Dünyada mimari olarak benzersiz şekilde planlanmış çok sayıda kentsel alan var ki, tasarımlarıyla insanların ağzını açık bırakıyor. Tası tarağı toplayıp gitme isteği uyandırıyor. Onlardan birisi de Danimarka’daki Brondby köyü. Sosyal medyanın gözdesi olan ‘Çember Evler’in fikir sahibinin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu biliyor muydunuz? Atatürk’ün ölmeden önce 1937 yılında tasarladığı Türkiye’yi temelden kalkındırmayı amaçlamış ‘İdeal Cumhuriyet Köyü’ projesi, Danimarka’nın Brondby şehrinde uygulandı ve tüm dünyaya örnek oldu.
Özellikle kuş bakışı fotoğraflarıyla tanınan fotoğrafçı Henry Do, bizi dünyanın masalsı bölgelerine bir yolculuğa çıkarıyor.
Uydular ve hava fotoğrafçılığı sayesinde, binaların bölgelere ne kadar dikkatli ve üzerine uzun uzun düşünülüp tasarlanarak, yerleştirildiğini görebiliyoruz. Bu büyüleyici yerlerden birisiyse, Brondby Haveby veya Brondby Garden City.
Danimarka, Kopenhag’ın hemen dışında bulunan bu ‘bahçeli ev şehri’, benzersiz daire şeklindeki tasarımıyla bildiğimiz tüm mimari biçimleri unutturuyor.
Brondby Haveby, şehrin gürültü ve kalabalığından izole olmayı sağlayan ve aynı zamanda tarım yapabileceğiniz bir alan. Ayrıca bu evlerin geri dönüşüme de uygun olduğu biliniyor.
Danimarka’da bu tarım şehri fikri, 1964’te ortaya çıktı. Brondby Haveby’nin mimarları bu düzenlemenin ardındaki fikrin, bu alanlarda yaşayanlar arasındaki sosyal etkileşimi artırmak olduğunu söylüyor.
Buradaki her alan tamamen aynı boyutta. Projenin bu yıl içerisinde tamamen tamamlanmış olması planlanıyor.
Ancak çok önemli bir detay verelim; sosyal medyanın bu yeni gözdesinin asıl fikir sahibi Danimarka değil, Mustafa Kemal Atatürk.
Atatürk’ün ölmeden önce 1937 yılında tasarladığı Türkiye’yi temelden kalkındırmayı amaçlamış ‘İdeal Cumhuriyet Köyü’ projesi, Danimarka’nın Brondby şehrinde uygulandı ve tüm dünyaya örnek oldu.
Atatürk’ün üzerinde çalışarak uygulanmasını istediği bu proje, Cumhuriyetin ilk tarih profesörlerinden Afet İnan’ın “Devletçilik İlkesi” ve “Cumhuriyetin Ellinci Yılı İçin Köylerimiz” adlı kitaplarında yer almıştı.
Afet İnan’ın kitaplarında bahsettiği, hatta bir dönem gerekli bakanlıklar ve valiliklere de tanıttığı bu projeye olumlu bir yanıt gelmemiş.
