Demokrat Parti’de neler oluyor? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Demokrat Parti’de neler oluyor?

Siyasette suya odaklandık ya…
Demokrat Parti içerisindeki kaynamalar gölgede kaldı.
Bu biraz da “DP’nin kamuoyu üzerindeki etkisinden” de kaynaklı olabilir, DP’yi yönetenler bunu iyi düşünmeli.
Sekiz milletvekili kalan Demokrat Parti, seçimden 12 vekil ile çıkmıştı.
Parti içindeki “bakanlık” kavgası, dört vekilin UBP’ye itmesi ile son bulmuştu.
Şimdi ise, yeni bir “dörtlü kriz” var…
Hasan Taçoy…
Özdemir Berova…
Hakan Dinçyürek…
Menteş Gündüz.
Geçtiğimiz haftalarda Özemir Berova ile bir sohbetim olmuştu…
“Sağ siyaset tıkandı” demişti.
Aslında DP’de sorunun kaynağı da bu…
Mustafa Arabacıoğlu ve Fikri Araoğlu da dahil, “Alanlı ve Denktaş” dışındaki tüm vekiller, “Serdar Denktaş ile DP’nin daha fala büyümeyeceğini” düşünüyor.
Ötesinde, ilk seçimde, DP’de kalarak siyaset yapmayı da “kişisel ikbal bakımından intihar” olarak görenler var.
Adres?
O da UBP…
Denktaş, bu bakış açısı ile “gelişimin önündeki engel…”

İkna edilemedi
Bir süreden bu yana, Hasan Taçoy’un başnıı çektiği grup, ortaya bir öneri attı…
“Serdar Denktaş, sağda birliğin önündeki en büyük engel. Çekilsin, DP yeni bir lider seçsin. O lider de, UBP ile sağda birliği sağlasın…”
Önce Arabacıoğlu’na başkanlık teklif edildi, reddetti…
Fikri Ataoğlu da gelen “başkan sen ol” tklifini reddetti.
Bu kes Serdar Denktaş’a, “Kimin başkan olmasını istiyorsan sen seç” dendi.
Serdar Denktaş bunun için ikna edilemedi.
“İlle de birini seçeceksem, kendimi seçerim” dedi haliyle.
Çünkü Denktaş, “UBP ile birlik” istemiyor ki…
Ona DP yeter..


Kopma yaşanacak
Gelinen aşamada, DP’de “dörtlü bir kopma” beklentisi giderek arttı.
Belirlenen dört isim, mecliste “bağımsız bir grup” kurarak, DP’den istifa edebilir.
Plan şu:
“DP’den kopacaız, UBP’ye yakın olacağız. Kritik aşamalarda CTP karşısında UBP’ye destek vereceğiz… İlk genel seçimde de UBP kadrolarından aday çıkcağız…”

***
UBP böyle bir destek istiyor mu?

Aslında en önemli soru da bu…
UBP içerisinde de konu gündemde.
Başkan Özgürgün ve özellikle Sunat Atun ve Tahsin Ertuğruloğlu, böylesi bir siyasi “desteğe” ihtiyaç duymuyor.
Ötesi, “UBP kendi yolunu yürüyor, geçmişte UBP’ye zarar verenlerle yürünecek yeni bir yol yok” diye direten bir Özgürgün var.
Ancak…
Aday olup kaybeden bazı UBP vekilleri, bu krizi sevdi.
DP’deki kriz, UBP’ye sıçrar mı bilinmez.
UBP böylesi bir krizi içine almak ister mi?
O da bilinmez…
Bildiğim, “suyun” örttüğü siyaset dünyasında, sağlam tartışmaların yaşandığı…

***
Her kafadan bir ses…

Su konusunda hükümet yetkilileri Ankara’da 48 saat neredeyse kesintisiz toplantılar yaptı.
Ama “devleti yönetenler” toplantılarda, “yahu bizim belediye başkanı” ve “yahu bizim Parti Meclisi üyeleri” ile başlayan cümleler kurmak zorunda kaldı…
Bu arada, telefonlar da susmadı…
“Varmaya da bizi onda satarlar” diye endişe duyanlar da tlefonlara sarıldı.
İşte bu kadar basit aslında bizde “devlet” yönetmek…
Her kafadan bir ses…
Herkes kendi statükosunu dayatmakta…
Ve bu ortamda, “hükümetçilik” oynanmaya devam edilmekte…

Peki nasıl düzelir?
Bu ülkede yapılması gerekenler bellidir.
İşte ancak “yapılması gerekenler yapılmaya başlanınca” üzelir.
Bir hayle siyaset meraklısı…
Seçime girmeden, “seçilmişi” yönetme derdinde.
Risk yok…
Dert yok, tasa yok…
Yetki hiç yok.
Bir tek şekilde düzelir.
O da, siyasetçinin risk alark, doğruyu yapması ile…
Aksi, bugün gibi devam eder hayat…
Hep kavga, hep gürültü…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar