BİZ KİM MİYİZ?  KÜLTÜR MİRASININ YAĞMACILARIYIZ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

BİZ KİM MİYİZ?  KÜLTÜR MİRASININ YAĞMACILARIYIZ

Bedia BalsesBedia Balses

Bu topraklar nice uygarlığa ev sahipliği yaptı. Kimler geldi, kimler geçti bu adadan. Bizler, bugünün tanıkları kocaman bir tarihin mirasçılarıyız. Bu adanın neredeyse her adımında, her duvarında, her köyünde, kentinde muazzam tarihin izleri yaşar. Kıbrıs adası, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı. Efsaneleri, ağıtları, türküleri, harabeleri, kemerleri, manastırları, kaleleri, kiliseleri, camiileri, eşsiz nice yapısı ile aslında dünyanın en çok ziyaret edilmesi gereken adalarından bir tanesi. Haşmetli geçmiş, onca öyküsü, hikayesi, heykeli, efsanesi ile aslında turizm ve tarihin beşiği olması gerekirken ihmal edilmiş, yağmalanmış, peşkeş çekilmiş, nefretle, kinle yüzyıllardır gölgede kalmış bir ülke.

Bu ada bugünse tarihe, sanata önem vermeyen, kültür mirasına sahip çıkmayanların yönetiminde. Gözümüzün önünde tarihi eserlerin yıkılmasına, erimesine, tahrip edilmesine tanık oluyoruz. Bu denli değerli bir tarihi mirasın yağmacıları olarak geçeceğiz herhalde tarihe.  Geçmişe, tarihi eserlere önem vermeyen, korumayan ve bunun için kılını kıpırdatmayan korkunç bir ihmalkarlık ve boşvermişlikle yaşıyoruz. Bunlar için bakanlıklar, daireler, kurumlar, yetkili insanlar var. Ne acı…


St Hillarion kalesi

Dün akşam St. Hilarion Kalesi’ndeki yangını öğrendik içimiz kan ağlayarak.  Efsaneleri, Walt Disney’e bile konu olmuş güzelliği ve ihtişamıyla Kıbrıs adasının en kıymetli tarihi eserlerinden birisi zarar gördü. Çocuklarımızla en sevdiğimiz tarihi yerlerden birinin haberini okumak bu adaya ihanet etmekle eşti.

Bizler medeniyetten uzakta çıkar kavgalarının peşinde koşan, git gide yozlaşan insanlarız. Tarihi eseleri korumak gibi bir derdimiz, endişemiz, planımız, programımız yok. Tarihmiş, felsefeymiş, sanatmış kimsenin önem verdiği yok.  Bugün yeniden gündeme gelen bu konu aslında bizlerin yaşam biçimi. Boş boş böbürlenen kocaman bir kalabalık arasında kaldık. Bizler şöyleyiz, böyleyiz diye bol bol böbürlenme arasında öne çıkan yoz bir ortam var. St. Hillarion’da olan aslında bu ülkenin aynası. Diyebilirsiniz ki doğal bir afet sonucu çıktı yangın. Eminim çalışan insanlar, itfaiye ekipleri de büyük bir özveri göstererek söndürdü yangını. Ancak bizim korumak için herhangi bir derdimiz, kaygımız yok ki. Olası zararlara, risklere karşı aldığımız önlemler yok.

St Hillarion kalesi

Bugün bir aynaya bakalım hep birlikte. “Biz kimiz?” bir soralım. Medeniyetlerin, uygarlıkların zengin mirası üzerinde yaşayan, burayı vatan bilen bizler  kimiz, kültürümüz ne, tarihi eserlere bakışımız ne, bir daha hatırlayalım…

Tarihi eserlerle ilgili basından derlediğim birkaç haber bizim kim olduğumuzla ilgili ipucu veriyor. İşte ortaya çıkan kimliğimiz:

KIBRIS’IN İLK ANIT MEZARI KADERİNE TERKEDİLDİ (13 Ağustos 2015 Halkın Sesi)

Gazimağusa’ya bağlı Tuzla Köyü’nde Salamis şehrinin son Kralı Nikokreon ait Kıbrıs’ın ilk anıt mezarı bulunmasına karşın, ne yazık ki anıt mezar ziyarete kapalı ve kaderine terk edilmiş durumda  …

—————-

Tarihi Venedik Su Kemeri’nin hali içler acısı… 23 Aralık 2018 (Kıbrıs Postası)

Sınır kapısını görüntülemeye giden Kıbrıs Postası yol kenarında bulunan Venedik Su Kemeri’nin içler acısı halini görüntüledi. Çekilen görüntülerin ardından “Turistleri biz böyle mi karşılıyoruz?” sorusu akıllara geldi.

  • Aplıç Sınırı’ndan gelen turistlerin ilk gördüğü tarihi eser; Venedik Su Kemeri’nin hali içler acısı. • Çekilen görüntülerin ardından “Turistleri biz böyle mi karşılıyoruz?” sorusu akıllara geldi. • Öte yandan, kemerin karşısında bulunan hurma ağaçlarının arasında bulunan çöpler de objektiflere yansıdı.

————————————————————————————–

Gaziköy’de su kemerleri kaderine terk edildi (30 Nisan 2018 Havadis Gazetesi )

Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan eserlerden olan Gaziköy’ün girişindeki Arif Paşa Su Kemerleri yok olmaya yüz tuttu. Arif Paşa Su Kemerleri’ne yıllardır el değmedi, kemerin büyük bir bölümü bakımsızlıktan yıkılırken kalan kısımları da yıkılmaya yüz tuttu. Yetkililerin unuttuğu tarihi kemere bazı kendini bilmez kişiler saldırıda bulundu. Meserya’da asırların tahribatına dayanarak bugüne ulaşan Arif Paşa Su Kemerleri’nin üzerine ve kemerin adının yazılı olduğu tabelaya kırmızı boya ile ay yıldız çizildi.

Bir Tarih Yok Oluyor (Havadis Gazetesi – Gürsel Karagözlü 22 Haziran 2020)

Lefke’de Eskikaradağ bölgesinde bulunan Venedik Su kemerleri, kaderine terk edildi. Tarihi taşlar bir bir yere düşerken, eserin etrafını dikenli otlar kapladı.  18 Eylül 2018 yılında restorasyonuna başlanan ve aradan 22 ay geçmesine rağmen bu tarihi eser kaderine terk edilerek öylece bırakıldı. Tarihi eserin üst kısmındaki taşlar bir bir yere düşmekte ve tarihi su kemerleri her geçen gün yok olma tehlikesi geçiriyor.

———————————————–

Haluk DOĞANDOR (26.05.2012 Star Kıbrıs) Turizm sezonunun başlamasıyla ülkemizdeki ören yerlerinden gelen şikayetler büyük boyutlara ulaştı. Özellikle Girne Kalesi, St. Hilarion, Bellapais, Salamis Harabeleri gibi yoğun turist akışının olduğu yerlerde bakımsızlık, alt yapı sorunları ülke imajına gölge düşürüyor. Oysa ören yerlerinden elde edilen gelir yine buralara harcansa daha iyi hizmet ve bakım onarım sağlanabilir. Kıbrıs Türk Rehberler Derneği eski başkanı Hasan Karlıtaş Star Kıbrıs’a ulaşan şikayetlere açıklık getirdi. “Müze ve ören yerleri ülkemizin aynası durumundadır. Dolayısıyla geçmişin tarihi dokusunu günümüzde de yaşatan eserler tarih boyunca bir köprü vazifesi görmektedirler. En az 10 bin yıllık tarihi bir potansiyele sahip olan Kuzey Kıbrıs önemli bir mirasa sahiptir. Ancak ne yazık ki bu kültürel mirası korumak ve yaşatmakta zafiyetlerin yaşanmasıyla bizlere de zaman zaman şikayetler gelmektedir. Ülkemizde Girne Kalesi, St. Hilarion, Bellapais, Salamis, Othello, St. Barnabas, Mağusa surlar içi turizmde daha göz önünde olan noktalardır” diyen Karlıtaş, tüm bu ören yerlerinde tuvalet sıkıntısı, alt yapı ve broşür eksikliği gibi birçok sorunun olduğunu söyledi.

Elde ettikleri bilgilere göre geçen yıl 600 bin turistin Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret ettiğini belirten Karlıtaş, “Bir önceki yıla göre eldeki verileri değerlendirdiğimizde % 65 oranında artış sağlandığı ortaya çıkmıştır. Ancak tüm bu ziyaretler sonrası müze ve ören yerlerinin ziyaretinden elde edilen gelir geri dönüş anlamında müze ve ören yerlerinin bakımı ve onarımı için kullanılmıyor, daha farklı kaynaklara aktarılıyor. Halbuki 600 bin turistin ziyaretinden elde edilen gelir ki bu çok önemli bir miktardır, bu para müze ve ören yerlerinin bakımı ve gelişimi için harcanmalıdır. Bu önemli konu için sektörün içinde yer alan birimlerle oturup, konuşup daha iyi neler yapabiliriz anlamında çalışmalar yapmamız gerekiyor” dedi.

Karlıtaş, Türkiye’de, bugün ören yerleri ve müzecilik bakımından çok ileri noktalara ulaşıldığını belirterek, “Keza Avrupa ülkeleri de aynı şekilde buraları ziyaret eden insanlar için muazzam hizmet vermekte ve ciddi paralar kazanmaktadırlar. Oysa bizim başkentimiz Lefkoşa’da dahi bir müzeye sahip değiliz” ifadelerini kullandı.

——————————————

Kıbrıs Gazetesi (Salamis’i Kaybetmeyelim 10 Kasım 2018)  Ülkemizin en önemli tarihi alanlarından biri olan Salamis Ören Yeri, yılların getirdiği ilgisizlik ve bakımsızlık nedeniyle “harabeye” dönüşmek üzere. (…) 1974’den sonra hiç bakım yapılmadı    DAÜ Mimarlık Bölümü öğretim Üyesi, Restorasyon Uzmanı Doç. Dr. Ege Uluca Tümer, Salamis Ören Yeri’nde 1974’ten sonra kayda değer hiçbir bakım ve onarım çalışmasının yapılmadığını söyledi.    Salamis Ören Yeri’nde birçok noktada deformasyon görüldüğünü, derzlerin boşaldığını ve taşlarda çürümeler başladığını kaydeden Tümer, birçok değerli taşın da atıl vaziyette durduğunu bildirdi.    Tümer, yapılarda çok fazla bitkilenme olduğunu ve bu taşların düzenli olarak temizlenmeleri gerektiğini dile getirdi.    Bitkilenmenin taş yapılarda bozulmalara neden olduğunu ve taşların birbirlerinden ayrılmalarına yol açtığını anlatan Tümer, yine bölgede birçok çukurlaşmış alan olduğunu, su ile dolan bu çukurların, yapıların devamlı nemli kalmasına yol açtığını belirtti.    Doç. Dr. Ege Uluca Tümer, nem nedeniyle de taş yapılarda erimeler yaşandığını ifade etti.
———————

Havadis Gazetesi 21 Şubat 2021

Salamis Harabeleri’ne ait bir mermer parçasının, internette açık arttırma usulüyle satış yapılan “e-bay” platformunda satışa çıkarıldığı iddia edildi.

Fileleftheros gazetesi, internette açık artırma usulüyle satış yapılan “ebay” isimli internet sitesinde, Salamis Harabelerine ait olduğu iddia edilen bir mermer parçasının satışa çıkarıldığını yazdı. Gazete, Rus uyruklu bir şahıs tarafından 85 ABD dolarıyla başlatılan açık arttırmada, 2 bin 500 yıllık söz konusu mermer parçasının satışının durdurulması için Rum Arkeoloji Dairesi’nin Rum polisi aracılığıyla İnterpol’ü bilgilendirme girişimleri başlattığını vurguladı.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar