Bir terslik var - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Bir terslik var

Ahmet OkanAhmet Okan

 

Yıl 1973 olmalıydı.


Rahmetli Ahmet Mithat Berberoğlu sorunu 3 ayda çözeceğini söylediğinde,

Çok küçük bir azınlık dışında ahali bu işi t’ye almıştı.

Saygıdeğer cemaat sorunu daha geç çözecek olanlara inanıyordu…

Henüz mülk sorunu, toprak konusu, harita falan konusu ve diğer onlarca başlık altında toplanan konular yoktu.

Henüz köylerde su sorunu destebanlar tarafından gayet iyi idare ediliyordu ki,

Ne kavga ne kalaba…

Çözülmesi gereken meseleler çok azdı.

Bunların başında belediyeler sorunu geliyordu.

En önemli mesele zibil tenekelerini hangi tarafın toplayacağıydı…

Aslında üç ay bile fazla gelirdi…

Lakin, ahali 3 ay meselesini gırgıra almıştı.

Sorunu geç çözeceklerin peşinde gidiyor,

Ya da hiç çözmek istemeyenlerin çözeceğine inanıyordu…

Bu yılın sonunda çözüm umudu pompalayanların da genellikle kamuoyunda pek karşılığı olmuyor, tuhaftır.

Muhterem ve saygıdeğer cemaat,

Bu işin pek yakında çözüleceği inancında görünmüyor.

Tıpkı eskisi gibi.

Kim meseleyi erken bir zamanda çözecek diye sahneye çıkmışsa ömrü uzun olmuyor…

Ahalinin en tuhaf yanı,

Çözüm için başa getirmiş olduklarına bile güvenmemesidir.

Vakta ki çözümcü lider “Bu iş ilk altı ayda ya da bu yılın sonunda biter” der,

Ahali bunu tiyatro olarak görür ki, bu başlı başına bir inceleme konusudur…

Daha eski dönemlerde de durum şimdikinin tıpkısının aynısıydı…

Osmanlı adadan ayrılma kararı aldığında,

Buna ahaliden tek bir kişi inanmamıştı.

Koskoca imparatorluk bunu nasıl yapabilirdi?

Yapsa bile mutlaka koskoca İmparatorluğun bir bildiği vardı.

Hatta,

Bilinir,

İngiliz Lefkoşa’ya girdiğinde kimse tarafına dönüp bakmamıştı bile.

Ta ki Horoz Ali Girne Kapısının anahtarlarını teslim etsin…

Lozan Antlaşmalarında meydana çıkan duruma da kimse inanmamıştı.

Şaşkınlık hakimdi.

Yeni kurulan TC, elini ayağını resmen Kıbrıs’tan çekmişti.

 “Bizi de kurtar Paşam” yalvarışları havada kalmıştı.

Ama iyi niyetten,

“Mutlaka Türk milletinin bir bildiği vardır” diyerek kaderlerine razı olmuştu insanlar…

Osmanlı giderken de mesele çözümsüzdü,

TC geldiğinde de…

Bu gibi durumlarda bulunacak çözümlerin üzerinden onlarca yıllar, yarım asırlar geçiyordu.

Hatırlayın,

Kıbrıs olaylarının patlak vermesi ile birlikte kapanan kapılar,

1968’de açılacak,

Tekrardan yine kapanacak,

Ve artık 30 yıl kadar sonra kendiliğinden ansızın açılacaktı…

Bazı sorunlar kendiliğinden çözülüyordu görüşmelere ihtiyaç duyulmadan…

Belki de bu tarihsel deneyimler nedeniyledir ki,

Sevgili Kıbrıs Türk cemaati kısa vadede çözüm vaat edenlere tuhaf bakmaktadır.

Ya kendisi tuhaftır,

Ya da ne bileyim,

Var bir terslik…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar