Cuma günü ABD’de açıklanan güçlü veriler piyasalara FED’in henüz masadan kalkmadığını hatırlattı
Dolar endeksinde görülen sert yükseliş, genele yayılan dolar talebi ile birleşince USD/TL kuru dakikalar içinde 2,93 seviyelerinden psikolojik 3 seviyesini test etti
Uzun bir süredir, piyasalarda korelasyonun koptuğunu, bol likiditenin yarattığı “lakayitliğe” karşı dikkatli olunması gerektiğini yazıyorduk
Cuma akşamı görülen hareket, aslında kırılganlığın da ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha teyit etti
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Cuma piyasa kapanışı ardından Türkiye’nin kredi notu ve görünümünü beklenildiği üzere değiştirmedi
USD/TL kurunda sert yükseliş ardından bu sabah bir miktar dengelenme arayışı görülebilir
Aşağıda 2,9750 seviyesi; yukarda ise 3,0130 seviyesine dikkat etmek gerekiyor. Geçildiği yönde doğru hareket hızlanabilir
Piyasa Özeti ve Yorumu
2016 yılının, finans piyasalarında, oldukça zor bir sene olarak başladığını herhalde işin içinde olan da olmayan da kabul etmiştir. 2015 yılının genelinde gerek içerde tırmanan siyasi risk primi, gerekse dışarda FED endişeleri ile tarihi yüksek seviyeleri test eden USD/TL kuru; 2016 yılına da benzer bir volatilite ile başladı. Yıla kabaca 2,9150 seviyelerinden başlayan, akabinde Çin’in para birimi Yuan’ın değer kaybetmesi ve panik satışların eşliğinde artan riskten kaçış eğilimine ayak uyduran USD/TL kuru, Ocak ayının ilk yarısında yeniden 3,06 seviyelerini test etti. Akabinde, gerek Avrupa, gerekse Japonya Merkez Bankalarının destek sağlamaya devam edecekleri, gerekse Avrupa Bankacılık sektörüne yönelik endişelerin ışığında FED’in 2016 yılı için tahmin edilenden daha sakin bir faiz artışı politikası izleyeceğine ilişkin beklentilerin güçlenmesiyle yerini kademeli bir düşüş eğilimine terk etti. Ocak ayında test edilen 3,06 seviyesine nazaran geride bıraktığımız haftalarda 2,89 seviyesini test eden USD/TL kuru, genel anlamda 2,90 – 2,95 aralığına yerleşme eğilimi gösterdi.
Özellikle, son dönemlerde, artan iç güvenlik endişeleri hatta tırmanan sınır ötesi jeopolitik riskler ve küresel ekonomide görülen büyüyememe endişesini neredeyse hiç umursamayan birçok gelişmekte olan ülke para birimi gibi, petrol fiyatlarının da yardımı ile USD/TL kurunun dirençli kalmasını bu satırları takip eden bir çok yatırıcının da hatırlayacağı üzere sorugular olduk. Nitekim, piyasaların özellikle FED’in faiz artırması durumunda en çok gelişmekte olan ülke para birimleri hatta içlerinde Tükiye gibi dış finansmana ihtiyacı olan ülkelerin ciddi anlamda etkileneceği tezinin yerine, FED’in faiz artırmaması durumunda en çok olumu etkilenecek olan ülkelerin başında da Türkiye’nin geldiği konuşuluyordu. Dünyada negatid seyreden faizlere nazaran ciddi anlamda yüksek getiri potansiyeli taşıyan TL ve TL cinsi yatırım araçlarının bol likidite ile rağbet görmesini ve riskleri göz ardı etmesini son dönemlerde “korelasyonun kopması” olarak nitelendirerek dikkatli olunması gerektiğini paylaşıyorduk.
Nitekim, Cuma günü gün genelinde 2,93’lü seviyelerde salınan USD/TL kuru, ABD’de açıklanan verilerin de yardımı ile psikolojik 3 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti. Doların 6 para birimine göre değerini gösteren dolar endeksinin de sert bir şekilde yükselmesi, yalnızca TL’ye değil birçok para biriminin değer kaybetmesine neden oldu. Özetle, hafta genelinde açıkanan iyi verilere Cuma günü eklenen ve ABD ekonomisine ilişkin büyümenin beklenenden daha iyi olduğunu ortaya koyan veriler ardından ABD’de şu anda düşük petrol fiyatları nedeniyle sessiz duran enflasyonun yeniden kıpırdayabileceği beklentisini güçlendirerek başta gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde etkili oldu. Manşetden de yazdığımız üzere, ABD’de açıklanan güçlü verileri aslında faiz artırım konusunda FED’in henüz masadan kalkmadığını işaret ediyor. Elbette, ABD’den gelebilecek yeni zayıf verileri ile doların yeniden zayıflayabileceği ihtimali göz ardı edimemelidir. Ancak büyük resimde, 2016 yılında doların yükseliş eğilimli seyrini devam ettireceği, kur cephesinde görülecek olası gevşemelerin ise riskli pozisyonların kapatılması anlamında kollanılması gerektiğini düşünüyoruz.
Yeni gün başlangıcında Asya borsalarında satıcılı seyrin etkili olduğunu görüyoruz. G20 için toplanan politika yapıcılarından yeni bir işbirliği kararı çıkmaması ve Cuma günü açıklanan güçlü tüketici harcamaları verileri ve ABD ekonomik büyümesinin yukarı yönlü revize edilmesinin yarattığı tedirginlik ile sabah saatlerinde gösterge endeks Tokyo borsası % 1 aşağıda işlem görürken, Çin borsası ise % 4,3 aşağıda işlem görüyor. FED’in bu yıl bitmeden yeniden bir faiz artışına gideceğine dair beklentilerinin yeniden tırmandığını görüyoruz. Güçlenen dolar, 10 Mart tarihinde toplanacak ve yeni önlemler açıklaması beklenen Avrupa Merkez Bankası toplantısından önce EUR üzerinde de baskı kurduğunu görüyoruz. EUR/USD paritesi 1,0940 seviyelerine gevşreken, sterlinin de dolar karşısında BREXIT endişesi ile 1,3850’li seviyelere gerileyerek 2009 yılındaki 1,35 seviyesine bir kademe daha yaklaştığını not etmek gerekiyor.
Bugün ay sonu olması ve özellikle sert yükseliş ardından bir miktar kar satışlarının görülebileceğini düşünüyoruz. Ancak, FED’in faiz artırımının yeniden dillendirilmesi nedeniyle kur cephesinde ilk tedirginlikte psikolojik 3 seviyesinin yeniden üzerine yükseliş görülebileceğini düşünüyoruz.
https://www.iktisatbank.com/doviz-kurlari
