Görüşmeler kesildi.
Şimdi kiminle sevişeceğiz?
Arabalarımızla mı?
…
Bir Hollywood filmi.
Adı Danışman.
Brad Pit, Javier Bardem, Cameron Diaz gibi ünlüler oynuyor.
Konu uyuşturucu kaçakçılığı ama bizim konumuz o değil.
Filminden bir sahne:
Sarışın güzel Diaz bir gece vakti, Bardem’ın arabası ile seyretmekte.
Tenha bir yere gelirler ve dururlar.
Sarışın güzel Bardem’a dönerek, “Arabanla sevişmek istiyorum” der.
Adam şaşırıp aptallaşır.
Onun şaşkınlıkları arasında genç kadın arabadan çıkar, kilotunu çıkarır, arabanın önüne çıkararak, iki ayağını ön cama boydan boya bir balerin edası ile gerer.
Gerisi bayağı erotiktir.
Arabayla resmen sevişir.
Doyasıya.
Adam, onun manyaklığını hayretler içinde izler.
Kadının durumunu çevresine anlattığında, kimse anlamaz…
…
1979’da rahmetli diplomatlardan Orhan Eralp Türkiye’nin BM nezdindeki Daimi Büyükelçisidir.
Konu Kıbrıs olduğunda, Türkiye’nin Rum idaresine “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi” tanımlaması yapması Rum Temsilci Mavromatis’i çileden çıkarır.
“150 BM üyesi bizi Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanıyor. Sizin tanımamanız önemli değil” der.
Büyükelçi Orhan Eralp’in cevabı şöyle olur:
“Kıbrıs sorunu bir aritmetik toplama işlemi değildir. Bir cebir denklemidir. Bu denklemin ‘X’i de Türkiye’dir. Tüm dünya sizi tanısa bile Türkiye sizi tanımadıkça bu denklem çözülemez. Şimdi kendinize isterseniz ‘Kıbrıs Rum İmparatorluğu’ bile diyebilirsiniz”.
…
Oldum olası Rumlar kendi tanınmışlıklarından memnun olup çözüme yanaşmadılar.
Türkler de arkalarına Türkiye’nin gücünü alarak çözüme yanaşmadılar.
…
Görüşmeler kesildi.
Bu kaçıncıdır bilinmez.
Ama bunun ne önemi olabilir ki!
Hangi görüşmede iki taraf sevişebilmiştir?
Şimdi, Rahmetli Eralp haklı mı çıktı?
Mr. X olmaz derse olmaz mı?
…
Kim ne derse desin esas mesele adada yaşayanlardır.
Arabalarımızla seviştiğimiz kadar birbirimizle sevişemiyoruz.
Derdimizi de anlattığımızda manyak yerine konuyoruz.
Cebirdeki yerimizi bilmiyorum ama yürümeyi bile unutup, ikide birde arabalara atlayan millet değil miyiz?
