“Bastır parayı tıp oku” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

“Bastır parayı tıp oku”

Türkiye’nin saygın gazetelerinden Milliyet, 5 Ağustos tarihli nüshasında Mine Özdemir imzalı “Bastır parayı tıp oku” başlıklı bir haber yayımladı. Çok önemliydi ve dikkat çekiciydi. Bizi de yakından ilgilendiriyordu çünkü KKTC’deki üniversitelerden de bahsediyor.

Haber, devlet üniversiteleri ile özel üniversiteler arasındaki öğrenci kabulündeki puan uçurumuna dikkat çekiyor ve “parası olan her bölümde okuyabiliyor” imasında bulunuyor. Özellikle de tıp ve hukuk alanına vurgu yapıyor.
Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında en yüksek puanla öğrenci alan İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 531 puanla öğrenci alırken en düşük puanla öğrenci alan Yakın Doğu Üniversitesi tıp fakültesi 300 puanla öğrenci aldığı belirtiliyor.
Burada şu anlam çıkıyor; 531 puanla giren öğrenci de doktor oluyor 300 puanla giren de… Aslında Yakın Doğu Hastanesi gibi prestijli bir hastaneye sahip YDÜ’nün tıp fakültesine “en düşük” puanla öğrenci alan üniversite konumundan kurtulması gerekiyor. Belki de üniversite hastaneleri arasında en donanımlı hastaneye sahip YDÜ’nün bu imajla anılıyor olması, sürekli gelişmeyi hedefleyen YDÜ için hoş bir durum değil…
Hukuk Fakülteleri açısından da durum farklı değil. LAÜ 275, YDÜ 264, GAÜ 261, UKÜ 259 puana ücretli bölümlere öğrenci alırken Galatasaray Üniversitesi 521 puana öğrenci alıyor. Türkiye’deki devlet üniversiteleri arasında hukuk fakültesine en düşük puanla öğrenci alan Atatürk Üniversitesi bile 393 puanla öğrenci kabul ediyor. KKTC üniversiteleri ile arasında ciddi bir puan farkı olduğu görülüyor.
******
Kanımca üniversiteler arasında bu puan farklarının olması bir noktaya kadar normaldir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken her geçen yıl aradaki puan farkının açılıyor olmasıdır. Özel üniversiteler ile devlet üniversiteleri arasındaki bu fark özellikle sağlık alanında kaygı uyandırıyor.
Kaldı ki özel üniversitelerde tam burslu ve ücretli öğrenim gören öğrenciler arasında da ciddi farklar var.  Bu durum tıp alanında 241 puan farka, hukuk alanında da 265 puan farka kadar çıkıyor. Bu da şu anlama geliyor. Türkiye genelinde ilk 10 bin öğrenci arasında giren bir doktor adayı ile 1 milyonuncu gelen bir doktor adayının ayni sınıfta ders alması demektir.  Bu durumun da öğretim kalitesini düşürdüğü ve başarılı öğrencilerin kalite arayışı nedeniyle üniversite değiştirdiği söyleniyor.
*****
KKTC’deki üniversiteler artık yeni olmaktan çıktı. Birçoğu 20 yılı aşkındır hizmet veriyor. Bundan sonra üniversitelerimizin kalite ile anılması gerekiyor. Bir eğitimci, bir vatandaş olarak KKTC’deki üniversitelerin “en düşük puanla öğrenci alan” veya “parayı ver diplomayı al” tanımlamaları ile karşı karşıya kalmasından rahatsızlık duyuyorum. Üniversitelerin bu konuda ciddi adımlar atması gerekiyor. KKTC’deki üniversiteler çok ciddi yatırımlar yapıyor. Bina ve donanım bakımından Türkiye’deki birçok üniversiteden daha önde oldukları kesin. Ancak öğrenci kalitesi açısından bunu söylemek biraz güç…
******
Aslında bir başka dikkatimi çeken konu da şu… KKTC’deki üniversiteler hem “en düşük puanla öğrenci alan” üniversiteler arasında yer alıyor hem de kontenjanları dolduramıyoruz. Her ne kadar da bu yıl gelecek öğrenci sayısı arttı deniliyorsa da ayrılan kontenjanların yarısının bile dolmadığı gerçeği de karşımızda duruyor.
En düşük puanlarla kontenjanları dolduramıyorsak, ortada başka bir sorun var demektir.
Hep birlikte düşünmek gerek…


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar