İktisatbank Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu’ndan ekonomi yorumu:
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Eylül ayı enflasyon verilerini açıkladı
Temmuz’da % 9.72 ile tek haneyi gören TÜFE enflasyonu, yükseliş eğilimli seyrini sürdürmeye devam ediyor. Eylül’de aylık bazda piyasa beklentisine paralel % 0.65 artış kaydeden enflasyon, yıllık bazda %11.20 seviyesine yükseldi (Ağustos 2017 % 10.68)
Son dönemlerde ön plana çıkan ve enflasyonun müsebbibi olarak gösterilen gıda fiyatları peş peşe 5 aydır gerilerken, genele yayılan fiyat baskısı görülüyor. Ana harcama grupları arasında enflasyona Eylül ayında yükseliş yönünde en önemli katkı eğitim kaleminde (% 2,08) gelmiş.
TCMB’nin favori endeksi olarak takip ettiği C tanımlı çekirdek enflasyon göstergesi (eski I endeksi) yükseliş eğilimi seyrini Eylül ayında da devam ettirerek % 10.98 ile Şubat 2004’ten bu yana (neredeyse son 14 yılın) en yüksek seviyesine yükseldi.
Öte yandan Üreticiye yansıyan enflasyon (ÜFE) aylık bazda % 0.24 artış kaydederken, yıllık ÜFE %16.28’e geriledi (Ağustos % 16.34). Üretici cephesinin maliyet baskısı ile karşı karşıya kalmaya devam ettiği ve bunun bir noktada tüketiciye yansıyacağını düşünüyoruz.
Açık bir şekilde görüleceği üzere, enflasyonla savaş 2017 yılında kaybedildi. Yıllık enflasyonun Ekim ve Kasım aylarında da yükseldikten sonra, Aralık’ta baz etkisiyle gerilemesini bekliyoruz.
Ancak, özellikle çekirdek enflasyondaki yükselişin devam ediyor olması, TCMB’nin % 5 enflasyon hedefine karşı 12-24 ay vadeli enflasyon beklentilerinde yaşanan bozulma, TCMB’yi beklenenden daha uzun bir süre sıkı para politikası duruşunu korumaya itecek gibi duruyor.
Enflasyon raporunu nereden bakarsak bakalım olumsuz olarak okuyoruz.