Başarmak zorundayız - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Röportaj

Başarmak zorundayız

“ÇÖZÜME İHTİYAÇ VAR”: Dışişleri Bakanı Özdil Nami, adanın her iki tarafında da yaşanan sürecin, çözümü ihtiyaç kıldığını söyledi. Downer’ın ziyaretinin başarıyla sonuçlanmasını isteyen Nami, bu konuda müzakerecilere önemli görevler düştüğünü belirtti

YENİ BİR SÜREÇ BAŞLAYACAK: Ortak açıklama üzerindeki pürüzlerin giderilmesinin ardından, Kıbrıs sorununda önemli yol kat edileceğini söyleyen Nami, “Genel bir uzlaşı ile müzakere sürecinin başlaması çok önemli” dedi. Nami, liderlerin zorlu süreç öncesi tüm kesimler tarafından cesaretlendirilmesini istedi


İKİNCİL KONULAR KALDI: Bakan Nami: Şu anda nihai aşamasına gelmiş olan ortak açıklama metninde bazı kelimeler üzerinde son anda tıkanıklıklar meydana geldi. Ana maddeler değil ikincil konular üzerinde sıkıntı yaşanıyor. Bu noktalar aşılamayacak nitelikte değil

DOWNER GÖREVİNİ İYİ YAPIYOR: Nami: BM ile de yapılan istişarelerle Türk tarafının ortak akıl olarak da oluştuğunu ilan ettiği bir metin ortaya çıkmıştır. Bu metnin oluşmasında BM’nin de çok önemli katkıları olmuştur her iki tarafa da. Downer burada BM’nin iradesini temsilen görevini iyi yapıyor

Hüseyin EKMEKÇİ
Dışişleri Bakanı Özdil Nami, yıl içerisinde öngörülen Kıbrıs sorunundaki hareketliliğin başladığını ifade ederek Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözümün tüm bölge için mecburiyet noktasına geldiğini belirtti. “Başarmak zorundayız” diyen Nami, Kıbrıs sorununa bir çözüm bulmanın gerek Türkiye gerekse adadaki taraflar için ciddi şekilde bir mecburiyet olduğunu söyleyerek Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Özel Danışmanı Alexander Downer’ın önümüzdeki günlerde adaya gelişinin Rum tarafının aylardır yapılan kağıt teatisinde yapıcı bir tavır takınması  ile anlam kazanabileceğini ifade etti.
Bakan Nami, iş dünyası ve çeşitli çevrelerden çözüm sürecine destek gelmesinin de anlamlı olduğunu belirterek Tüm bölge için bir çözümün önemli olduğuna vurgu yaptı.

“İş dünyasının desteği önemli”
Sadece Kıbrıslı Türk ve Türkiyeli iş adamlarının değil Yunan ve Rum iş adamlarının da genel çözüm sürecine destek verecek bir metin üzerinde uzlaşmak ve bu metni kamuoyuna deklare etmek gibi bir yaklaşımlarının olduğunu ifade eden Nami, bu tavrı desteklediğini belirtti.
Nami, Dışişleri Bakanlığı olarak sürecin akmaya devam etmesi için her tülü çabayı sarf ettiklerini ve Cumhurbaşkanı’na da bu konuda destek verdiklerini kaydetti.
İş adamları, işveren, işçi kesimi ve herkesin ortak arzusunun Kıbrıs sorununun artık bir çözümsüzlükten kurtulması ve karşılıklı mutabakata varıl her iki tarafın da kabul edebileceği bir noktaya götürülmesi olduğunu kaydeden Nami, “Dışişleri Bakanlığımız bu süreç içerisinde sadece resmi görüşmelerle de değil sivil toplum örgütleri ile temaslarını da artırarak çalışmalarını devam ettiriyor” dedi.

“Çözüme ihtiyaç var”
Bakan Nami, Rum tarafındaki ekonomik krizin Rum halkının çözüm istencini artırdığına vurgu yaparak “Her iki tarafın da buna ihtiyacı olduğu ortada” dedi. Türkiye’nin hem resmi makamlarının hem iş çevrelerinin 2004 sürecinde olduğuna benzer bir şekilde artan bir ilgisi olduğunu gördüklerini ifade eden Nami, bunun da altında yatan çok önemli gerekçelerin varlığından bahsetti.
Bölgenin içinde bulunduğu durumun belli olduğunu kaydeden Nami, “Kıbrıs sorunun çözümü tüm ülkelerin başta bizim ve ilgili ülkeler olmak üzere hem istikrarını hem refahını artıracaktır. Bunu görmemek okumamak mümkün değil. Bu sürece biz büyük destek veriyoruz” diye konuştu.

Türkiye’deki iş çevreleri mecburiyetin farkında
Türkiye’deki iş dünyasının Kıbrıs’ta bir çözümün Türkiye için ne kadar gerekli olduğunun farkında olduğunu belirten Nami, TÜSİAD’ın ziyaretinin de bu yüzden olduğunu söyledi.
Nami, iş çevrelerinin Kıbrıs’ta olası bir çözümün Türkiye’nin AB sürecinde ve dış politikası için öneminin farkında olduklarını söyledi.  Çözüm ile Türkiye’nin de önemli bir sıkıntıdan kurtulacağını da dile getiren Nami, bunun da ülkenin istikrarına ve refahına artı bir değer katacağını belirtti.

Kıbrıs sorununda artan bir dinamizm var
Dışişleri Bakanı Özdil Nami 2013 yılında halka çözüm olabileceğine dair ümit verilmemesinden dolayı bir umutsuzluğu oluştuğunu ancak son dönemde yaşanan gelişmelerle bu durumun ortadan kaldırıldığını belirtti.
Yeni kurulan hükümetin Kıbrıs sorununa getirdiği yeni bir inisiyatif olduğuna dikkat çeken Nami, bakanlık olarak da çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.
Nami, sivil toplum örgütlerinin Kıbrıs sorununa artan bir ilgisinin olduğunu gözlemlediklerine de ifade ederek “İşveren kemsin şu an Türkiye’deki muhataplarını buraya davet etmesi bunun somut bir ürünüdür” dedi.
Kıbrıs sorununda son dönemlerde halk üzerindeki umutsuzluğu kırılmaya başlandığı ve tüm çevrelere artan bir dinamizm geldiğini belirten Bakan Nami, bu önemli olduğunu söyledi. 
Siyasi liderlerin cesaretlendirilmeye ihtiyacı olduğunu çünkü  önemli kararların alınması dönenimde olunduğunu kaydeden Nami, bu noktada sivil toplum örgütlerinin artan ilgisini “olmazsa olmaz” olarak niteledi.

Downer görevini başarı ile yapıyor
“Önümüzdeki günlerde yeniden ortak metin için adaya geliyor ve ana muhalefet partisinin buna bir tepkisi var. “Turist olarak gelsin” gibi bir yaklaşımları var. Downer’ın bu süreçteki pozisyonu masadaki Türk tarafının tepki göstereceği bir noktada mı?” sorusuna ise Nami, BM Genel Sekreteri’ni temsilen Downer görevini yürüttüğünü ve bu görevi başarı ile sürdürdüğünü belirtti.
Nami, “BM ile de yapılan istişarelerle Türk tarafının ortak akıl olarak da oluştuğunu ilan ettiği bir metin ortaya çıkmıştır. Bu metnin oluşmasında BM’nin de çok önemli katkıları olmuştur her iki tarafa da. Downer burada BM’nin iradesini temsilen görevini yapıyor” dedi. Nami, Türk tarafı olarak BM yetkililerine karşı söylevlerde son derece seçici ve dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Özgürgün tam olarak bilgilendiriliyor
Bakan Nami, ana muhalefet partisine her türlü bilginin verildiğini belirterek Davutoğlu’nun adaya gelişinde Cumhurbaşkanı’nın bilgilendirme toplantısına ana muhalefet partisinin de davet edildiğine dikkat çekti.
Nami, “Muhalefetin tam olarak bilgilendirildiğini söyleyebilirim. Ana muhalefet partisi Başkanı Özgürgün’ü Dışişleri Bakanlığımıza da davet ettim ve orada da bir görüşme yaptık ve konuların detaylarına indik” diye konuştu.

Ortak metinde ikincil konular kaldı
Nami, Downer’ın adaya gelecek olmasından beklentisini ise şu şekilde açıkladı:
“Şu anda nihai aşamasına gelmiş olan ortak açıklama metninde bazı kelimeler üzerinde son anda tıkanıklıklar meydana geldi. Biz hepimizin de desteklediği son şekle onay verdik. Dolayısıyla bizim kendi değerlendirmemiz, Rum tarafına iletilen Türk önerisinin sorunlu bir kısmı olmadığıdır.
Ancak Rum tarafı bunu bir nihai metin olarak görmedi ve bazı değişiklikler talep etti. Başta talep ettiği değişikliklerden daha az sayıda olmakla birlikte yine nihai noktayı koymamızı engelleyen bazı öneriler oldu.
Downer burada iken her iki tarafın da yapıcı bir tavır ile konuların üzerinden geçmesi gerekecek.
Daha ikincil konuların üzerinde sıkıntı olduğunu görüyoruz. Benim bunca yıldır sürecin içinde olan biri olarak değerlendirmem bunların aşılamayacak nitelikte olmadığıdır.”

Geçmiş yıllardaki tavır devam ettirilmemeli
Başarısızlığın her zaman ihtimaller arasında olduğunu ifade eden Dışişleri Bakanı Nami, “Bazen bir kelime yüzünden aylarca hatta yıllarca süren müzakereler olduğuna şahit olduk” dedi. Geçmiş yıllardaki tavırların gelecekte de devam ettirilemeyeceğine vurgu yapan Nami, her iki tarafın da ekonomik durumu ve bölgenin içinde olduğu durumun ortada olduğunu belirtti.
Nami, Ana ilkeler ile ilgili bir uzlaşı sağlanmasından sonra bunu nihayete götürme becerisini de liderlerin göstermesi gerektiğini söyledi.

Uzlaşarak başlamak önemli
Nami, ortak metin olmadan müzakerelerin başlaması halinde ortak metinde olan konuların ilk gün yine masaya geleceğini belirtti. Müzakerelere uzlaşarak başlamanın önemli olduğunu da kaydeden Nami, ortak metnin oluşturulması adına harcanan üç ayın boşa geçmemesi için ortak metinde bir anlaşma sağlanmasının şart olduğunu söyledi.
Nami, “Eğer bu metin olmadan başlarsak bu üç ay harcandıktan sonra bu konuları 3-4 ay daha müzakere etmek zorunda bulabiliriz kendimizi. Önemli bir metin ortaya çıktı gelin diyorum buna son noktayı koyalım. O zaman müzakereler devam etme imkanına kavuşur” dedi.

“Bu cevabı beklemiyorduk”
TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun adaya gelişi ile ortak metin konusunda son metni onaylayarak BM aracılığıyla Rum tarafına ilettiklerini söyleyen Nami, “beklentimiz Rum tarafının son verdiği provokatif olarak da nitelendirilebilecek bir cevap değildi” dedi.
Bu aşamadan sonra Rum tarafından beklentilerinin metni kabul edip masaya gelmeleri olduğuna dikkat çeken Nami, Downer’ın ziyaretinde Rumların böyle bir yaklaşım içerisinde olmalarını umut ettiğini söyledi.
Nami, Rumların sundukları son kağıtta provokatif olarak nitelendirilebilecek unsurların olduğunu belirterek “Buna gerek yoktu” ifadesini kullandı.

Ortak metinden sonra ne olur?
Bakan Nami, ortak metnin başarıya ulaşması durumunda uygulanacak sürecin nasıl olacağı ile ilgili soruya ise şöyle cevap verdi: 
“Süratle liderler zirvesi gerçekleşecek. Liderler ortak açıklama metni ile oluşacak federal yapının ana unsurları konusunda mutabakat olduğunu gösterecek ve bunların ne olduğunu her iki tarafında halkı ile paylaşacaklar.
Daha sonra kendi liderliklerinde çalışacak özel temsilcilerinin de aktif olacağı çalışma gruplarının tesis edilmesi ve yoğunlaştırılmış bir şekilde değişik konu başlıklarında çalışmaların birbirine paralel bir şekilde çalışması gündeme gelecek.
Bizim Türk tarafı olarak amacımız önümüzdeki aylar içerisinde çok anlamlı ilerlemelerin sağlanması yönündedir.”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar