Yarın sonuçlanacak FED toplantısı ve Perşembe günkü İskoçya referandumu büyük önemle takip ediliyor
FED’in şahin tutumunu bir miktar artırması beklenirken, Başkan Yellen’in ise dengeleyici tarza bir konuşma yapması bekleniyor
Orta vadeli bir bakış açısıyla kurun yükselme potanisyeli taşdığını düşünmeye devam ediyoruz
Olası geri çekilmlerin riskli pozisyonları kapama anlamında kollanması en akılcı yatırım davranışı olacaktır
Küresel mali piyasaların tüm konsantrasyonu Çarşamba ve Perşembe gününe çevrilmiş durumda. Amerikan Merkez Bankası konumunda FED’in olağan (FOMC – Federal Açık Piyasa Komitesi) bugün başlıyor. Belki de son yılların en kritik toplantısında komite üyelerinin tutumunu biraz daha şahinleştirerek (sıkı para politikası taraftarı olmak) politika metninden ileriye dönük “faizlerin uzunca bir süre düşük tutulacağına” yönelik verilen rehberliğin (forward guidance) çıkarılması bekleniyor. Son aylarda açıklanan güçlü makro ekonomik veriler FED’in faiz artırımına bir kademe daha yaklaştığı izlenimini uyandırmak suretiyle küresel piyasalarda satış baskısına neden oluyor. Son 6 yıldır piyasalara trilyonlarca para veren FED’in Ekim ayında tahvil alım programını bitierecek olması ve akabinde 2015 yılından da bebek adımları ile de olsa faiz artırmaya başlayacağına artık kesin gözüyle bakılıyor. Faiz oranlarında her ne kadar artışın kademeli ve piyasaları bozmayacak şekilde yapılacağı beklense de, dünyanın en büyük ekonomisinin merkez bankasının bir dönemin bittiğine ve faizlerin yeninden artış trendine girmeye başladığına işaret eden politikaları haliyle dünyanın diğer tarafında da sıkınıtıya neden olacaktır.
Avrupa cephesinde ise işlerin oldukça sıkıntılı bir şekilde devam etmesi, merkez bankalarından da beklenen politika hamleleri, haliyle para birimi üzerinde kendini hissettiriyor. Belli başlı ekonomik göstergeler bakalım:
Krizden çıkma adına Anglosaxon kültürüne sahip ABD ve İngiltere’nin kriz döneminde almış olduğu genişlemeci yönde para politikasının işe yaradığını ve her iki ülke Merkez Bankası’nın da faiz artırma potasında olduğunu görüyoruz. Diğer tarafta ise özellikle zayıf EUR isteğiyle Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi’nin son dönemlerde atmış olduğu radikal ve yerinde ama geç kalmış önlemler, EUR’nun keskin değer kaybetmesine neden oldu. FED toplantısı öncesinde 1,2940’lı seviyelerde salınan ortak para biriminin aşırı satım bölgesinden hafif de olsa toparlanmaya çalıştığını hissediyoruz. Olası yükselişlerde 1,31’li seviyelerin yeniden EUR’da kısa pozisyon almak için fırsat doğuracağını düşünüyoruz. EUR’nun değer kaybederek rekabet avantajı nedeniyle Avrupa’nın ihracatına olumlu katkı koyması ana tezinden hareketle EUR’da oldukça önemli bir seviye olarak görülen 1,2750 seviyesinin altına doğru bir hareketi de orta vadeli bir yaklaşımla göz ardı etmiyor. Bu kısa değerlendirmede görğüleceği üzere ABD ekonomisinin göreceli olarak daha sağlam durması ve geride bıraktığımız hafta FED’den “faiz artırım sinyallerini” ciddiye alın uyarısı ardından yarın akşam FED Başkanı Yellen’in basın toplantısı dikkatle takip edilecektir. Tüm piyasaların dikkati toplantı ardından yayımlanacak bildiri metninde "…varlık alımları bittikten sonra dahi mevcut faiz aralığı önemli bir süre korunacaktır” ibaresini yer alıp almayacağına çevrilmiş durumda…
Öte yandan küresel piyasalar her ne kadar 1 ay önce İskoçya referandumuna hiç önem vermezken, son anketlerde “evet” oylarının tırmanarak hayır oyları ile at başı gitmesi, dikkatleri üç yüzyılı aşkın Birleşik Krallığın geleceğine ve dahası poundun akıbetine çevrildi. Referanduma 2 gün kala halen daha belirsizliğin yüksek olduğunu görüyoruz. Ölçek olarak İngiltere ekonomisinin % 10’u büyüklüğe ancak kuzey denizi petrolüne sahip İskoçların Perşembe günü “freedom” diyerek Birleşik Krallıktan ayrılması, ciddi anlamda belirsizliği de beraberinde getireceğini tahmin ediyoruz. İngiltere Merkez Bankası’nın böyle bir durumda para birliği tarzında İskoçların da pound kullanmasına sıcak bakmadıklarını açıkladı. Birleşik Krallıktan çıkacak ayrılık yönünde bir kararının Avrupa geneline de negatif bir etki yaratarak ayrılıkları ve millyetçilik duygularını besleyebileceğini düşünüyouzr. Böyle bir olgunun da devamında küresel piyasaları etkileyebilecek kapasitede olduğunu not etmek gerekiyor. Ufak farkla çıkacak "hayır" (en olası senaryo) kararının ise kısa vadede pound üzerinde olumlu bir etki yaratacağını düşünüyoruz. Ancak, ufak farkla alınacak “hayır” kararının orta vadeli olarak risklere işaret ettiğini, yeni referandum ihtimalini canlı tutacağını düşünüyoruz. Referanduma yönelik kesin bir tahmininiz yok ise, dalga boyunun yüksek olacağı tahminimizden hareketle temkinli olunmasını tavsiye ediyoruz. Bir miktar opsiyon primi ödeyerek (sigorta alarak) “GBP alma veya GBP satma hakkı” satın alınmasının en mantıklı yatırım tercihi olacağını düşünüyoruz. Cuma günü sabahı daha detaylı bir analiz yapacağız…
Son dönemlerde ise Türkiye cephesinde doların kademeli olarak 2,22 seviyesini test etmesi, borsa cephesinin 78bin seviyesinin altına gelmesi ve gösterge bileşik faizin % 9 seviyesinin üzerinde işem görmesi dahası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen uyarı niteliğindeki açıklamalar havayı pek de olumlu kılmıyor. Türkiye cephesinde son dönemde açıklanan makroekonomik verilerin de yatırımcılara tabir caize tat vermediğini söyleyebiliriz. Yüksek enflasyon, zayıf büyüme, kontrol altına alınsa da risk unsuru olarak görülen cari açık Türkiye’nın başta yapısa anlamda açmazlarını temsil etmeye devam ediyor. TCMB’nin enflasyonla mücadele konusunda faizleri indirmek istememesine rağmen zayıf büyüme, yüksek enflasyon ve işsizlik siyasi cenahtan merkez bankasına faiz indirim baskısı olarak geri geliyor. Kredi derecelendirme kuruşları ise olası faiz indirimini not için tehlike yaratacağını söylemek koşulu ile tehdit olarak kullanması, FED’in sıkı para politikasına soyunduğu bir ortamda TL ve TL cinsi yatırım araçlarını için ister istemez olumlu konuşmamızı engelliyor.
Mali piyasaların gündeminde bugün İngiltere’de açıklanacak TÜFE enflasyonu ve Almanya’da açıklanacak ZEW endeksi (iş dünyası beklenti anketi) yakından takip edilecektir. Doların orta vadeli olarak değer kazanma potansiyeline sahip olduğu görüşünden hareketle kurda olası geri çekilmeleri riskli pozisyonları kapatma / azaltma anlamında kollamaya devam edeceğiz. Kısa vadede yukarda 2,2485 ve akabinde 2,26’lı seviyeler radar menzilinde olmaya devam edecektir. Aşağıda ise olası iyimserlikte 2,1870 seviyesi takip edilebilr. USD/TL kurunun güne 2,2125, EUR/TL 2,8625 , GBP/TL 3,5850 , Sepet kurun ise 2,5350, XAU/TL (altın gram) 88 , XAG/TL (gümüş gram) 1,33 seviyelerinden başlamasını bekliyoruz.
