Ülkemizde, cebinizdeki “1 TL’ye” kadar talip olan bet ofisleri var.
Yasa var, denetim yok.
Yasaya göre, “18 yaşından küçükler bet ofislerine giremez”…
Peki tüm şubeler buna uyuyor mu?
Emin değilim.
Ada genelinde 57 bet ofisi şubesi var
Toplam 4 firma bu 57 bet ofisinin sahibi…
96 adet şube vardı geçtiğimiz yıl…
Bu sayı şimdi 57’ye indi.
Daha da düşecek…
Altı şirket vardı, CTP- DP döneminde, 2 firma kapatıldı.
700 civarında çalışma izinli çalışan var. Kaçak varsa bilemem.
12 bin 900 dolar aylık ofis başına vergi alınıyor.
Toplam 35 milyon Euro civarında vergi ödeniyor…
Sosyal sigorta- ihtiyat sandığı yatırımları hariç…
Bu rakamlar önemli…
Neden mi?
Çünkü, “bu batmış kamu maliyesi, yılda, 35 milyon Euro, yani nereden baksanız, bir aylık memur maaşlarının neredeyse tamamını” bet ofisleri üzerinden kurulan düzenden ödüyor.
Ayrıca, “yatırımları bir tamam” yapılan, yaklaşık 700 civarında da çalışan var…
Her türlü sorun
İşte siyaset burada devreye girecek.
700 istihdam…
35 milyon Euro vergi.
Sosyal sigorta- ihtiyat sandığı borcu yok…
Bu getirdikleri…
Peki ötürdükleri…
Dedim ya…
Siyaset burada devreye girecek…
Kapanacak…
Öyle ya da böyle, bet ofisleri, kapanacak.
Çünkü, hem maç, hem at- köpek yarışı oynatma modeli, hızla mahalle aralarından kopuyor…
Türkiye “İDDİA” formülü ile, sadece maçlara döndü.
Geçmiş UBP döneminde, “İDDİA” burada da gündeme geldi.
Çakallar KKTC makamlarını mesken tutunca, o iş yattı.
Nedir?
Maçlarla ilgili “yasal”, “devlet eliyle”, “özelden yardım alarak” bahisler devam edecek.
At…
Köpek…
Kalmayacak…
KKTC’de de bu yapı yerini “mahalle arasından” farklı bir boyuta kaydıracak.
Kumarhaneler içerisinde “bahis” devam edecek muhtemelen…
Mahalle aralarından kalkacak…
Bir de “internet ayağı” var ki…
Ona kimin gücü nasıl yetecek bilemem…
Dünya mücadele ediyor
Özellikle, “bahis şirketleri üzerinden” futbola, at yarışlarına, hatta basketbola bile şike bulaşıyor.
Dünya, spor örgütleri bununla mücadele içerisinde.
Zaman zaman, KKTC’deki bet ofis şirketleri de Türkiye basınına düştü.
Ancak, “internet” üzerinden…
Mahalle arasındaki bet ofis şubelerine sorsanız, “önemli bir bölümü zararda, kapansa da dert değil…”
Ancak, herkesin ortak görüşü, “Bu gidişat, gidişat değil. Kumarhaneye girseniz, cebinizde 10 TL ile çıkarsınız, bet ofislerinde 1 TL bile kalmaz…”
***
Toplumsal yara
Bet ofisleri, toplumsal bir yaradır.
Geçmişte şikayet çok daha fazlaydı.
Aileler dağıldı…
Çocuklar annesiz- babasız büyüdü…
Elbette adli olaylar da yaşandı.
Piyasayı dolandıran mı istersiniz?
Kredi kartı limitini bet ofisinde tüketen mi…
Bankadan borçlanıp, bet ofisine yatıran mı?
Öğretmen maaşını burada gömen mi…
Hepsini duyduk, gördük, biliyoruz.
Bu toplumsal yaranın sarılması için iki seçenek var…
Ya yasal bir yola kavuşturulacak ve “iddia” modeli adaya gelecek…
Ya da tamamen kapatılacak.
Dünya “tamamen kapatmadığına” göre…
Güçlü bir alt yapı, yazılım ve “denetimin dibine kadar yapıldığı” İDDİA modeli, en ciddi alternatif olarak duruyor…
***
Özersay gündem yarattı
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, ortaya bir “siyasi irade” koydu…
“Biz iktidara gelirsek, BET ofisleri kapanacak…”
Yerine ne koyacak, ne inşa edecek, tamamen mi kapatacak?
Onu bilmem.
Ancak…
Yazının başında da belirttiğim gibi, “siyaset” karar vermeli…
Kararı verecek olan siyasettir.
Yasa dışı bahse izin vermeden…
Kıbrıs’ı bu alanda kara para üssü yapmadan…
Toplumsal fayda- zararı açıklayarak…
Teknolojiyi de düşünerek, en iyi şekilde kullanarak.
Lakin…
Kimsenin cesaret edip gündeme getirmediğini…
Özersay net bir dille ifade etti.
“Kapatacağım…”
Şimdi siyaset, bunun peşinden koşup dursun…
