Rum Lider Nikos Anastasiadis, Kıbrıs sorununa yaşayabilir ve işleyebilir bir çözüm bulmaya yönelik çalışmaya devam etmeye kararlı ve istekli olduğunu tekrarladı; bunun ancak Türkiye’nin uzlaşmaz tutumunu değiştirmesi, Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin geçmişte olduğu gibi bir arada yaşayabileceğini anlayabildiğinde mümkün olabileceğini kaydetti.
Lefkoşa’da dün sivil toplum örgütü Reaction-Youth for the Prevention Kıbrıs Bankası tarafından düzenlenen altıncı Gençlik Tartışması’nda konuşan Anastasiadis, beş yıllık görev süresiyle ilgili katılımcıların sorularını yanıtladı.
Nikos Anastasiadis, “Geçen zamanla ülkenin aradığı işleyebilir çözüme gitmediğini, hedeflerinin adanın bölünmüşlüğünü sona erdirmek, böylelikle iki toplumun ve gençlerin bir araya gelmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Kıbrıs sorununun bir kez daha çıkmaza mı girdiği sorusuna, Anastasiadis, üzerinde anlaşıldığı gibi, siyasi eşitliğe dayalı iki devletin olacağı federal bir demokrasi altında ülkenin yeniden birleşmesi için koşulları yaratacak yaşayabilir ve işleyebilir bir çözüm istediklerini, kararlı olduklarını belirtti.
Rum lider, Derviş Eroğlu’ndan sonra Mustafa Akıncı’nın Kıbrıs Türk toplumunun lideri olmasından kısa süre sonra düşünce yapısı ve havada bir değişiklik olduğunu, yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi, AB konuları ve mülkiyetle ilgili dört bölümde önemli bir ilerleme elde edildiğini; ancak hala halledilmesi gereken bazı sorunlar bulunduğunu anlattı.
Halledilmesi gereken iki konu olduğunu, bunlardan birinin toprak ayarlamalarla Kıbrıs Rum yönetimine verilecek topraklar ve diğerinin de çağ dışı kalmış garantiler sistemi olduğuna işaret eden Anastasiadis, “İyimser olduğumuz zamanlar olduğu gibi Türklerin sabit görüşlerinden dolayı ilerlememize izin vermeyen zamanlar da olmaktadır” dedi ve kendisinin iki tarafın güvensizliğini aşmalarına izin verecek koşulları yaratmak için cesur adımlar atılması için elinden geleni yaptığını kaydetti.
Cenevre ve Mont Pelerin’deki müzakerelerle ilgili olarak Nikos Anastasiadis, önce müzakerelerin olası başarısını önlemek, sonunda Türkiye’nin Kıbrıs sorununu çözme istekliliğini sınamak bakımından Kıbrıs’la ilgili çok taraflı bir konferans yapılmasının cesur bir karar olduğunu ifade etti.
Rum lider, Kıbrıs Türk tarafının Cenevre’de, Türk vatandaşlarına uygulanacak AB’nin dört temel özgürlük ve Kıbrıslı Türklerin federal devlete etkin katılımında ilerleme sağlanmasıyla ilgili iki koşul ortaya koyduğunu hatırlattı; “Türk vatandaşlarına AB dört temel özgürlüğü verilirse, bu Kıbrıs nüfusunun demografik kompozisyonunun değişmesine yol açacaktır” şeklinde konuştu.
Nikos Anastasiadis, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Rum toplumu 810 bin kişiden fazla değilken 60 kilometre ötedeki 75 milyon Türk’ten bahsediyoruz.”
“Müzakereler hala bazı sorunlarla karşı karşıyadır. Bunları aşmak için her türlü çabayı gösteriyoruz ve sonuna kadar da ısrar edeceğiz.”
“Eğer Türkiye tutumunu değiştir, Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin geçmişte olduğu gibi bir arada yaşayabileceğini anlarsa, o zaman ilerlemek için bir çözüm bulunabilir. Anlamazsa ülkemiz için en kötü ihtimal olan çıkmazlar yaratılır. Çünkü zaman hem Kıbrıslı Rumların hem de Kıbrıslı Türklerin aleyhine çalışmaktadır.”
Anastasiadis bir başka soruya yanıtında, Türkiye’nin Kıbrıs’ın egemenlik haklarını ilk defa ihlal etmediğini belirtti; AB ülkelerine ve uluslararası topluma Türkiye’nin bu tehditlerini ve ihlallerini ciddiye alması çağrısında bulundu.
Rum lider, Kıbrıs ekonomisinin düzeldiğini, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Kıbrıs’ın notunu yükselttiğini, notunun şimdi yatırım aşamasının bir puan altında olduğunu bildirdi.
