Benim umudum yoktur. Taşıma su ile değirmen döndürebilir misin?
Evet böyle demişti Dr. Ali Atun…
Bugün onu son yolculuğuna uğurlayacağız. Kıbrıs Türk halkının yetiştirdiği bir değeri daha toprağa vereceğiz. Keşke deneyimlerinden yararlanılabilseydi…
