Radyo Havadis’te, Pazartesi günleri canlı yayınlarımıza başladık.
Aynı zamanda, Havadis TV’den de sosyal medya üzerinden canlı yayınladık…
Ben sundum…
Başaran Düzgün ve Mete Tümerkan da yorumları ile katkı koydu.
Önce, Sayıştay Başkanı’nın eşinin atanma süreci, cumhurbaşkanının reddi, Kemal Dürüst ve Sayıştay Başkanı Osman Korahan’ın cevabını yorumladık…
Ortak görüş net:
“Sistemin kokuşmuşluğu ve adaletin uygulanma biçimi…”
Çağdışı bir sürecin bize yaşattıkları bunlar aslında…
Başaran Düzgün’ün bir tespiti daha vardı…
“Başbakan ve Sayıştay başkanı o kadar çok zaman ve sosyal buluşmada bir araya geliyor ki… Orada ir körlük oluşuyor…”
Galiba bu sürece yapılan en güzel tespit bu oldu…
O “ince ayar” ve denge kaybolunca…
Cumhurbaşkanının söylediğine geliyoruz…
“Denetimde zafiyet” ortaya çıkma ihtimali doğuyor…
Bir de müzakere süreci
Sıkıldınız artık, biliyorum ama…
Kıbrıs konusunu da konu dönü dolaştı, New York’ta yapılacak, liderler, Genel Sekreter görüşmesine geldi.
Elbette, liderler birbiri ile görüşmeyecek.
En azından, şu anda böyle bir program yok.
Hal böyle olunca, Genel Sekreter belki bir sürpriz yapar diye beklentiler var.
22 Eylül’de, Guterres- Anastasiadis ikili görüşmesi var.
Akıncı- Guterres görüşmesi için henüz saat duyurulmadı…
Buradan bir şey çıkacağını düşünmüyoruz.
Ha çıkar…
Akıncı, bir kez daha ve yüzyüze, Kıbrıs Türkü’nün durduğu noktayı anlatır genel sekretere…
Çözüm istencini yineler…
BM’nin aktif kalmasını talep eder…
Dahası olmaz…
Seçime kadar “Closed…”
Akıncı bu manada “dükkanı kapadı…”
Anastasiadis’in Güneydeki 2018 başkanlık seçimlerine yönelik hareket ettiğini düşünen Mustafa Akıncı…
Bu sürede Anastasiadis ile müzakerelere yönelik görüşme istemiyor…
Anastasidis’in de böyle bir talebi olmadığını biliyoruz.
Süreç, Crans Montana’da çöktü…
Ya başbakanlar?
Çöktüğü aşama, “Başbakanlar gelip bu konuyu görüşsün” aşamasıydı…
Konu neydi?
“Güvenlik ve garantiler…”
BM, belki de başbakanları “Kıbrıs gündemi” ile bir araya getirecektir…
Mete Tümerkan da bunu öne sürdü…
“Ya başbakanlar bir araya gelirse…”
Süreci bu noktadan izlemekte fayda var.
Tümerkan’ın dikkat çektiği konu son derece önemli.
Başbakanlar…
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım ve Yunanistan Başbakanı Alexis Chipras…
Kıbrıs için bir araya gelmediler…
Kıbrıs sorununda, güvenlik ve garanti sistemini yeniden çağa uyduracak adımı atacak olan, iki ülkenin başbakanı…
Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum lider, ayrıntılarda boğuladursun…
BM’nin son kozu başbakanlar…
Tümerkan bu noktayı iyi yakaladı…
Sürece nasıl yansıyacak?
Göreceğiz…
Türkiye, garanti ve ittifak anlaşmalarının günümüze uyarlanması, müdahale hakkının sürmesi ve adadaki fiili asker sayısın bir program dahilinde azaltılması konusunda öneri yapmıştı…
Türkiye’nin adada “polis gücü” ile yer alması da ortaya konan öneriler arasındaydı…
