ÇOCUKLARIN ATTIĞI TAŞLAR… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

ÇOCUKLARIN ATTIĞI TAŞLAR…

basaran duzgun banner

İç savaşın arifesinde gitmiştim Halep’e.

Hatay’da Türkiyeli milletvekilleriyle toplantılar düzenleyen Avrupalı parlamenterlerle birlikteydik.


Suriye’nin Türkiye ile ilişkileri  iyiydi Esad henüz Esed olmamıştı.

“Men dakka duka” (eden bulur) denilmemişti Esad’a.

Sarı taştan duvarları, paslı çinkodan damları, fakirliğin kol gezdiği köylerden geçmiştik.

Çoğu yalınayak çocuklar uzaydan gelmişiz gibi bakıyorlardı ve otobüslerin arkasından taş atıyorlardı.

Halep, veya Suriyeli yetkililerin büyük bir heyecanla bizi gezdirdikleri Halep şaşırtıcı derecede gelişmiş ve laikti.

Laikliğe özellikle vurgu yapıyorum.

Fanatik İslam’ın yerle bir edeceği Halep’te Kale’nin yanındaki bir cafede, kollarında şık çantaları, puantiyeli elbiseleri ile şıklıkta birbiriyle yarışan yaşlı kadınlarla sohbet etmiştik.

“Halep Ortadoğu’nun başkentidir” diyorlardı gururla.

“Her türlü kültür bölgeye Halep’ten yayılır” diye de ekliyorlardı.

Makedonya’dan çıkıp Anadolu’yu, Ortadoğu’yu, Asya’nın önemli bir bölümünü  ve Hindistan’ın yarısını işgal eden Büyük İskender’in Halep kalesinde nasıl yenildiğini anlatıp durmuşlardı.

Böylesi bir Halep’ten geriye ne kaldı bilir misiniz?

Büyük bir yıkım.

Sadece Halep değil, Suriye’nin dörtte üçü yıkıldı.

Ve milyonlarca insan göç etmek zorunda kaldı.

Bazıları gideceği yere varamadan denizde öldü.

***

Kıyılarımıza vuran Suriyeli 9 kişinin cenazesi kaldırıldı dün Lefke’de.

Fotoğrafları görünce kalbime bir bıçak saplanmış gibi acıdı tüm bedenim.

İnsan kaçakçılarının elinde Akdeniz son çırpınışları oldu.

Biçare bedenleri topladık kumsallarımızdan.

Savaş nedeniyle kaçmak zorunda kaldıkları doğup büyüdükleri topraklardan yüzlerce mil uzakta Lefke mezarlığının bir bölümünde günler sonra toprağa verdik.

Muhtemelen hiçbir ziyaretçisi olmayacak mezarlar.

Suriye’de zaten fakirlik içinde başladıkları talihsiz hayatları, katil İslamcılar yüzünden Akdeniz’de son buldu.

Ve hiç tanımadıkları insanlar cenaze namazlarını kıldı, hiç bilmedikleri bir ülkede mezar taşları oldular.

 

***

Uzaydan gelmişiz gibi bakan ve arkamızdan taş atan çocuklar düştü aklıma.

“Keşke attıkları taşlar otobüsün camlarını kırsaydı” dedim kendi kendime.

Camlarını kırsaydı da Avrupalı parlamenterlerin birkaçının başı yarılsaydı.

Yarılsaydı da uluslar arası bir krize dönüşseydi konu ve Avrupa fakir Suriye halkının farkına varsaydı.

Benimkisi kötü bir film senaryosu bile olmaz.

Ama Suriye’nin yaşadığı film değil.

Bu lanet dünyanın en berbat gerçekleridir.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar