HD MÜJDESİ: 1989’dan bu yana atıl durumda olan sadece karkası tamamlanmış devasa bir stüdyoyu kuruma kazandırma çalışmasını yaptık. Son teknoloji HD yayına müsait olacak bir stüdyo yaratılacak. BRT bu stüdyo ile birlikte çağ atlayacak.
BRT 2’YE YENİ KİMLİK: Kendi üretimimiz 43 yapıma imza koyuyoruz. Şimdi iki de yerli dizi yapacağız. BRT 2’nin de artık bir kimliği olacak. BRT 2, ağırlıklı olarak BRT 1’in tekrarlarını yapan bir kanal olmaktan çıkacak. Toplamda, 10.5 milyon TL’lik bir yatırım için çalışıyoruz.
Baykan Gürses ÖZDAĞ
Yeni atılımların ve değişimlerin arifesinde daha çağdaş bir ekrana kavuşma adına önemli adımlar atan Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nun Müdürü Mete Tümerkan, kurumun yapısını değiştirecek yeniliklere imza atmaya hazırlandıklarını söyledi. Tümerkan, “BRT’de değişimin devam edeceğini” vurguladı.
TRT ile yapılan iş birliği ve kurumun genel durumunu yenileyecek önemli çalışmalar yapan kurum müdürü Mete Tümerkan Havadis’e özel açıklamalar yaptı, değişimi anlattı.
22 yıllık çalışan, şimdi müdür…
BRTK Müdürlüğü görevine atanması sonrasında toplumun tüm kesimlerinden olumlu tepkiler aldığını söyleyen Mete Tümerkan atanması sonrasında yaşanan havayı şu sözlerle anlattı:
BRTK Müdürü olarak atanmamdan sonra özellikle toplumun neredeyse her kesiminden farklı görüşlerden siyasi partiler olsun, sivil toplum örgütleri ve sendikalar olsun yapılan ziyaretler ve destek benim atanmamım en azından destek gören bir karar olduğunu algılayacağımız bir mesaj verdi.
Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği’nden, Gaziler Derneğine, KTAMS’tan, BKP’ye kadar toplumun farklı kesimlerini temsil eden örgütlerden ziyaretler oldu. İş çevreleri gelerek destek belirtti. Kıbrıs Türk Ticaret Odası ziyaret etti, Genç İşadamları, İş Adamları Derneği, Sanayi Odası gibi toplumun hemen hemen her kesimi BRTK’ya geldi.
BRTK müdürü olduğumda verdiğim ilk mesaj şu olmuştu: “BRT, her rengin yansıyacağı bir yayın kuruluşu olacak.” İlk etapta, ilk kez gazete reklamlarına çıktık, reklamlarımızda her rengin üzerinde olduğu rüzgar gülünü kullandık. Ve dedik ki “ Biz her rengin yansıyacağı, Kıbrıs Türkü’nün kendini bulacağı, aynı zamanda da gurur duyacağı bir yayın kuruluşu yaratma hedefi ile çalışacağız” ve bunun da desteğini aldık.
Hemen arkasından bir seçim dönemi yaşadık, bu dönemde BRT tartışılmadı. Tüm siyasi partiler BRT’nin seçim dönemindeki yayınları nedeniyle teşekkür etti. 22 yılı aşkın bir süre bu kurumda olan biri olarak iddia ediyorum ki, böyle bir şey ilk kez yaşandı. Elbette ki biz bu konuda bir hassasiyet gösterdik. Tüm partilere eşit mesafede duran bir BRT yarattık. Sonuç itibari ile Kıbrıs Türk halkının vergileri ile ayakta duran bir kurumdan söz ediyoruz ve BRT ile ilgili olarak her Kıbrıs Türk’ünün söz söyleme hakkı vardır. Biz bunun bilinci ile hareket ediyoruz. Ve toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetlerini dikkate alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
“BRTK’yı bir propaganda aracı olarak kullanmak isteyen her kesim kaybeder”
Siyasi erkin BRTK üzerinden bir siyasi baskı kurduğu iddialarını da konuştuğumuz kurum müdürü Mete Tümerkan, ”Artık dünyada birçok şey değişti. Gelişen teknoloji ve iletişim olanakları ile birlikte yeni bir durum ortaya çıktı. Gelinen aşamada BRTK’ya hakim olarak bunu bir propaganda aracı olarak kullanmayı düşünecek bir siyasi anlayış kaybeder. Artık hiçbir şeyin gizlenemeyeceği, üzerinin örtülemeyeceği bir dönemdeyiz.” dedi.
“Herkesin kendinden bir şey bulabileceği bir yayın politikası”
Geçmişte BRT’nin siyasi erkin kendi beklenti ve istekleri doğrultusunda kullanıldığı değerlendirmelerine de yanıt veren Tümerkan, bu konuda kendisinin son derece hassas olduğunun altını çizerken, toplum beklentilerinin esas olduğuna vurgu yaptı.
Tümerkan, bu konuda görüşlerini şu şekilde özetledi:
“BRTK’ya bakış ve beklentiler bugüne kadar farklı olmuş olabilir, ama bunun değişmesi gerektiği inancındayım.
Günün sonunda kamu yayıncılığı yapıyorsunuz, toplumun her kesiminin sizden beklentisi var, ve bunu yaparken de belli etik değerler var. Bunları dikkate alıp toplumun beklentilerine yanıt vermek, herkesin ‘benimdir’ diyebileceği, kendinden bir şey bulabileceği bir yayın politikası ortaya koyup bunu geliştirmek temel amaç olmalıdır.”
TRT ile iş birliği ve yeni dönem
BRT’nin ciddi altyapı sorunları olduğunu ve önceliği de bu alana verdiğini söyleyen Tümerkan, “Altyapı sorunlarının aşılabilmesi için göreve geldiğimin hemen ertesinde Ankara’da bir takım temaslarda bulundum, TRT ile BRT arasında aslında geçmişten gelen işbirlikleri vardı. Ama zaman içerisinde bu işbirliği olması gereken seviyelerin çok altına düştü. Biz şimdi bu ilişki ve işbirliğini olması gereken noktaya geri getirdik” dedi.
Bunun gelişmesi için yoğun çaba ortaya konduğunu anımsatan Tümerkan, kısa sürede yaşananları şöyle aktardı:
“Geldiğimiz bu aşamada BRT’nin altyapı sorunlarının aşılabilmesi noktasında kendi bütçe olanakları ile bunu yapması mümkün değildi.
Sonuçta BRT bütçesi sadece çalışanların maaş giderleri ile sınırlı bir bütçedir. Yatırım yapabileceğiniz bir bütçe değil.
Bu noktada TRT ve Ankara olanaklarını kullanarak BRT’nin altyapısında yenilik yapabilir miyiz diye arayış içinde oldum. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın çok büyük destek ve katkısı oldu. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça’nın da büyük katkıları oldu.
20 Temmuz günü Beşir Bey’in de katıldığı bir törende BRT’de TRT Genel Müdürü ile protokol imzaladık. Karkası bitmiş ve 1989’dan bu yana atıl durumda olan devasa bir stüdyoyu kuruma kazandırmak için adım attık. Bu adımla birlikte 7 buçuk milyon TL’lik çağdaş ve tamamen yeni bir stüdyo yaratmış olacağız. Bu stüdyo son teknoloji ile donatılacak ve HD yayına müsait olacak. Bir ilki temsil edecek olan bu stüdyo ile BRT çağ atlayacak. Bu stüdyonun tamamlanması ile birlikte BRT çok ciddi fark yaratacak. Ben benzetme yaparken de şunu söylüyorum, BRT yıllarca Posta Dairesi’nin üzerindeydi, bir sabah şu anda bulunduğu binaya taşındı, bu ciddi bir değişimdi, şimdi bu stüdyonun tamamlanması ile biz ikinci büyük değişimi yaşayacağız. Bu değişim büyük bir değişim olacak.
Yatırım sadece bununla sınırlı değil. Göreve geldikten sonra kurumdaki araç-gereç eksikliklerini de tespit ettim. Kuruma son olarak yeni araba 10 yıl önce alınmıştı. BRT’nin iş yükü çok fazla, 2 TV kanalı, 6 Radyo Kanalı var, program çekimleri, verici bölümleri var, araçlar son derece yıpranmıştı, kamera olanakları yetersizdi, personelin oturduğu bölümlerde sıkıntılar vardı. Ciddi anlamda bir yokluk içinde olan kurumda iyileştirmeler için de çalışmalar yürütüyoruz.
TC Yardım Heyeti’nin katkıları ile 972 bin TL’lik bir bütçe ayrıldı, şu anda 4 yeni araba, 5 yeni kamera ve bilgisayar ve montaj sistemleri, mefruşat ve bunun yanında da binanın bakım ve onarımı için bu kaynağı kullanıyoruz. Bu çerçevede bir yandan kurumun alt yapısını değiştirirken, bir yandan da personelin çalışma ortamında iyileştirmeler yapmaya çalışıyoruz. Eksik olan araç ve gereci tamamlamaya çalışıyoruz.”
“Göreve geldiğimin ilk günlerinden itibaren önemli değişimler oldu”
Göreve geldiği ilk günlerden itibaren kurumda önemli değişimler yaşandığını vurgulayan Tümerkan, bu dönemin kurum için bir değişim ve çağ atlama dönemi olarak tanımlanabileceğine vurgu yapıtı. Tümerkan şöyle devam etti:
“Göreve geldiğimde ilk 60 gün içinde görsel anlamda ekranları değiştirerek ilk adımı attık, içerik anlamında baktığınızda ise kurumu herkese açtık. Yasakların tümünü kaldırdık, kurumda herhangi bir yasak yok.
Göreve geldiğimin 100. günde ise, TRT ile BRT’ye çağ atlatacak protokole imza koyduk. Protokol stüdyo yenilenmesinin dışında TRT ile program alışverişi ve TRT’de personel eğitiminin sağlanmasını içeriyor. TRT’nin kendi ürettiği dizilerin bir bölümünü gelecek hafta başından itibaren BRT’de göstermeye başlayacağız.
Her gece BRT’de de bir dizi olacak. Önce bir nostalji kuşağı yapmak istedik, bu kuşakta Türk edebiyatının önemli eserlerinin dizileştirilmiş hallerini yeniden ekrana yansıtmak istedik. BRT 1’de nostaljik diziler göstereceğiz. Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü, Çalıkuşu bu dizilerden bazıları… Bunun dışında çok önemli bir hedef de koyduk, kendi dizilerimizi yapalım dedik. Önümüze böyle bir hedef koyduk. İki dizi çekeceğiz. Bu kapsamda BRT’deki arkadaşlar yoğun bir çalışma içinde… Bir gençlik dizisi olacak, bir de sitcom çekeceğiz… Kaliteli, herkesin ilgisini çekecek talk show başlatıyoruz, önümüzdeki haftadan itibaren cuma ve cumartesi geceleri için…
“BRT 2’nin bir kimliği olacak”
“Kendi üretimimiz 43 yapıma imza koyuyoruz. BRT 2’nin de artık bir kimliği olacak. BRT 2, ağırlıklı olarak BRT 1’in tekrarlarını yapan bir kanal olmaktan çıkacak. Meclis TV yayını yapmasının dışında kendi kimliğine kavuşacağı bir kanal olma yoluna girecek.
BRT 2’de çocuğa dönük de yayınlar olacak. TRT ile yaptığımız protokol çerçevesinde gösterimde olan, çocukların da beğeni ile izlediği Pepe, Nam-nam gibi çocuk filmlerini de BRT 2’ de yayınlamaya başlayacağız.
Çocuklara dönük, bir sabah bir de öğleden sonra 2 saatlik özel bir kuşak açıyoruz. BRT 1’de çocuk parkı diye tamamen canlı, kendi stüdyolarımızda çekimini yapacağımız, Eğitim Bakanlığı’nın da desteklediği bir programımız olacak.
Sabah kuşağını 7’de başlatıp, 12’de tamamlayacağız. İçinde hem haberin olacağı, hem evde oturup bizi izleyenlerin beğeni ile izleyecekleri bir canlı yayın kuşağı planlıyoruz. Öğleden sonra ise, günün özetinin yer alacağı bir akşam kuşağı koyacağız.
Ana haber bültenimiz bugünden itibaren 19.00’da başlayacak. Haftada bir Siyaset Arenası adı altında ülke gündeminin tartışılacağı bir programımız olacak. BRT hem eğitip eğlendirecek hem de gündemdeki konuları düzeyli bir şekilde toplumun gözü önünde tartıştıracak yayınları ile herkesin ekranı olacak. BRT 2 de yeni kimliği ile çocuk, müzik, spor ve belgesel gösterilecek bir kanal olacak. TRT ile yaptığımız protokolde yer alan belgeselleri buradan aktaracağız.
Bu arada bizim arkadaşlarımızın hazırladığı belgeseller de olacak. Kıbrıs kültürüne özgü belgeseller hazırlıyoruz… Biz, bir yandan kendi değerlerimizi yansıtırken, diğer yandan da evrensel ne varsa ekrandan yansımasını sağlayacağız. Hedefimiz BRT’yi olduğu yerden yukarı çekmek, daha kaliteli bir yayıncılık yapmak ve rekabet edebilme noktasında gelişmeyi sağlamak, ekonomik olarak da sürdürülebilir bir yapı oluşturmak …”
“Amaç, her anlamda sürdürülebilir bir BRT yaratmak…”
Amacının her anlamda sürdürülebilir bir kurum yaratmak olduğunu ifade eden Tümerkan, bu hedef içinde en önemli adımın ise BRT’nin ekonomik yapısını daha güçlü bir konuma getirmek olduğunu söyledi.
Tümerkan şöyle devam etti:
“BRTK, bugün itibari ile devletten aldığı katkı ve bütçe ile ayakta duruyor. Genelde memur maaşlarını taahhüt eden, yatırım bütçesi olmayan bir yapısı var. Bugün Avrupa’da kamu yayıncılığı yapan BBC, TRT gibi kurumlara baktığınızda onların imkan ve olanakları ile mukayese edemeyecek bir yapıdayız.
Bir devlet dairesinden farklı olmayan bir bütçe yapısı içindeyiz. Bu doğru değildir. Ben bu yapının aşılması için bir çalışma yapıyorum, önümüzdeki günlerde hükümete de bunu sunup, destek ve katkılarını isteyeceğiz. Hükümetin de bu çalışmaya sıcak bakmasını umuyorum ve böyle olacağını tahmin ediyorum. Amacım, kurumu sürdürülebilir bir yapıya getirmektir. Kurumu, Devletin üzerinde bir kambur olmaktan kurtarıp, üretmesini sağlamak hedefindeyim. Kurumu, dünyanın rekabet koşulları ve gerçekleri içinde yaşatacağımız bir yere getirmek istiyorum.”
“İnsanlar BRT ile gurur duymalı…”
Tümerkan, “İki çeşit müdürlük yapabilirsiniz, gider oturursunuz, hiçbir şeye dokunmazsınız, görev süreniz biter ve geriye dönüp baktığımda bu şekilde davrandığınız zaman çok yıpranmaz, eleştirilmezsiniz, giderken de hiçbir şey değişmeden gidersiniz. Belki çok sevilen bir müdür olarak gidersiniz, ama ben bu şekilde bir müdür olmayı tercih etmem” dedi.
“Kurumun müdürlüğüne atandığım andan itibaren, her dakikayı değerlendirerek, kurumda bir şeyleri değiştirmek için çalışıyorum. Değişimin kalıcı olması için adımlar atmak, Kurumun altyapısını iyileştirmek, üretimini artırmak ve iz bırakmak istiyorum” diye konuşan Mete Tümerkan, “Hedefim Kıbrıs Türkünün gurur duyacağı bir BRT yaratmak…” dedi.
“10.5 milyon TL’lik yatırım”
“Toplamda, Türkiye Cumhuriyeti’nin katkıları ile 10.5 milyon TL’lik bir yatırım için bütçe sağladık” diyen Tümerkan stüdyolarla ilgili de gelinen aşamayı şöyle anlattı:
“TRT ile yaptığımız anlaşma gereği yeni bir stüdyo yapıyoruz, ama şu anda BRT’nin devamlılık stüdyosunda sıkıntı var. BRT 1980’li yılların sonunda yapılmış bir stüdyo ile yayınlarını sürdürmek zorunda. Bu stüdyoyu BRT 2 için kullanıyoruz…
Bunun da yenilenmesi gerekiyor. Yaptığımız temaslarda TRT Genel Müdürü kendi olanaklarını seferber etti ve bu stüdyomuzu da yenilemek için bize olanak yarattı.
Aralık sonu itibari ile bir yandan yeni stüdyo ile ilgili ihaleler, çalışmalar sonuçlanacak, diğer yandan da şu anda devamlılık stüdyosunun yenilenmesinde önemli aşamalar kaydedeceğiz.”
“BRTK’nın iyileşmesi özel TV kanallarını da yukarıya taşıyacaktır”
“BRT’nin iyileşmesi özel TV ve Radyoları de yukarı çekecektir” ifadesini kullanan BRTK Müdürü Mete Tümerkan, “Göreve geldikten sonra özel TV ve radyoların bizim rakibimiz olmadığını, onlarla rekabet etmeyeceğimizi söyledim. İmkanlarımız oranında onlara da yardım edeceğiz. Çalışmalarımız sürüyor. BRT’de yaşanan değişim ve gelişim onları da yukarıya çekecek” diye konuştu.
“20 yıllık geçiciler var”
Kurumun şişkin bir personel yapısı bulunduğuna ilişkin iddiaları sorduğumuz Tümerkan, bunu şu sözlerle yanıtladı:
“600’e yakın personel bulunuyor. 180’i kadrolu, geriye kalan personel ise geçici statüde çalışan personeldir. BRT’nin işlevini doğru görmek, bu konuda konuşurken de bu doğrultuda konuşmak gerekiyor.
BRT’nin verici merkezleri özel tv ve radyolara hizmet eden merkezlerdir. Bu merkezlerin işletilmesi de BRT personeli tarafından yapılmaktadır. GSM şirketleri ve internet sağlayıcılarına da bu hizmeti veriyoruz. Karşılığında da düşük bir ücret alıyoruz. 2 TV kanalınız, 6 Radyo kanalınız var, personelin daha verimli olabilmesi ve verimli kullanılabilmesi noktasında önümüzdeki günlerde hükümetle de yapacağımız temaslarda bir yol haritası çizip, bunu uygulamak, üretimi esas alacak şekilde yol haritası çıkarmak hedeflerimden biridir.
Bunu yaparken hem çalışanlarımızı hem de kurumu koruyacak bir anlayışla hareket etmek gerekiyor.”
“20 yıldır üst kademeye atama yapılmadı”
Kurum içinde yaşanan bir başka soruna da dikkat çeken Tümerkan, 20 yıldır üst kademe mevkilerine atama yapılmadığını ortaya koydu, bunun kurum içinde yarattığı hiyerarşik sıkıntıya dikkat çekti.
Tümerkan, kurumda personelin üst kademeye gelmesinde de eksiklikler bulunduğunu söylerken, bu konuda personeli de motive edecek bir takım düzenlemeler gerektiğine vurgu yaptı:
“Ekonomik olarak sürdürülebilir bir BRT yaratılsın derken, buna paralel olarak da yasal bir mevzuata da ihtiyaç duymaktayız. Bu bir ihtiyaçtır.
20 yıldır üst kademeye atama yapılmayan bir kurumda yöneticilik yapıyorum. 20 yıldır üst kademe yöneticiliği boş duruyor. 5 müdür muavinliği, 17 amirlik pozisyonu münhal boş… Yani bu mevkilerde yöneticiler bulunmuyor.
Kurum içinde hiyerarşik yönetimde sıkıntı yaratan bir durumla karşı karşıyayız. Geçici görevlendirmelerle iş yapmaya çalışıyorsunuz. Kurum içinde 20 yıldır terfi almayan çalışanlar bulunuyor, kuruma girdiği günle bugün aynı yerde olan insanlar var, bu insanları nasıl motive edeceksiniz?
20 yılın üzerinde geçici olarak çalışan insanlar vardır. Bunların çözülmesi bekleniyor. Kurumun yaşatılması ve iyileştirilmesi kurum için de önemlidir. Bu sorunları daha fazla ötelemeden çözüm üretmeliyiz, eyleme geçmeliyiz.” diye konuştu.
“Baskı ve sansür olmadığı ekranda görülüyor”
Baskı ve sansür uygulandığı iddialarına da yanıt veren Tümerkan, baskı ve sansüre karşı biri olduğunun altını çizerek, buna gereksinim duymadığını söyledi, şöyle devam etti:
“Böyle bir durum söz konusu değil. Her konu, her örgütün açıklaması ekranda yer alıyor. Ekrana herkes çıkıyor, bu iddialar bence zemin bulmuyor, herkes bunun doğru olmadığını görüyor. Personele de baskı uygulanmıyor. Personelin daha iyi çalışması yönünde adımlar atılmaktadır.
Eğer bir personel üretmiyorsa, kendine verilen görevleri yapmıyorsa bu personel ile ilgili attığınız adımın baskı olarak yansıtılmaya çalışılması da doğru değildir. Benim anlayışımda katılımcılık vardır, yaratıcılığın olması için insanların özgür olması gerektiği anlayışındayım. Baskı yoktur. Ekrana baktığınızda tüm sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin görüşleri yansıyor. Mete Tümerkan olarak sansüre karşıyım, sansür yapmanın doğru olmadığını düşünüyorum. BRT’de siz bir şeyi gizlemeye kalksanız başka yerlerde bu gösterilir. Sosyal medya, internet siteleri, özel TV ve radyolar gösterir. Ben neyi gizleyeceğim ki? Kurumda sansür devri tarihe gömüldü. ”
“Radyolar da değişiyor”
“Radyolarımızda da değişim oluyor. Kuşak programlarını artırdık, radyoların müzik yayın anlayışlarını, içerik ve sunumlarını yeniliyoruz. Radyolarımıza da ayrı haber programları koyduk. Kıbrıs Türk’ünün hassasiyetlerini dikkate alarak daha ileri gitme gayesi ile çalışıyoruz.”
BRT’nin internet sitesinin daha çağdaş, kuruma yakışır olması için çalıştıklarını söyleyen Mete Tümerkan, aynı zamanda SMS haber paketinin gelişimi için de uğraş verdiklerinin altını çiziyor. Tümerkan mobil haber paketi başlatarak bir ilke imza attıklarını da belirtiyor.
“Mete Bey UBP’li değil…”
Eski iktidar döneminde atanan Tümerkan atanma süreciyle ilgili de ilginç ayrıntıları anlattı:
İrsen Küçük hükümeti döneminde atanmam sonrasında bazıları “Tümerkan UBP’li değil, niye BRT’ye UBP tarafından atandı” diye eleştiriler yapıldı. Ben hiç bir zaman UBP’li olduğumu söylemedim. Atandıktan sonra da gazetecilerin sorularını yanıtlarken “UBP’li değilim” dedim. Zaten doğrusu da kurumun başına gelecek kişinin partili olmamasıdır. Yasa da bunu emrediyor. Bağımsız olmasını… Ben kamu yayıncılığı yapmamız gerektiğinin sorumluluğu ile hareket ediyorum. Tüm partilere eşit mesafede durarak görevimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Ben Gazeteci Mete Tümerkan’ım. Bir gün BRT’den gideceğimi bilerek müdürlük yapıyorum. Bu görevden gittikten sonra da gazeteci Tümerkan olarak görev yapmaya devam edeceğim, o gün geldiğinde de bugün yaptıklarımın hesabını verebileceğim inancı ile hareket ediyorum.”
