Türkiye’nin gündemi darbe girişimi.
Kolay kolay değişeceğe de benzemiyor bu gündem.
Fettulah Gülenciler, Recep Tayip Erdoğan’a yönelik 17 Aralık operasyonunu başlattıklarında “değerlendirmelerine önem verdiğim bir arkadaşım” çok uzun sürecek bir kavga yeni başlıyor” demişti.
Halbuki ben bu kavganın çok kısa sürede nihayete ereceğini ve devletin yasal gücünü elinde tutan Erdoğan’ın Fettullah’ı kısa sürede tertipleyeceğini sanmıştım.
Yanılmışım.
Güvendiğim arkadaş “o mahalleden” olduğu için şüphesiz ki Fettullah’ın gücünü çok iyi biliyordu.
Ama o da Fettullah’ın darbeye teşebbüs edip kan akıtacağını kestirememişti.
Her ikimiz de “dış güçler” şeklinde başlayan komplo teorilerine inanmıyoruz ama ortak kanaatimiz şudur;
Eğer zımnen onay alınmasaydı ne Fettullah ve de darbeci 132 tane general bu işe kalkışmazlardı.
Zımnen kimin onayını aldılar?
Elbette ağababaları Amerika’nın.
Veya Amerika’daki ağababalardan bir grubun.
Yoksa intihar edecek bir tipi yoktur ne Fettullah’ın ne de generallerin.
***
BBC muhabiri Fettulah Gülen’e soruyor;
“15 Kasım darbe girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?”
Fettullah salya sümük “ben darbelere karşıyım” falan diyor.
BBC muhabiri belgeleriyle birlikte Fettulah Gülen’in 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerine nasıl destek verdiğini ortaya koyuyor.
Fettullah “kem-küm” edip soruyu geçiştirmeye çalışıyor.
***
12 Eylül çok önemlidir.
Washington’daki ahmak sağcıların (muhafazakarların) bariz bir ürünüdür 12 Eylül.
Ama “yeşil kuşak” teorisinin sadece bir parçasıdır.
Afganistan’dan Türkiye’ye kadar Sovyetleri Müslüman ülkelerden oluşacak bir yeşil kuşakla çevirme planları yaptılar.
Dincilere yol verdiler.
12 Eylül’ün zavallı generallerin,in öyle Atatürkçü pozlarına falan aldanmayın.
Bir elin parmaklarını geçmeyen İmam Hatip Liseleri 12 Eylül’den sonra patlama yaptı.
Yüzlercesi açıldı ve öldürülen veya hapse tıkılan solcu gençlerin yerine onlar ikame edildi.
İmanı ve milli şuuru bütün Müslümanlar.
Din yani İslam bir kez daha Amerikan emperyalizminin kullandığı bir maşa olmuştu.
Hala olduğu gibi.
***
Ankara’daki AK Parti merkez binasında dev boyutlarda bir Atatürk posteri asılmış.
İmam Hatip mezunu “eskiden kalkmıyordum ama artık her 10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe ilk ayağa fırlayan ben olacağım” demiş.
Şimdi herkes bunlara hayret ediyor.
“Başlarına Fettullah taşı düştü akılları başlarına geldi” falan diyorlar.
Ve bence son derce yanılıyorlar.
Tıpkı İslam’a yapıldığı gibi Mustafa Kemal’in düşüncelerini de emperyalizmin uşaklığına çevirenler her daim vardı.
Ve bunun başını da “şerefli Türk ordusu” çekiyordu.
Hani dünyanın önünde titrediği Türk ordusu.
Sık sık darbe yapıp kendi insanlarını katleden Türk ordusu.
***
Bence, Türkiye’de herkes, her yaptığını onaylamasa bile Atatürk’e saygı duymayı öğrenmeli önce.
Çünkü o, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu atasıdır.
Ve sonra demokrasiyi, özgürlükçülüğü, laikliği, hoşgörüyü ve farklı etnik kökenden olanlara saygıyı öğrenmek zorundadır.
Türkiye’yi bir arada tutacak olan bu değerlerdir.
Yoksa her defasında dış güçlerin maşası darbe yapmaya yeltenen birileri çıkar…
