Bu köşede eğitimin gelecek vizyonunu çok tartıştık. Gidelecek köyün hiç de iyi bir köy olmadığını vurguladık. İlgililere bazı örnek makaleler: ‘KKTC’nin zorunlu din dersi ısrarı neden?’; ‘Dersler arası ilişki koparıldı ve ezber diriltildi’; ‘Yeni ders kitaplarında çocuk hakları ihlalleri’; ‘Hayat Bilgisi kitabında kadın cinsiyet rolü! Hayret; ‘Yeni Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi programı! vd… Arşivden okunabilir.
KKTC’nin nasıl bir insan yetiştirilmeli? sorusuna yanıttı aslında belli; Dindar nesil yetiştireceğiz. Bu vizyon KKTC sistemsiz eğiminde yapıalan tek sistemli iştir. Kanıtlar ortada; ne kadar inkar edilse de kanıt oradadır ve gerçektir.
Bu vizyonda da da hiçbir tutarsızlık yoktur. Kendi içerisinde çelişki de yoktur. Varolan siyasi erk, TC ile yapılan bütün protokollerin gereğini yerine getiriyor; bu da onlardan bir tanesidir.
KKTC Milli Eğitim Yasası’nın 2. Maddesi ile ‘Uyumluluk’la ilgli olan 22. Maddesi, Kıbrıs Türk Milli Eğitim Kurumlarında uygulanan öğretim programları ile Türkiye’deki özdeş kurumlarında uygulanmakta olan öğretim programları arasında uyum sağlanacağını garanti altına alır ancak Kıbrıs Türk Toplumu gereksinimlerinin de korunacağı vurgusu 22 madde yapılmaktadrı*. Tabii ki Kıbrıs Türk Toplumunun gereksinimlerin ne kadar korunduğu da ayrı bir konu.
Efendim gidilecek köyün minarelerini çoktan gördüğümüzü belirtmiştik. Bazıları ise feryada yeni başlamış. Milli Eğitimi Yasaı değişmediği sürece, buralarda da Cihat ve zorunlu din derslerinin öğretim programlarında yer alacağı ve Evrim Teorisi’nin öğretim programlarından kaldırlacağı zaten belliydi. Orda ne varsa burda da aynen olacaktı ya işte oluyor. Zaten Milli Eğitim Yasası da bunu emrediyor.
Bilim bir kenara bırakılmış ‘yaratılış’ görüşü okullarda okutulacak. Cihat, kelam fıkıh öğretim programlarına girmiş, somut işlemler döneminde olan küçücük çocuklarımızın beynine ‘korku tohumları’ ekiliyor. Daha önce bazı kavramları vermiştik tekrarlamakta fayda var, bakınız ilkokul 4. Sınıfta 9 yaşında olan çocuklara verilmeye başlanan kavramlardan bazıları şunlar; Kaza ve kadere inanma, Melek, Ahiret Günü ona İman, Amentü Duası ve anlamı (ki Ölüm ve Dirilmek kavramlarını da içermektedir), Cibril Duası (ki Cebrail meleği ile ilgilidir), dua kavarmının anlamı ve çeşitli dualar vs.
Şimdi bunlara ek Cihat kavramı da öğretim programlarına girdi**. Gelecek yıldan itibaren buralarda da aynen uygulamaya girecek. Evrim teorisi ise üniversite düzeyine bırakılmış. En yetkili ağız gereköeyi açıklamış; Evrim Tesorisi daha detaylı biyoloji eğitimi alınabilecek üst düzey öğretim kurumu olan üniversiteler bırakılmış.
Efendim bunun türkçesi; üniversite okumayacak olanlar ile üniversitede biyoloji dersi almayacak olan kişiler artık ‘Evrim Teorisi’nden bir haber olacaklar. Lise sona kadar alınacak öğretimde ise ‘yaratılış’ fikrini okuyup, buna karşı olumlu tutum geliştirmeleri sağlanacak. Sonuç ise ‘dindar nesil yetiştirilmiş’ olacak.
Burada hiçbir tutarsızlık yok. Türkiye yolunu ve ziyonunu belirlemiş, arabaya binmiş o köye doğru gidiyor.
Önemli olan buralarda durum nedir? KKTC sistemsiz eğimi de aynı köye mi gidiyor? Yani dindar nesil yetiştirilen köye mi gidiyor? Eğer öyleyse KKTC Milli Eğitim Bakanlığı bir açıklama yapsın ve gidilecek köyü açıklasın.
Aslında gidilecek köy ile ilgili pek çok ipucunu geömişte yaşadı KKTC Sistemsiz Eğitimi. Cinler, periler, ölüm, öteki – beriki dünya gibi kavramlar zaten var demişti birileri. Artı İlahiyat Koleji dini bir öğretim verecek, dini bir vakıf tarafından kuruldu, KKTC oraya sadece öğretmen atar ama hiçbir denetim yapamaz.
Bunlar yanında KKTC’nin yeni öğretim programlarında ‘zorunlu din dersleri’ koyduk demişti geçmişte bir sayın bakan. KKTC’nin öğretim programlarının yazımını başka kurumlara devretmesinden de zaten gidilecek köy belli olmuştu. Şimdi çıngar çıkarmanın hiçbir anlamı yok.
İnsan düşünmeden edemiyor; eski siyaset neden bu kadar teslimiyetçi diye? Ayrıca KKTC Milli Eğitim Yasası’ndaki Madde 16. ‘Atatürk İlke ve Devrimleri ile Atatürk Milliyetçiliği’ ne olacak? O madde kalktı mı? Yani ışıklar içinde mi uyusun denmiş? Hani bir zahmet söylense de öğretmenler de gidilecek köye göre öğretime başlasalar iyi olur. Uyumluluk sağlanmış, tutarsızlık da ortadan kalkmış olur!
*https://www.mebnet.net/sites/default/files/yasalar/17-1986.pdf
**https://www.meb.gov.tr/bakan-yilmaz-yeni-mufredati-acikladi/haber/14112/tr
