CTP Kimsenin Malı Değil - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Röportaj

CTP Kimsenin Malı Değil

CTP Kimsenin Malı Değil

PARTİ İÇİ TARTIŞMALAR: Cumhuriyet Meclisi Başkanı Siber, CTP’de yaşanan parti içi tartışmalar konusunda uyarıda bulundu. Siber: Partinin zarar görmemesi gerekiyor. Siyasi partiler kimsenin malı değildir. Parti kurumsal bir yapıdır, halkındır. Büyük bir tabanı vardır. Atılacak her adım, bu şekilde düşünülmeli
“ADAY DEĞİLİM”: CTP-BG’nin 8 Aralık’ta yapılacak olan kurultayına ilişkin düşüncelerini de ifade eden Siber: Kurultay tek adaylı mı olur bilemiyorum. Ancak benim kurultayda aday olmak gibi bir niyetim yok

BİRLEŞİK GÜÇLER KONSEPTİ: Siber: Ben CTP’de BG kontenjanından aday oldum. Şu anda da o konumum sürüyor. Şimdilik bu konumumu devam ettirmek istiyorum. Ama herhangi bir şekilde herhangi bir konuda, “Daha farklı bir pozisyon, daha iyi olur” denirse ona da açığım


“MECLİS HALKINDIR”: Siber: Çağımızda iletişim olanakları bu kadar yaygınken, bunları en iyi şekilde kullanıp, halkın, Meclis’in kendisinin olduğunu hissetmesini sağlamamız gerekiyor. Bunun için çalışıyoruz. Bunu başaracağız

Selda İÇER

Bu hafta, “KKTC’nin ilk kadın Başbakanı” unvanını taşıyan Cumhuriyet Meclisi Başkanı CTP-BG Milletvekili Dr. Sibel Siber ile sohbet ettik. Kendisine öncelikle sürekli eleştiri konusu olan Meclis çalışmalarının hantallığı konusunda neler yapacaklarını sorduk. Bununla ilgili çalışmalarının neler olduğunu aldık kendisinden. Daha sonra da CTP-BG’deki son durumu değerlendirdik. Biliyorsunuz Dr. Sibel Siber CTP’nin BG kanadından bir isim. Sohbetimizde kendisinden CTP-BG’deki iç çatışmalar, kurultay ve siyasi geleceği konusundaki görüşlerini bulabileceksiniz.

HAVADİS: Halkımız sürekli Meclis çok düşük bir performans sergiliyor, “yasalar geç çıkıyor” diye sürekli eleştiriyor. Siz bir aydır Meclis Başkanı olarak görev yapıyorsunuz. Bir ayda hangi noktaya geldiniz?

SİBER: Meclis Başkanı olarak ve kişi olarak kendi öz eleştirisini yapan bir insanım. “Ne yapıyoruz, ne derece başarılıyız” diye sürekli sorguluyorum. Bir ayda önce meclisin genel disiplini, saatinde açılması, toplantılara katılımın yüksek olması konularında sanırım bir ilerleme kaydettik. Bu konuda attığımız adımlardan memnunum. Bir de Meclis’in genel iç düzenlemesiyle ilgili düzenlemeler yaptık. Biliyorsunuz pazartesi, perşembe günleri Meclis’in toplantısı olduğu günlerde çok kalabalık ziyaretçi akını olur ve bir keşmekeş yaşanırdı. Buna bir düzenleme getirdik. Milletvekilleri ile vatandaşın buluşmasını bir randevuya bağlayarak daha çağdaş, daha uygar bir düzenleme getirdik, bir telefon hattı koyarak.

HAVADİS: Kullanılıyor mu bu hat?

SİBER: Kullanılıyor. Dün konuştum oradaki personel ile çok fazla randevu talebi olmadığını söyledi. Ama taleplerin de olduğu söyleniyor. Yine mail ortamında da milletvekillerinden randevu alınabilmesi için bir düzenleme yaptık. Şimdi son yaptığımız bir web sitemiz var. Deneme aşamasındadır daha birçok eksiği var. Buradaki amacımız hem Meclisi tanıtmak, hem de görüşülmekte olan yasa tasarıları ve önerileri hakkında halkımızın bilgisini alabilmek. Her yasa tasarısının karşısında “ görüş ve öneriler” bölümü var. Kişiler, bu konuda bilgisi olanlar bu kısma görüşlerini verebilecekler. Yine meclisin bir dilekçe komitesi var. Bu dilekçe komitesi, vatandaşların herhangi bir konuda hakkı yendiğini düşünen veya bir konuda görüş talep eden kişilere hizmet ediyor. Bu dilekçe komitesine kişiler bu web sitesinden “e-dilekçe” butonuna basarak dilekçelerini yazıp gönderebilecekler. Temel amaçlarımızdan birincisi, Meclisin disiplinli ve verimli çalışmasını sağlamak, ikincisi; halkımızın Meclis’le bütünleşmesini sağlamak ve yasalar hakkında daha büyük bir kitlenin görüş ve düşüncesini alabilmek. İlk hedeflerimiz bunlar. Halkın yaşam kalitesini artırıcı yasaların bir an önce çıkmasını sağlamak gerekiyor. Ama burada şöyle bir sorun yaşıyoruz. Kadük olan yasalar var. Bu yasalar yeni hükümetin gelmesiyle tekrar yeni hükümetin bilgisine getiriliyor. İlgili bakanlık, kendi siyasi duruşu ve görüşü ile bu yasayı şekillendirip güncelleştiriyor, ondan sonra bakanlar kuruluna gidiyor. Bakanlar Kurulu’ndan da ilgili komiteye geliyor. Bir yasa ivedi ise komiteyr gelip halkın bilgisine 7 gün sunuluyor. İvedi değilse 20 gündür bu süre. Bu nedenle bu yasaların geçmesi gecikiyor.

HAVADİS: 20 günlük süre kısaltılamaz mı?

SİBER: Bu süre ancak ivedilik konursa kısaltılabilir. Bu da şu açıdan sakıncalı. Halkın tekrar bilgisine getirilmesi 7 gün olduğu için, görüş ve düşüncesi olanlar bu sürede bunu görmeyebilir. Dolayısıyla da, bu yönden bir sakınca doğuyor.

HAVADİS: Halk bunları görüp okuyor, bilgileniyor mu?

SİBER: Bu konuda halkın bilgilendirilmesi gerekiyor. Biz bir basın toplantısıyla halkın bu web sitesine nasıl girebileceklerini anlatacağız. Çünkü haberi olmayan birçok kişi var. Bu bilgileri aktarıp, halkı komitelerle buluşturarak halkın katılımını sağlayacağız. En çok önemsediğim halkla ilişkilerin doğru zemine oturtulmasıdır… Halkın doğru bilgilendirilmesi. Halkın sürekli haberdar edilmesi. Bunun önemi üzerinde duruyorum. Çünkü halkımızda genel olarak üst düzey yöneticilere, siyasi kadrolara karşı genel bir güvensizlik var. Bu yüzden eğer halk için yapılıyorsa bir yasa, halk için alınıyorsa bir karar, halk için atılıyorsa bir adım, halkımızın bu konuda bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu yüzden bu güvenin sağlanmasında halkımızla kurulacak iletişim, çok önemlidir. O yüzden mecliste de bu iletişimin sağlanması için birtakım düzenlemeler yaptık.

HAVADİS: Ne gibi düzenlemeden bahsediyoruz?

SİBER: “Mavi Salon” diye adlandırılan salonda basın açıklamaları için bir köşe hazırladık. Meclis’in basın odasında da bir odayı stüdyo olarak düzenlemeye çalışıyoruz. Ne kadar çok konuşuluyorsa, ne kadar çok anlatılırsa, ne kadar çok halkın bilgisine getirilirse, o oranda başarıya ulaşılacağına inanıyoruz. Toplum olarak hem siyasi kurum, hem halk olarak bu bütünselliği sağlayacağımıza inanıyorum. Yeter ki doğru şeyler yapılsın, yeter ki halk yararına olsun. Halk bunu her zaman takdir edecektir. Yasa çalışmalarında da eğer halk için bir yasa yapıyorsak, birinci derecede bilgilendirilmesi gereken de doğal olarak halkımızdır. Zaten, yasa da diyor ki “Halkın bilgisine getirtilir, meclise gelmeden önce” Ama bu halkın bilgisine getirilmede ne derece başarılı olduk bu kadar zaman veya kaç kişi haberdardı bu halkın bilgisine getirilmesinde, benim bu konuda kuşkularım var. Sadece ilgili sivil toplum örgütleri değil, tüm halkımızda o kadar çok değerli ve belli konularda bilgisi olan ama bizim haberimiz olmayan, bizim bilmediğimiz insanlar var ki. Bir da yurt dışında yaşayan çok değerli insanlarımız, akademisyenlerimiz var. İşte bu insanlarıımızın da katkısını sağlamak için bugünkü iletişim ortamında, internet ortamından yararlanmanın önemi üzerinde özellikle duruyorum. Ve bu konuda web sitesi tam randımanlı olunca basın duyurusuyla halkımıza açıklamada bulunacağız. “Bu yasalar sizindir, sizin içindir lütfen katkı koyunuz. Bu konuda özellikle bir bilgi ve deneyim sahibi iseniz, bu yasalara bu web sitesine girerek görüşlerinizi iletiniz. Bu bizim için çok önemlidir. Ne kadar çok katılım, o kadar çok demokratik, o kadar çok çağdaş yasa demektir. Bunun üzerinde çok durmak istiyorum. Bir de, mecliste siyasi parti başkanlarının basın açıklamalarını mecliste yapabilmeleri için basın odasını hazırlıyoruz. Bu odada, Meclis Başkan ve Yardımcısı ve diğer siyasiler basın açıklamalarını buradan yapabilecekler. Basınla milletvekillerini daha çağdaş şartlarda buluşturmak için düzenleme yaptık. Basın, randevu sistemi alo 120 hattından istediği milletvekilinden randevu alıp güzel bir ortamda oturup milletvekili ile röportaj yapabilir. Eskiden, milletvekillerini bulmak için koridorlarda, gazeteciler, basın elemanları koşuşturuyorlardı. Haber gönderiyorlardı. Yani bir keşmekeş hali vardı. Şimdi Mavi Salon, bu röportajlar için gayet güzel, uygun bir şekilde düzenlenmiştir.
Dolayısıyla, dediğim gibi çağımızda iletişim olanakları bu kadar yaygınken bu olanakları kullanmamız gerekiyor. Yani, kurumlarına halkımız yabancılaşmasın. Sahip çıksın. Bu konuda da yine Meclis’te halkın ziyaretlerini artırıcı bir çalışma yapmayı düşünüyoruz.

HAVADİS: Nasıl olacak bu?

SİBER: Okullardan başlamak istiyoruz. Örneğin okulların gelip meclisi ziyaret etmesi. Meclis oturumlarının nerede olduğu, komitelerin nerede toplandığı, neler yapıldığı. Çünkü şöyle bir kanı da var. Meclis Pazartesi, Perşembe toplanır, ondan sonra meclisin işi biter. Halbuki bizim mevcut komitelerimiz sürekli çalışıyor. Bu komiteler ne yapıyor, nasıl çalışıyor. Bu konuda da bilgilendirme yapmak gerekiyor. Yani “Meclis bir yerde, ben halk olarak başka bir yerdeyim” değil, “Meclis benimdir, burada neler olup bittiğinden haberdar olmak istiyorum. Ve bu haberlere ulaşacağım ve bu haberler bana ulaştırılacaktır” denilecek. Bir süredir yabancılaşma oldu halkta kendi kurumları ile arasında. “Hükümet bir yerde, ben bir yerdeyim. Meclis bir yerde, ben bir yerdeyim” algısı var. Bu kopukluğu ortadan kaldırarak bir bütünlük ve bizim burayla, kurumlarımızla ilgili aidiat bağlarımızı güçlendirerek, sahip çıkma duygusunu vermemiz çok önemlidir. Bu konuda özellikle çalışma yapmak istiyoruz.

HAVADİS: Sizin Meclis olarak bir de sosyal sorumluluk projeleriniz var sanırım?

SİBER: Evet, sosyal sorumluluk projelerine meclis el atacak. Geçtiğimiz gün düzenlenen “pembe balon” etkinliği çok anlamlı bir mesajdı. Kanser biliyorsunuz tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en fazla can kaybına yol açan bir hastalık. Dolayısıyla, bu konuya da dikkat çekmek, hem farkındalık yaratmak, kişilerin birey olarak kendi sağlıklarına önem göstermelerini sağlamak gerekiyor. Yasa yapıcılar olarak da halkımızı koruyucu yasaları geçirmek, örneğin, Gıda Güvenliği Yasası, Çevre Yasası gibi bizi birçok hastalıktan aynı zamanda koruyan yasaları bir an önce geçirmek çok önemlidir. Bu konuda bizim üzerimize düşen görevler var. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor “Meclis Engel Değildir” projemiz var. Engelli vatandaşlarımızın meclisin her kademesine ulaşabilmesi için proje çalışması başlattık. Yarın bu projeyi Mimarlar Odası sunacak. Daha sonra halkın bilgisine getireceğiz. Tabii bu bütün ülkemizde, şehirlerde “engelsiz şehirler” olması gerekiyor. Bu konuda yapılacak çok iş var. Üzerimize düşen büyük görevler var. Çevre konusunda birtakım önemli projelerimiz var. Meclis ormanında halkımız için yürüyüş ve bisiklet yolları yapmayı tasarlıyoruz. Yine çevrenile ilgili ve kültürel faaliyetlerle ilgili birçok proje hazırlıyoruz. Üniversitelerimizde Kuzey Kıbrıs’ın çevre durum raporunu hazırlanması için bir çalışmamz var. Meclis müzesi oluşturmak da hedeflerimiz arasında. Kütüphaneyi düzenleyerek, daha çok insanımızın yararlanmasıni hedefliyoruz.

HAVADİS: Meclis’te yasaların hızlı bir şekilde geçtiğini ne zaman göreceğiz?

SİBER: Web sitemizde hangi yasalar geçti, hangi yasalar komitede görüşülüyor mevcuttur. Yasaların daha hızlı geçmesi daha önce de belirttiğim gibi güncellenmesinin zaman almasıdır. Sanırım hızlı yasa çıkarmaktan çok, gerçekten içeriğiyle her yönü ile halka hizmet eden yasalar yapmak önemlidir. En az eksiklikle yasaların çıkarılması gerekiyor.

HAVADİS: Milletvekilleri sizin bu hızlı çalışma temponuza ayak uydurabiliyor mu?

SİBER: Hiç şikayetçi değilim, hiç direnç görmedim yeni uygulamalar konusunda. Gerçekten de çok teşekkür ederim buradan da. Hiç olumsuz bir görüş gelmedi. Nedenine gelince de, biz eğer halk için burada isek ve halkın beklediği bunlarsa, bir meclisin saatinde toplanması en basit bir görevdir aslında. Ama yıllar içinde bu kanıksanmış. Bunlar hoş olmayan, halkın tepkisini çeken şeylerdi. Dolayısıyla, bu son yaşanan meclisin genel görünümünün ve genel siyasi mekanizmasının dibe vurmasından sonra da herkeste, her siyasetçide bir toparlanma, bir öz eleştiri yaşadık hepimiz. Dolayısıyla bu konuda genel bir istek vardı. İstek olmasaydı başarılı olmak mümkün değildi. Bu saatinde toplanma, verimli olma yanında kullanılan dil çok önemlidir. O konuda da umarım sonuna kadar güzel bir uslüpla konular tartışılır. İyi başladık, iyi gidelim. Çünkü halkın beklentisi bu. Eğer biz orada halkın temsilcileri olarak bulunuyorsak ve halkın bizden beklediği bu ise, bizim başka bir lüksümüz yoktur. İnsan sosyal bir varlık olduğuna göre bulunulan ortamın kural ve etik değerlerine uygun davranışlar sergilemek zorundadır… Bir de Meclis’te isek ve dünyanın gözü üzerimizde ise ve ülkenizi temsil ediyorsanız daha çok dikkat etmeniz gerekiyor.

HAVADİS: Geçtiğimiz gün Meclis’te siz de eleştirildiniz. Tatil bitmesine rağmen Meclis toplantısında bulunmadığınız için. Bu konuda ne diyeceksiniz?

SİBER: Son bir yıldır tatil yapmamıştık ve bir yıl önce bir tatil programı ayarladık. O zaman bu görevde de değildim. Biliyorsunuz yurt dışı tatili idi ve yurt dışı bağlantılarından dolayı bir gün gecikeceğimi biliyordum. Bu nedenle de Meclis’teki en yaşlı üye sıfatı taşıyan Sayın Ergün Serdaroğlu, Meclisi toplama görevini üstlenmişti. Bu gecikmeyi bildiğim için gerekli düzenlemeleri yapmıştık. Ama işte bu bir gün geç gelmem bile bir şekilde eleştiriye sebep oldu. Bir şey değil. Yani tabii ki eleştiriler de olacak. Bu eleştirilere ben her zaman açığım, normaldir. Anlayışla karşılıyorum.

HAVADİS: Bakıldığı zaman siz son 6 ay içerisinde siyasi hayatınızda ciddi bir ivme yakaladınız. İlk kadın başbakan olarak ülke tarihine imza attınız, şimdi de meclis başkanısınız. İkinci dönem milletvekili iken en tepeye çıktınız. Siber Siber’in bundan sonraki hedefi nedir? Cumhurbaşkanlığı mı, parti başkanlığı mı?

SİBER: İnanın, bunu tüm kalbimle söylüyorum. Benim bir tek hedefim oldu. Eğer bir konuma geldiysem, bulunduğum konumdan halka layık olduğu hizmeti vermek. Bunun dışında hiçbir hedefim olmadı. Şu anda bana bu soruları soruyorsunuz belki yanıtlarıma kuşku ile bakabilirsiniz. Ama tüm samimiyetimle söylüyorum. Başbakanlık görevine geldiğimde bizden büyük bir icraat yapmamız veya önemli bir beklenti yoktu. Yani kısa bir dönem için geldiğimizi biliyorduk Ama ruh olarak, yapı olarak, kişi olarak, zamanı boş geçirme diye bir yapım olmadı hiçbir zaman. Dolayısıyla bu kadar üst düzeydeki bir görevde bütün halkımın gözü, kadınların gözü üzerimde iken “kadın Başbakan” olarak en iyisini yapmaya çalıştım. Halkıma layık olmaya çalıştım. Gecemizi gündüzümüze kattık. Bakanlarla takım ruhu oluşturarak, halkı sürekli bilgilendirerek yaptığımız çalışmanın halk tarafından takdirle karşılandığını görmek bize çok duygulu anlar yaşattı. Çünkü yürekten yapılan bir görevdi. Halkın takdiri sevgiyle kucaklaması ve geri dönüşü çok onur verici bir şey. Bundan sonraki hedefiniz nedir diye sorduğunuzda, “ hangi konumda bulunursam bulunayım, en iyisini yapmaya çalışacağım”

HAVADİS: Bundan sonra siyasette devam edecek misiniz?

SİBER: Şu anda Meclis Başkanı olarak görev yapıyorum. Siyasette Meclis Başkanı olarak şu anki hedefimi sorarsanız, Meclis Başkanı olarak yapabileceklerimin en iyisini yapmaya çalışmak. Bu görevler çerçevesinde “ne yapabilirim, ne verebilirim, ne güzellikler yaratabilirim, yaşam kalitesini artırıcı ne görevler düşer üstüme.” Bir taraftan da bunların araştırmasındayım. Divan olarak da heyecanla hep birlikte çalışıyoruz.

HAVADİS: Siyasette, siz sivil toplumdan gelerek CTP’de Birleşlik Güçler döneminde aday olarak kazandınız. Bugün CTP’ye baktığınız zaman Birleşik Güçler kanadında mı devam mı edeceksiniz, yoksa partiye katılım söz konusu olacak mısınız?
SİBER:
CTP’nin adı zaten CTP-Birleşik Güçler. Yani bir bütündür ve ben BG’den kontenjan adayı oldum. Şu anda da o konumum sürüyor. Şimdilik bu konumumu devam ettirmek istiyorum. Ama herhangi bir şekilde herhangi bir konuda, daha farklı bir pozisyon daha iyi olur denirse ona da açığım.

HAVADİS: 8 Aralık’ta bir kurultay var. Bu partiye ne getirir ne götürür. Çünkü biliyoruz iç tartışmalar var partide.

SİBER: Bir defa CTP sol bir partidir, sol değerleri olan bir partidir. Bunun unutulmaması gerekiyor. Her bir üyenin, partisini seven CTP’ye gönül koyan, üye olan, olmayan herkesin bu düşüncelerle hareket etmesi gerekiyor. Bu partinin zarar görmemesi gerekiyor. Çünkü bu parti kimsenin şahsi malı değildir. Parti kurumsal bir yapıdır, halkındır. Büyük bir tabanı vardır. Bu yüzden atılacak her adım bu şekilde düşünülüp değerlendirilmelidir. Bu şekilde düşünüleceğine de inancım büyüktür. Çünkü biz geçen dönem bir siyasi partinin yaşadığı kurultay kavgalarını gördük. Bir tecrübedir bu da aynı zamanda. Toplum tarafından hiç benimsenmeyen bir tecrübe. Dolayısıyla bunların sol değerleri benimsemiş, bugüne kadar düzeyli kurultaylar yaşamış, temiz bir siyaset izlemiş bir siyasi partinin yaşamayacağına inancım tamdır.

HAVADİS: Çok adaylı olur mu bu kurultay sizce?

SİBER: Bu konuda bir şey söylemeyim, bilmiyorum.

HAVADİS: Partiden talep gelmesi halinde siz kurultayda aday olmayı düşünür müsünüz?

SİBER: Daha öncede söylediğim gibi şu anda Meclis Başkanlığı görevini yürütmekteyim. Ve bu görevi layıkı ile yapmak en büyük amacım. Dolayısıyla kurultayda aday olmak gibi bir düşüncem yok.
HAVADİS: Son olarak kamuoyuna mesajınızı alalım.

SİBER: Ben hep söylerim. Biz güzel bir ülkede yaşıyoruz. Güzel bir halkız. Dolayısıyla, umutsuzluğa kapılmamız gerekir. Zaman zaman siyasete, siyasetçimize, hükümetlerimize güvenimiz çok sarsıldı. Ama bu demek değildir ki ülkemizden uzaklaşacağız. Bu ülke bizimdir ve bu ülkeyi tüm kurumlarıyla daha iyi bir yere getirmek için hep birlikte çalışacağız, yapıcı eleştirilerimizi de yapacağız. Ve kurumlarımıza sahip çıkacağız. Hep birlikte çalışarak daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar