Serdar Denktaş, yaptığı yazılı açıklamada, Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis'in "çözümün işlememesi durumunda Türk tarafı, uluslararası toplumun dışında kalmayacaklarını, çözüm içerisinde garanti altına almaya çalışıyor" yorumunun, bir çözüm sonrasında kendi emellerini açıkça ortaya koyduğunu belirtti.
Denktaş, “Olası bir çözümün işlememesi veya Rum tarafının geçmişte olduğu gibi ‘Türklere fazla hak verildi’ yaklaşımı ile girişim yapması halinde Kıbrıslı Türklerin ‘akıbetimiz ne olur?’ sorusunu sorması da, uluslararası toplumdan sözlü olarak değil yazılı olarak bu sorunun cevabını bir çözüm metni içinde görmek istemesi de son derece doğaldır” dedi.
Denktaş, “ilgili tüm kesimlerin, olası bir çözüm içerisinde ‘devletimiz’ olarak ifade edilen egemenlik hakkımızın Kıbrıslı Türkler’in geleceğe yönelik en önemli ve temel teminatı olduğunu da anlaması gerekir” ifadelerini kullandı.
“Oluşacak yeni federal devletin tek temsiliyeti olacağı gerçeğinden hareketle, federal devletin egemenliğinin nereden ve nasıl neşet ettiğinin net olarak anlaşılması son derece önemlidir "
diyen Denktaş, "tek ve bölünmez egemenlik" tanımı arkasına saklanarak, çözümün yürütülemediği veya Rum tarafınca yine sabote edildiği bir ortamda Kıbrıslı Türklerin yine hak arayışında uluslararası toplumda yalnız bırakılacağı bir ortama dönmek zorunda kalmayacağını önceden bilmek durumunda olduğunu ifade etti.
Denktaş açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Öyle anlaşılmaktadır ki GKRY'nin aklındaki çözüm mevcut ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ne Kıbrıslı Türklerin bireysel haklarla dönüşünü sağlama ve toplumsal haklarımızı ortadan kaldırma gayreti içerisindedir. Tüm açıklama ve yaklaşımlarından ortaya çıkan bu gerçek ışığında, Rum tarafının ‘Tek ve bölünmez egemenlik’ ısrarına boyun eğmemizin beklenmemesi, nereden gelirse gelsin böylesi bir baskıya karşı Kıbrıs Türk halkının sonuna kadar direnmesi için DP- Ulusal Güçler olarak her türlü çabayı ortaya koyacağımızı kamuoyunun bilgisine getirmeyi görev biliriz”.
