Ülkede kadın basketbolunun nasıl bittiğini bilmeyen bazı spor yazarlarını bilgilendirmek için bu köşe yazısını yazıyorum. Kadın basketbolu “kadın” antrenörler ve egosu yüksek kulüp idarecilerinin sayesinde bitirilmiştir.
Bu camiayı az çok ezberledim. Kafalarda daima küçük olsun ama benim olsun mantığı var. Hiçbir zaman kadın basketbolunun ileriye gitmesi için ne federasyona katkı yapılıyor ne de önerilere sıcak bakılıyor. Kimse kusura bakmasın aylardır bu tartışmaları dışarıdan izlemekteyim. Ama artık hayatında salondan içeriye girmemiş bu işle alakası olmayanların yazılarını okudukça ve yaptıklarını gördükçe canım sıkılmaya başladı.
Ey KKTC’de kadın basketbolunu çok düşünenler. Bu yazacaklarım sadece ve sadece Tonguç Kotak olarak benim görüşlerimdir. Levent camiası da, Yakın Doğu camiası da bu işte baş sorumludur. Kimse onları iyi olarak göstermesin, beni kandıramazlar. Rakibine 40 dakika tam saha pres yapan ben miyim? Rakibinin en iyi oyuncusuna burs verip transfer eden veya diğer tarafı zayıflatan yine ben miyim? Bunları yapanları şimdi melek olarak göstermek çok yanlış.
Sezon başında Basketbol Federasyonu, “kadın” takım yetkilileri ile toplantı yaptı. Hatta bu dalda yer almayan takımlar da bu toplantıya katıldı. Orada konuşulanları yazsam o melek gibi gösterilen antrenör ve idarecilerin foyası ortaya çıkar. Bunu yazmam çünkü kadın basketbolunun yeniden ligi olmasını savunanlardanım. Bu işte Leventspor, Yakın Doğu Üniversitesi, Girne Amerikan Üniversitesi, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Lefke Avrupa Üniversitesi ve yaptıklarını her zaman takdir ettiğim Soyerspor bir masaya oturup “ANLAŞMALIDIR”. Başka çareleri yoktur.
Kimse anlaşmak istemiyor. Herkes nasıl şampiyon olurum da rakibime “KAZIK” atarımın peşinde. Federasyon “gelin ya sıfır yabancı ile oynayalım” dedi bazıları “evet”, bazıları ise “hayır” dedi. Ya da başka bir öneride “sınırsız yabancı ile ligi kuralım ve bu iş başlasın” önerisi getirildi. Bu öneri şu anda en büyük hocalar ve yöneticilerin tepkisini çekti. Bu uygulanırsa ne olacağını bildikleri için buna karşı çıktılar.
Kadın basketbolu ülkede yok olurken, Yakın Doğu Üniversitesi’nin kendisine Türkiye Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde yer bulması ve orada oynamasını kabul edemeyen isimlerin canı sıkıldı. Ben ileri gideyim eğer ülkede kadın basketbolu olmayacaksa ki bu zor görünüyor, alt yapıdan yetişecek sporcuların Yakın Doğu’nun Süper Lig kadrosunda yer almaları için bir fırsat açılmalıdır. Bu da zor çünkü asla ve asla anlı şanlı antrenörler ve idareciler kendi oyuncularının bu takımda oynamasına izin vermezler. Hatta istenilen oyuncuları da vermedikleri gibi.
Anlayacağınız KKTC’de kadın basketbolu için durumlar vahimdir ve bu işin çözümü de basittir.
“ANLAŞMA”
