Benden değil, babandan utan - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Benden değil, babandan utan

 


Maalesef, benim de kaderim bu.

Ne zaman bir haber yapsam, ne zaman bir olayı ortaya çıkarsam, “satılmış” yaftasını yiyorum.
Sadece ben değil.

İşini dürüst yapan tüm gazeteci arkadaşlarım.
Son olay Aytaç Çaluda ile ilgili.
Mustafa Çaluda…
Aytaç Çaluda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda Özel kalem Müdürü olarak görev yaptı.
Nasıl geldi o göreve?
Bir soru daha…

“Ahmet Çaluda milletvekili olmasaydı, Aytaç Çaluda, Özel kalem Müdürü olabilir miydi?”
Cevap nedir?
Bende “hayır…”
“Evet anasının ak sütü gibi helal” diyen varsa, onu da alkışlarım.
Ama bu, Sayın Çaluda’ya yetmemiş.
“Müşavir olma hakkını” kazanmış ya…
“Müşavir olunca, boş zamanının nasıl geçeceğine de karar vermiş.
Evlatlarını da düşünmüş…
“Bir iş kurayım çocuklarıma” demiş.
Ama aklına yine “kamu kaynağı” gelmiş.
“Kapsam bir arsacık” demiş.
Kapmış da…
Sanayi Dairesi’nin “yatırım yapan işadamına” diye parsellediği Alayköy’de, “kapmış” arsayı.
Yatırımcı mısın?
Yok…
Girişimci misin?
Yok…
Aha seni bu devlet hak etmediğin halde, süper emekli yapacak, Özel kalem Müdürü yapmış…
Yetmedi mi?
Yok.

“Yaşasın KKTC” diyor ya Sayın Çaluda.
Şimdi de görüyorum, her gün Lefkoşa’da çadırın önünde KKTC- TC bayrakları sallıyor.
Neden?
İşte bu yüzden.
Bu devlet aha bunun için vardır.
Devlet malı deniz, yemeyen keriz…
Ne yaptı ama Aytaç Çaluda…
“Nasıl olsa bedava” diyerek, alakası olmayan bir mala kondu.
Eşinin üzerine yaptı.
Sonra, “eşimin üzerinde kalırsa, beni ayıplarlar” diyerek, gitti arkadaşının adına yaptı.
Yetmedi, orayı satmak ve “cebe nerden baksan 30 bin sterlin” indirmek için çaba harcadı.
Arkadaş kazığı yiyince de, aklı başına geldi.

Bari susun
Olay bu.
Belgeler ortada.
Aytaç Çaluda dedi ya, “önce eşimin adına yaptım, sonra laf olmasın diye arkadaşlarımın…”
Ben uydurmadım.
Bir şey daha dedi: Oğullarıma ileride iş kurarım düşüncesi ile aldım…
Devlet seni, hak etmediğin halde, kardeşinin torpili ile müdür yaptı.
Yetmez…
Devletin işadamları için ayırdığı sanayi arsasını da alacan?
Aldın ama…
Şimdi bu olayı biz ortaya çıkardık ya…
Yazdık ya…
Çaluda ailesinin küçük fertleri, dilleri döndüğünce hakaret ediyorlar.

Beni mi satılmışım?
“Satılmış kalem…” diyorlar…
Öyle ya…
En kolayı bu.
Başka ne diyorlar, “Talimatla yazı yazıyor…”
Bir susun Allah aşkına.
Bir “bitin…”
Haksız yere baban eve arsa getirmiş…
“Utanmadın mı hak etmediğin bir şeyin üzerine konmaktan?” diye babana sorsana…
“Annemi bu işe neden karıştırdın, neden ev hanımın üzerine sanayi arsası aldın. Bu toplumun geleceğini çalıyorsun…” diye babandan hesap sorsana…
Ekmekçi’ye sallamak kolay…
“Satılmış kalem” demek kolay.
Bu seni rahatlatacaksa, söyle…
“Hırsız” de bana…
“Satılık” de…
“Kalemşör” de…
Ama…

Yanlışı savunmak zorunda değilsiniz… Babanız da olsa…
Ne zaman adam oluruz bilin sevgili Küçük Çaluda?
Babanın karşısına dikilerek, “Baba haksızsın. Bu arsa bizim hakkımız değildi. Hepimizi rezil ettin” dediğin gün.
Benden utanma…
Aileyi bu duruma düşüren, kamu kaynağında gözü olan babandan utan… 
Sonra bana “sövmeye” devam et.

***

Nurtenim bir tanem…

20 yaşındaydım tanıdım…
20 yıldır da tanırım.
O illet hastalığa…
Nasıl da dimdik durdu…
Kocaman yüreğiyle…
Bir başına… Korkmadan…
Hem işledi, ekmeğini kazandı…
Hem mücadele etti, inandığı davaya…
Hem de hastalığı ile cebelleşti durdu.
Bir adım geri atmadı.
Hepsini bir arada yürüttü.
Kocaman yüreği, sevgi dolu gözleri, şimdi sadece  hatıra…
“Nurtenim bir tanem” derdim…
Havadis Gazetesi, sana yakına gelecek, her gün gavemizi birlikte içecektik.
Güzel kadın… Mücadeleci kadın. Örnek kadın…
Nur içinde yat…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar