“Bağımız hiçbir ipotek altına girmeyecek kadar köklü” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Kıbrıs

“Bağımız hiçbir ipotek altına girmeyecek kadar köklü”

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC’nin 36. yıldönümü münasebetiyle Lefkoşa’da düzenlenen Resmigeçit Töreni’ne katıldı. Oktay, törendeki konuşmasında TC-KKTC ilişkilerinin gücüne dikkat çekti

ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI: Oktay, Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah seviyesine ulaşmasının engellenmesine ve Kıbrıs’ta mevcut statükonun sürdürülmesine izin vermeyeceklerini belirtti. Oktay, “Uluslararası toplumu Kıbrıs Türk Halkı’nın iradesine, tarihine ve geleceğine ilişkin niyetlerine saygı duymaya davet ediyorum” dedi


 

 

TAVİZ YOK: Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının adaya barışın ve istikrarın gelmesi için fırsat olarak kullanılması gerektiğini başından beri savunduklarını belirten Oktay, “Rum tarafı, AB üyeliğini suistimal ederek Türk tarafını zor durumda bırakacağını sanmaktadır. Hidrokarbon kaynakları meselesinde meşru çıkarlarımızdan en küçük bir taviz vermeyeceğiz” dedi

 

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerimiz bahane edilerek AB Dışişleri Bakanları tarafından onaylanan yaptırım taslağının hiçbir hükmü yok.” dedi.

Oktay, KKTC’nin kuruluşunun 36. yıl dönümü dolayısıyla Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, bayram coşkusunu Kıbrıslı kardeşleriyle paylaşmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti.

Kıbrıs’ı milli dava addederek Kuzey Kıbrıs’ın daima yanında olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türk milletinin selamlarını alandakilere ileten Oktay, KKTC’nin adada yüzyıllara dayanan Türk varlığının, Türk’ün istiklal aşkının ve sarsılmaz dirayetinin bir tezahürü olduğunu ifade etti.

Oktay, Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesini başlatan Dr. Fazıl Küçük, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Kıbrıs Barış Harekatı kahramanları başta olmak üzere tüm dava erlerini rahmetle ve şükranla yad etti.

Oktay, bugün bir taraftan “6 devlet tek millet” düsturuyla 300 milyonluk Türk dünyası ile gönül birlikteliği yaparken bir taraftan Filistin, Myanmar ve Keşmir’in derdiyle dertlendiklerini belirtti.

 “Gençlerimiz, kardeşlik iklimine sahip çıkmalıdır”

İnsani krizlere, bazı ülkelerin çıkarlarına göre değil, uluslararası hukukun gereğine göre “adil ve kalıcı” reçeteler bulunmasından yana tutum sergilediklerini ifade eden Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Milli davamız Kıbrıs konusunda da her zaman ortak anlayış ve ortak akla dayanan çözümlerden yana olduk. Kıbrıs Türklerinin direniş ve diriliş destanı, böyle kapanmaz yaraları dağlayarak 1974’teki Barış Harekatı ile taçlanan ve 15 Kasım 1983’te bağımsızlığa kavuşulmasıyla zirveye taşınan bir mücadeledir.

Kıbrıs Barış Harekatı’ndan 9 yıl sonra nice zorluklarla kurulan Cumhuriyet, Kıbrıs Türkü’nün ada üzerindeki vazgeçilmez haklarının teminatıdır. Biz Kıbrıs’a şehit ve mücahitlerimizle, zulme karşı tek yürek mücadelemizle ve kardeşlik bağlarımızla sarılmışız. Türkiye ve KKTC arasındaki bağlar hiçbir şahıs ya da grubun özel gündem ya da hesaplarının ipoteği altına girmeyecek kadar köklüdür. Bu köklü bağların geleceği gençlerimize emanettir, bu sebeple gençlerimiz, hem yakın hem uzak tarihin farkında olarak, kültürüne, değerlerine ve kardeşlik iklimine sahip çıkmalıdır.”

Oktay, gençlerin bağımsızlığın, Cumhuriyetin ve özgürlüğün kıymetini bilerek, Kuzey Kıbrıs’ın daha da gelişmesi için her alanda öncü olması gerektiğini dile getirdi.

 “Üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz”

Kıbrıs Türkü’nün birlik, beraberlik ve dayanışma içinde oldukça daha parlak bir geleceğe sağlam adımlarla yürüyeceğini belirten Oktay, sözlerine şöyle devam etti:

“Kıbrıs’ta yarım asırdır devam eden müzakere sürecinde tüm samimiyetimizle, iyi niyetimizle her türlü gayreti gösterdik, ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle bir sonuca ulaşılamamıştır. Bu süreçte Kıbrıs Türkü daima çözüm ve uzlaşı anlayışı içinde hareket etmiş, Rumların bozduğu ortaklığı yeniden tesis edebilmek için çözüm planlarına destek vermiştir. Türkiye ise başından sonuna kadar KKTC’nin gelecek tasavvuru için uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli mücadeleyi vererek Kıbrıs Türkü’nün yanında olmuştur. Bölgemizde barışın ve istikrarın teminatı olarak, ahdi yükümlülüklerimiz temelinde Kuzey Kıbrıs için, üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.

Rum propagandasının arkasına sığınarak Kıbrıs Türkü’nü hiçbir yasal ve meşru dayanağı olmayan ambargo ve izolasyonlara mahkum eden uluslararası toplumun adadaki gerçekleri görmezden gelmesi akıllara durgunluk vermektedir. Kıbrıs Türkü’nün meşru mücadelesinde, tarihi sorumluluğumuzu yerine getirme yönündeki kararlılığımızı burada bir kez daha yinelemek isterim. Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah seviyesine ulaşmasının engellenmesine ve Kıbrıs’ta mevcut statükonun sürdürülmesine izin vermeyeceğiz.”

Gözlerini adanın gerçeklerine kapatan uluslararası toplumu Kıbrıs Türk halkının iradesine, tarihine ve geleceğine ilişkin niyetlerine saygı duymaya ve hakkaniyetten yana tavır almaya davet eden  Oktay, bu çağrının eşit hak ve bağımsızlık için zulmün karşısında korkusuzca duran ve bu toprakları vatan kılan şehit ve mücahitlere minnet borcu olduğunu dile getirdi.

 “Terörün kökü kazınana ve huzur hakim olana dek oradayız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde, geçmişten bu yana bölgede yaşanan insani krizlere ve dayatmalara karşı yapıcı yaklaşımlardan yana tutum sergilemeyi sürdüreceklerini vurgulayan Oktay, şunları söyledi:

“Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerimiz bahane edilerek AB Dışişleri Bakanları tarafından onaylanan yaptırım taslağının hiçbir hükmü yok. Sınırlarımızda yuvalanan terör örgütlerini kullanarak, Suriye krizini ülkemize taşıma gayretleri, bizi bu meselede sahada fiilen var olmak durumunda bırakmıştır. Sınırlarımızın güvenliğini ve Suriyeli mültecilerin yurtlarına emniyet içinde dönüşlerini sağlamak amacıyla yürüttüğümüz Barış Pınarı Harekatı, bölgede huzurun teminatı olacaktır. Kahraman Mehmetçiğimiz barış koridoru olarak belirlenen bölgenin her bir noktasını terörden temizlemeye ve kalan tuzakları yok etmeye başarıyla devam etmektedir. Barış koridoru bölgesinde terörün kökü kazınana ve huzur hakim olana dek oradayız. Her fırsatta ifade ettiğimiz gibi Türkiye’nin kimsenin toprağında ya da yer altı, yer üstü kaynağında gözü yoktur, olmamıştır. Biz ilişkilerimizi bencillik, hırs ve düşmanlık gibi duygular üzerine değil insani, vicdani ve diplomatik zemin üzerine kuran bir ülkeyiz, bundan sonra da böyle devam edeceğiz.”

 “Yaptırım taslağının hiçbir hükmü yok”

Oktay, Akdeniz Havzası’nın Suriye’de yaşanan insani kriz ve göçmen trajedilerinin yanı sıra, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlikler ile de karşı karşıya olduğunu anımsattı.

Türkiye olarak Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının adaya barışın ve istikrarın gelmesi için bir fırsat olarak kullanılması gerektiğini en başından beri savunduklarının altını çizen Oktay, şu ifadeleri kullandı:

“Adanın tek sahibi olduğu yanılsamasıyla yaşayan Rum tarafı, Avrupa Birliği üyeliğini suistimal ederek Türk tarafını zor durumda bırakacağını, caydırabileceğini sanmaktadır. Hidrokarbon kaynakları meselesinde meşru çıkarlarımızdan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Hamdolsun, sahip olduğumuz imkan ve kabiliyetlerle bugün dünden çok daha güçlüyüz; yarın da bugünden daha güçlü olacağız. Bu konudaki kararlılığımızı, diplomatik girişimlerimiz yanında, askeri gücümüzle ve enerji politikalarımızla da gösteriyoruz.

Doğu Akdeniz’de Yavuz sondaj gemimiz ülkemizin kıta sahanlığında faaliyettedir. Fatih sondaj gemimiz kıta sahanlığımızdaki görevini tamamlamasının ardından dün Karpaz Burnu’nun güneyindeki yeni faaliyetine başladı. Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemimiz ise KKTC’nin Türkiye Petrollerine verdiği ruhsat sahalarında faaliyetlerini sürdürmektedir. Geçtiğimiz ay güncellediğimiz Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nde de Doğu Akdeniz’de yürütülen faaliyetler konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurgulamış durumdayız. Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerimiz bahane edilerek AB Dışişleri Bakanları tarafından onaylanan yaptırım taslağının hiçbir hükmü yok. Kim hangi tarafta saf tutarsa tutsun, kazanan hak ve hakikatten yana olan Türk milleti olacaktır.”

 “KKTC’yi her alanda daha gelişmiş görmeyi arzu ediyoruz”

Fuat Oktay, KKTC’nin aradan geçen 36 yıl içerisinde büyük mesafe kaydettiğini, müreffeh sistemini her geçen gün pekiştirdiğini vurguladı.

Hükümetin, ülkenin refah seviyesini artırmak için gösterdiği gayretleri memnuniyetle takip ettiklerini anlatan Oktay, şunları kaydetti:

“KKTC’nin kendi kendine yetebilen, küresel şartlara uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya ulaşarak kalkınması elzemdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni her alanda daha gelişmiş görmeyi arzu ediyoruz. Buradan genciyle, yaşlısıyla Kıbrıs Türkü kardeşlerime sesleniyorum. Adada gerçekleri yok sayanlara vereceğiniz en güzel cevap, işinize ve kardeşliğimize dört elle sarılmak olacaktır. Ana vatan ve garantör Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türkü ile omuz omuza durmaya devam edecektir.”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar