Bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, dün Havadis’in konuğuydu.
Yoğun seçim çalışmalarından kısa bir vakit olarak planladık ama haliyle planlanandan uzun sürdü.
Havadis yazarlarının sorularını yanıtladı.
Keyifli bir sohbet oldu.
Akıncı’yı son derece rahat gördüm.
Kazanacağına ilişkin inancı hayli yüksek.
“Bir dönemi hep birlikte kapatacağız” diyor.
Bir dönem dediği soğuk savaş yıllarından kalma zihniyet.
Hep birlikte dediği de bütün halkı kapsıyor.
Akıncı, birinci turu kazandığı seçimin gecesi yaptığı konuşmanın ruhuna ve fikrine sadık bir şekilde anlatıyor düşüncelerini.
“Gelin bu başarıya ortak olalım” derken inşa edilecek cumhurbaşkanlığı makamının nasıl olması gerektiğini anlatıyor.
Anlattıklarının tümü aslında çağdaş bir cumhurbaşkanlığı makamında olması gerekenlerdir.
Kıbrıs sorunu ve başlayacak görüşmelerle ilgili düşünceleri hepimizi etkiliyor.
İsim bazında yazacak değilim ama nerdeyse tüm toplumu kucaklayacak bir görüşmesi çalışma grubundan bahsediyor
Kıbrıs Türkü gerçekten kritik bir dönemece giriyor.
Federasyon temelinde belki de son kez Kıbrıs sorununu görüşmeler yoluyla çözme denemesi yapılacak.
Ve bu son denemenin başarıya ulaşması gerekiyor.
Bunu da ancak ortak akıl ve ortak çalışmayla sağlayabiliriz.
Akıncı böylesi bir çalışma performansı ortaya koyacağı izlenimi bıraktı.
***
Seçimin son haftası yaşananlarla ilgili rahatsızlıklarını iletti.
Bulgur-pirinç dağıtımı geçen haftanın son günlerinde başlamış.
Bir milletvekilinin babasının adını söylüyor.
Bu hafta para devreye girdi.
Kendisine çok sayıda ihbar ulaşmış.
Soğuk savaş döneminden kalma yöntemlerle seçim kazanacağını zanneden malum zihniyet devreye girdi.
Ama başarılı olamayacakları noktasında hepimiz hemfikiriz.
Hem fikir olduğumuz diğer iki nokta ise Pazar günkü seçimin sağcılar ile solcular arasında veya çözüm isteyenlerle istemeyenler arasında geçeceği konusundaki yanlış yargılardır.
Pazar günkü seçim “böyle kalalım, değişmeyelim” diyenlerle değişimi isteyenler arasında geçecek.
İlk turun sonuçları bize gösterdi ki değişim isteyen yüzde yetmişin üzerinde seçmen vardır.
***
Bu arada okurlara bir not: Havadis yazarlarıyla bir araya gelmeyi ve bir mülakat yapmayı diğer aday Derviş Eroğlu’na da teklif ettik. Takdir elbette kendisinindir.
Seçim boyunca haberlerini geniş bir şekilde yansıtmaya çalıştık. “Derviş Eroğlu’na oy vereceğim” diyen Havadis yazarları da oldu. Biz gazetecilik görevimizi yaptık. Bence bu seçimin bir diğer kazanı da gazetecilik açısından Havadis’tir.
Eğer Eroğlu Havadis yazarlarının sorularını da yanıtlarsa memnun oluruz. Dediğim gibi takdir kendisinindir…
