Çocukların beyni nasıl geliştirilecek? (Geliştirilebilir mi?) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Çocukların beyni nasıl geliştirilecek? (Geliştirilebilir mi?)

Kemal Akkan BatmanKemal Akkan Batman

Beyinle ilgili araştırmalarının sonuçlarından en önemli şu; yaşantılar beynimizin fizyolojik yapısını ve işleyişini değiştiriyor. Öğrenmenin gerçekleştiği organın yapısını ve işleyişini değiştirmenin mümkün olması çok önemli bir doğurgudur; ciddiye alınmalıdır.

Öğrencilerin, insanların dolayısıyla toplumsal beynin fizyolojik yapısını ve işleyişini olumlu yönde değiştirmenin mümkün olması önemlidir. ‘Nasıl bir insan beyni’ istendiği kararından sonra, özellikle okulöncesinden başlayarak, çevre düzenlemesi yapılarak çocuklarının beyinlerinin hem yapısını hem de işleyişini istendik yönde değiştirmek, toplumların elinde.


Eagleman (2015)’a göre insan beyni doğumdan önce programlanmış değildir; ancak diğer hayvanlar örneğin yunuslar, zürafalar vs doğumdan önce beyinleri büyük oranda programlanmıştır. O nedenle doğar doğmaz yunus yavruları hemen ortama uyum sağlar ve yüzer veya zürafa yavruları birkaç saat içinde ayakta durmayı öğrenir. Diğer taraftan zürafalar buzullarda yaşamak için uyum sağlayamayacaktır. Eagleman bunu şöyle izah eder; işte bu yüzden buzullarda zürafa yoktur.

Bu olumsuz ilke insan beyninde yok. İnsan yavrusu doğumla birlikte hemen doğduğu ortama uyum sağlayamaz. Doğumdan önce programlanmış bir beyinle dünyaya gelmiyor. İlk iki yıl beslenmek için başkalarına muhtaç. Yürüyene kadar birkaç yıl, başının çaresine bakmak için birkaç yıl daha ister (Eagleman, 2015). Ama bu durum insan beyninin olumsuz yanı değildir; insan beyni ‘esnek’ bir yapıdır. İçine doğduğu çevreden aldığı uyarıcılar ile fizyolojik yapısı ve işleyişi değişir. Bunun sonucunda da içine doğduğu çevreye uyum sağlıyor fakat diğer hayvanlarda bu durum yok.

İnsanda durum çok farklı; buzullarda, dağlarda, deniz kenarında, ormanda yaşamak için uyum sağlar. Eagleman’a göre bunun nedeni, gelişimi eksik kalmış beyinle doğuyor olmaktır. Yaşamsal deneyimlerdeki ayrıntılarla sürekli olarak yeniden biçimlenen bir beyin var. Yaşam karşısında sürekli değişen ‘esnek’ bir beyin.

Beyin yaşamdaki çok değişik uyarıcılarla karşı karşıya kaldığında, beyin hücreleri ve hücreler arasındaki yeni bağlantılar ortaya çıkar. Böylece beyin sürekli değişir.

California Berkeley Üniversitesi’nden araştırmacılar 40 yılı aşkın bir süre fareleri gözlemlediler. Beyinlerindeki anatomik özellikleri incelediler. Araştırmacılar zenginleştirilmiş çevrede yaşayan farelerin beyinlerinin, fakirleştirilmiş çevrede yaşayan farelerin beyinlerinden daha ağır olduğunu buldular**.

Fakirleştirilmiş koşular; fareler birbirlerini göremeyecek, dokunamayacak kadar kalın duvarlar, bireysel kafeslerdeydiler. Kafesler loş, sessiz ve ayrılmıştı.

Zenginleştirilmiş ortam; oyuncaklar, merdiven, tekerlekler, kutular, paltformlar içeriyordu ve 10-12’lik gruplarda yaşıyorlardı.

Daha üst düzey zenginleştirilmiş ortam; günlük olarak değişen örüntüde engel yapıları ve 5-6’lık gruplarda 30 dakikalık alıştırma yapma olanağına sahipti.

Bu araştırmanın raporlarındaki bazı bulgular; zenginleştirilmiş çevrede yetişen yavru farelerin beyinleri sadece 2 hafta sonra pozitif yönde farklılaşmaya başladı. Genel duyu alanında % 10, duyu bütünleştirme alnında % 14 kalınlaşma görüldü. Yetişkin farelerin beyinlerinin dış tabakalarının ağırlığında % 4 değişme, kalınlıkta % 6 artış, sinyal taşımada görevli enzimlerde artma görüldü. Enzimlerin glial hücrelerinde % 10, toplam glial hücrelerde %14 değişiklik oluştuğu bulundu. Glial hücreler, beyin fonksiyonlarını sağlayan sinyallerin taşınmasında ve beyin hücrelerinin beslenmesini sağlamada önemli görevlere sahiptirler**.

Diamond, Scheibel, Murphy, Harris (1985) normal insan beyni ile Einstein’in beyni arasındaki farkın büyüklük olduğunu belirttiler ki bu da Einstein’in beyni daha fazla glial hücreye sahipti**.

Zenginleştirilmiş ortam doğuştan programlanmış farelerde bile beynin fizyolojik yapısını ve işleyişinde etkili olmuş. O halde bu araştırma sonuçları insanlara nasıl transfer edilmelidir?

Okulöncesi eğitimden hemen başlanmalı. Okulöncesi kurumlarının donanımı artırılmalı. Öğrencilerin pek çok araç-gereç ile buluşması sağlanmalı. Okulöncesi sınıflar ve okul binaları her türlü uyarıcıyı içermeli. Görsel, dokunsal, müziksel, matematiksel, psiko-motor uyarıcılarla doldurulmalı. Öğrencilerin etrafları bir festival alanına çevrilmeli. Aynı durum ilkokulda da devam etmeli.

Zenginleştirilmiş okullarda öğrencilerin beyinde yeni bağlantılar oluşacak. Bu yeni bağlantılar da gelecekteki nasıl şekilleneceğini belirleyecek ve böylece devam edecek. Sözün özü; beyinin yapısını etkilemek insanoğlunun elinde, ne kadar müthiş bir fırsat değil mi?

*Eagleman, D. (2019). Beyin Senin Hikayen (16. Baskı) (Çev. Zeynep Arık Tozar). İstanbul: Elma Basın Yayın.

**Caine, R.N & Caine, G. (2002). Beyin Temelli Öğrenme (ÇEv Edit. Prof. Dr. Gülten Ülgen. Ankara: Nobel Yayıncılık.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar