Cumhuriyetçi Türk Partisi, yarın yapılacak liderler yemeği öncesinde açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum lider Nikos Anastasiadis’in yarın akşam BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Spehar’ın ikametgahında bir araya gelecekleri anımsatılan açıklamada, “bölgemiz Doğu Akdeniz’de gerginliğin üst düzeyde olduğu bu günlerde, Kıbrıs’ta karşılıklı kabul edilebilir, adil ve kalıcı bir çözümün ivediliği hatırlanmalıdır” denildi.
Liderlerin yemekte yapacakları değerlendirme toplantısının müzakerelerin geleceği açısından oldukça önemli olduğu anımsatılan açıklamada, daha fazla zaman kaybetmeden sonuç odaklı bir girişimle anlaşmaya ulaşmanın liderlerin tarihi sorumluluğu olduğu belirtildi.
Açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de belirttiği üzere, 2015-2017 müzakere sürecinde tarafların yoğun emekleri sayesinde ciddi yakınlaşmalar sağlandığı kaydedilerek, bunların heba edilmemesi ve aynı yaklaşımla geriye kalan farklılıkları bir paket olarak ele alarak, tüm tarafların kabul edebileceği bir anlaşmaya varmanın olanak dahilinde olduğu anımsatıldı.
Crans-Montana’da gerçekleşen Kıbrıs Konferansı’nda “tarihi bir fırsat”ın kaçırıldığı belirtilen açıklamada, Kıbrıs Türk tarafının süreç içerinde birtakım somut adımlar attığı; fakat gerekli karşılığı bulamadığının tarihsel bir gerçek olduğuna işaret edildi.
Açıklamada, Kıbrıs sorunu çözülmeden hidrokarbon sondaj girişimlerinin devam etmesinin de dikkate alınması gereken potansiyel gerginlik olduğu ifade edilerek, “hidrokarbonlar konusunda tarafların ihtilafa düşmekten imtina etmelerini ve ortak kazanım odaklı bir davranış sergilemelerini önemli buluyoruz” denildi.
Yarın akşam gerçekleşecek olan yemeğin, bir müzakere düzlemi olmasa da, liderlerin müzakerelere kalındığı yerden devam etme girişimini sağlamak için zemin yaratabileceğinin ortada olduğu vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
“CTP olarak, 16 Nisan akşamı yapılacak yemeğin, geçmişle ilgili önyargılardan arınmış ve her iki toplumun ortak menfaatlerini koruyacak Federal Kıbrıs’ın inşası hedefi doğrultusunda gerçekleşmesini ve yapıcı bir yaklaşımla şekillenmesini beklemekteyiz. Bize göre yapıcı yaklaşım, Crans-Montana’da gelinen son aşamanın dikkate alındığı, BM Genel Sekreteri’nin önerdiği ve “Guterres çerçevesi” olarak adlandırılan paket anlayışıyla, açık uçlu olmayan ve referandum ile sonuçlanacak bir kurgu ile ilerlemek demektir. Guterres çerçevesinin sunduğu kapasiteyi rasyonelce değerlendirmenin tüm taraflar için bir kazanım olacağı kesindir. Bu noktadan geri adım atılması ve tarafları yeniden başlangıç noktasına götürecek bir müzakere süreci öngörülmesi bizim için kabul edilemez”.
Açıklamada, “CTP olarak, ilgili BM kararları çerçevesinde, iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı adil bir Federal çözüme olan ihtiyacın önemini bir kez daha vurgularız” ifadelerine yer verildi.
