Değirmencioğlu'nun günlük ekonomi yorumu! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Ekonomi

Değirmencioğlu’nun günlük ekonomi yorumu!

Reformist bir kimlik ile göreve gelmesi beklenen Davutoğlu Hükümeti’nin açıkladığı reformların oldukça yetersiz kalması,

 


Güney Afrika Randı öncülüğünde başlayan ve çakılan petrol fiyaltarının gölgesinde devam eden riskten kaçış eğilimi,

 

Halen daha gerginliğini koryan jeopolitik riskler ve 10 yıl aradan sonra Çarşamba akşamı 25 baz puan faiz artırması beklenen FED’in kombine etkisi…

 

Türk mail piyasalarındaki iyimser havayı aldı götürdü

 

Likiditenin oldukça azaldığı ve zihnen senenin birçok işlemci için bitmesi nedeniyle piyasadaki gelişmeler sert yankı bulmaya halen daha aday görünüyor

 

Riskli pozisyonlardan uzak durulması gerektiğinin altını yeniden çizmek gerekiyor

 

 Piyasa Özeti ve Yorumu

 

Tıpkı 2014 yılının Aralık ayında olduğu üzere yine gelişmekte olan ülke piyaslarında sert satışlar dikkat çekiyor. Geçen sene, Aralık ayının ortasında sert bir şekilde gerileyen petrol fiyatlarının Rus mali piyasalarını dağıtması ardından gelişmekte olan ülke para birimlerinin birçoğunun etkileşim nedeniyle sert satış baskısına maruz kalmasının sene devrinde, yine benzer bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Elbette, geride bıraktığımız hafta bültenimizde de belirttiğimiz üzere, Güney Afrika Devlet Başkanı Zuma’nın ülkenin Maliye Bakanı olan Nene'yi görevden alması, Güney Afrika para birimi Rand’ı (ZAR) ABD Doları karşısında kabaca Aralık ayının başına nazaran % 11,50 düşeş kaydetmesine neden oldu. Tıpkı Türkiye özelinde olduğu üzere, Babacan tarzında, ekonomik reformları ve merkez bankası bağımsızlığı savunan Nene’nin görevden alınması ardından rekor düşük seviyelere gerileyen Rand, haliyle yan kulvarında koşan diğer gelişmekte olan ülke para birimlerini de etkiledi. Her ne kadar Rusya, Brezilya, Güney Afrika gibi ülkeler net enerji ihraçatçısı konumuda olsa da ve düşen enerji fiyaltarından negatif yönde etkilenseler de, net enerji ithalaçısı olan ve tam ters yönde olumlu etkiklenmesi beklenen Türk Lirası ve Türk Lirası cinsi yatırım araçlarında göreceli iyimserlik uzun boyutlu olamadı. Özellikle, seçim döneminde yapısal reformlara öncelik verileceğini ve ekonominin yeniden sürdürülebilir bir şekilde büyüme patikasına oturtulacağı yönünde kararlı adımlar ile gelmesi beklenen Davutoğlu’nun açıklamış olduğu reformların piyasayı yakından uzaktan tatmin etmemesi, Merkez Bankası’nın açıkladığı para ve kur politikasının yüzeysel kalması, Rusya ile devam eden risklerin tırmanarak korunması, petrol fiyatlarının küresel kriz dönemi olan 2009 yılındaki 35-40 dolar / varil seviyelerine adeta çakılması ve talebin / eknomik aktivitenin düşük olduğunu teyit etmesi ve belki de en önemlisi sahneye yarın çıkacak olan FED’in 10 yıl aradan sonra faiz artıracak olmasına artık kesin gözüyle bakılmasının yarattığı kombine etki ile Cuma akşamı Türkiye cephesinde başlayan sert satışlar dün de devam etti. Hatırlanacağı üzere, USD/TL kurunda 2,9350 seviyesinin geçilmesi durumunda 2,9640 seviyesinin ilk durak olacağını belirtmiştik. Cuma akşamı, negatif havanın ağır basması ile USD/TL kuru 2,9640 seviyesini de aşarak 2,9880 seviyesine varan bir yükseliş kaydetti.

 

Dün sabah Asya piyasalarında hissedilen iyimser havanın da kalıcı olmadığını gördük. Güney Afrika’da sancılı bir şekilde devam eden yönetişim sorununa karşı boş olan ekonomi bakanlığına piyasaların oldukça güvendiği eski bakan Gordhan'ın atanması günün ilk işlem saatinde gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde ciddi sayılabilecek düzeyde iyimserlik yarattı. Güney Afrika Randı dün sabah saatlerinde % 5’in üzerinde değer kazancı ile güne başlarken, USD/TL kurunun da 2,95 seviyesinin altını kısa soluklu da olsa test ettiğini şahit olduk. Akabinde ise, negatif havanın kademeli olarak yeniden ağır basması ile günün ikinci yarısında hızlanan alımlara bağlı olarak kur cephesinde 2,9970 seviyeleri test edildi. Borsa Istanbul cephesinde ise günün ilk yarısında elde edilen kazanımlar korunmazken, Aralık başına göre değer kaybının % 10 olarak gerçekeliştiğini ve borsanın Mart 2014 bu yana en düşük seviye olan 69,308 puan seviyesinden günü tamamladığını not edelim. 

 

Haliyle, likiditenin oldukça düştüğü, sene boyunca karını zararını yazan artık ve yaklaşan Noel tatilini bekleyen piyasalarda yarından itibaren hareketli bir seyrin yeniden oluşabileceği göz ardı edilmemelidir. FED’in bugün başlayacak ve yarın sonuçlanacak olağan FOMC (Federal Açık Piyasa Komitesi) toplantısı ve atacağı kabaca 10 yıl aradan sonra ilk faiz artırım yönünde kararının piyasalar üzerinde tam olarak nasıl bir etki doğuracağını kestiremiyoruz. Bir kere, piyasanın kabaca % 80’nin yarın faiz artırımı beklediği bir ortamda FED’in yine faiz artırmayarak Aralık ayın pas geçmesi büyük bir süpriz olabilir. Böyle bir gelişme, işsizlik oranının % 5 seviyesine geldiği ve ekonominin tam istihdam seviyesine yaklaştığı bir ortamda FED’in bile faiz artıramıyor olması kuşkusuz negatif havaya destek olacaktır. Öte yandan, dünyada devam eden sıkıntılı süreç Avrupa ekonomilerinde görülen dezenflasyon süreci, Çin ekonomisinde görülen yavaşlama, gelişmekte olan ülke para birimlerinde muhtelif sorunlar tümü şu anda FED’den gelecek bir faiz hamlesi ile daha da sıkıntılı bir hal alabilir. Özelikle, dış finansmana ihtiyacı olan gelişmekte olan ülke para birimlerinin fon kaynaklarına daha pahalı bir şekilde ulaşması, uzun senelerdir getiri peşinde kolan paraının gelişmekte olan ülkelerdeki pozisyonlarınından çıkması ve artan dolar talebi büyük bir sorun olarak görülüyor. Ancak, bol likiditenin ve normal olmayan % 0 faiz politikasının da uzun süre korunmasının beraberinde başka sorunlar doğuracağını düşünen FED’in yarın akşam atacağı adım piyasalarda uzun süredir beklenen ve adeta demoklesin kılıcı gibi üzerinde duran beklentiyi bitirerek aşırı basıncı da alabilir. Bir başka bakış açısı ise, özellikle gelişmiş ekonomilerde, FED’in faiz artırımı olumlu anlamda büyümeyi de teşvik edebilir. Nihayetinde, küresel kriz döneminde bu yanda dünyanın veya paranın patronu ABD Merkez Bankası faiz artırarak artık ultra gevşek para politikasından normalleşmeye doğru ilerliyor. Kuşkusuz FED’in atacağı bir adım, atamayacağı bir adıma nazaran piyasalarda iyimser bir yansıma bulacaktır. FED’den yarın olası atılacak adım sonrası, politika metnine konacak tatlandırıcı kıvamında ibarelerin dozunun da önemli olacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda, faiz artırım hızının bebek adımı tarzında olacağın ve seri faiz artışına işaret etmediği, gerekirse yeniden faiz indirimi olabileceği gibi açıklamalar, piyasalar üzerinde yaratılacak tahribatı asgariye indirebilir.

  USD/TL kurunda psikolojik 3 seviyesinin geçilmesi durumunda hareket hızlanabilir

Dün sabah saatlerinde yakalanan olumlu havanın korunamaması nedeniyle 2,9973 seviyesine varan bir yükseliş görüldü. Bu seviyesinin üzerine geçilmesi durumunda 3,04 seviyesinin radar menziline girebileceğini düşünüyoruz. Teknik göstergeler piyasanın aşırı alım bölgesine yaklaştığını gösteriyor. 2,9973 seviyesinin aşılamaması durumunda ise 2,9640 seviyesine varan geri çekilme göz ardı edilmemlidir.

Kaynak: Reuters

 

İktisatbank'ın sunduğu avantajlı döviz kurlarını piyasa ile eş zamanlı ve 24 saat kesintisiz takip etmek için lütfen tıklayınız.

https://www.iktisatbank.com/doviz-kurlari

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar