Afrin Zeytindalı Harekâtı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Afrin Zeytindalı Harekâtı

Onur Borman

Yıllardan beri Orta doğuda süper güçler ve bazı batı ülkeleri tarafından  parça parça edilen orta doğu ülkeleri ve bölgede çeşitli isimler altında yaratılan ve sürekli silah mühimmat ve her türlü askeri ve lojistik destekle genişletilen terör örgütleri, orta doğuyu bir felaket alanına ve kan ve gözyaşına boğmuştur.

Bu kanlı olaylardan en çok mağdur edilen ülkelerden de Türkiye Cumhuriyeti ve Türkiye halkı olmuştur. Türkiye yıllardan beri, açıkça ABD ve başka bazı batı ülkeleri tarafından açıkça desteklenen bu terör örgütlerinin (PKK, PYD, YPG) tehdidi ve terörü altında on binlerce sivil ve asker demeden vatandaşlarını kaybetmektedir. Toprak bütünlüğü tehdit edilmektedir.


Orta doğuda hem güç merkezi olmak, hem bölge kaynaklarını sömürmek için ABD’nin harita değişikliği amacıyla deşifre olmuş BOP projesi ile aynı zamanda hedef alınan Türkiye sınırları ve toprakları yıllardan beri sürekli taciz edilmekte çeşitli isimlerle kurulan terör örgütleri kanalıyla hem orta doğuda hem Türkiye’de kan dökmektedirler.  Şehirlerin içlerine kadar sızdırılan teröristler Türk halkına çok acılar çektirmişlerdir. Son zamanlarda da doğu sınır şehirlerinde ve sınırlarda bölge halkı üzerinde korku ve endişe yaratmaya devam etmektedirler. Türkiye sınır bölgelerinde her Allahın günü sivil ve asker kurulan tuzaklarla şehit edilmektedir.  Bunlar yetmezmiş gibi milyonlarca orta doğu ülke insanları bu ülkelerden Türkiye’ye iltica ederek bu gün Türkiye topraklarında Türkiye Devletinin her türlü himayesinde korunmakta ve önemli ekonomik ve sosyal yükümlülükler yüklenilmektedir. Denizlerde boğulan binlerce göçmenin Avrupa topraklarına aç bilaç ulaşanlarının sınır kapılarında gördükleri insaniyetsizlikler ise hatırlardadır.

En son ABD’nin Türkiye sınır boyu bölgelerinde başta Afrin’de terör örgütleri (PYD/YPG) ile 30bin kişilik ordu kuracağını Savunma Bakanlığınca çekinmeden açıklaması ise, tahammülün son damlası oldu. Geçen hafta harekâttan önce de Afrin’den Türkiye tarafına taciz atışları bile yapılmaya başlandı.

Ve Türkiye çok haklı olarak gerek Rusya gerekse İran’la başta olmak üzere batı ülkeleri ve bazı uluslararası bir çok ülke ile yaptığı temaslar sonucu, sınırlarını ve toprak bütünlüğünü korumak için Zeytindalı  harekâtını başlatmış, Rusya ile koordineli bir şekilde ve Suriye hava sahasını kullanma konusunda mutabakatla ve ÖSO ile işbirliğinde, PYD/YPG mevzilerine yönelik harekâtı başlatarak,  sınır ve bölge güvenliğini sağladıktan sonra, Suriye’den geri çekileceğini sürekli olarak gerek taraflara gerekse dünyaya deklere etmektedir. Ve bir çok ülkeler tarafından da İngiltere dahil haklı bulunmuş veya anlayışla karşılandığı hususunda olumlu açıklamalar, yansımalar almıştır. Teröre karşı bu haklı askeri ve diplomatik harekâtın en az zayiatla hem Türkiye’nin toprak bütünlüğünü teminat alması, hem de bölge güvenliğini ve ortamını sağlayarak bölge halkları ile Türkiye halkını koruma ve barışı getirme konusunda gösterilen bu fedakârlığın, hayırlı sonuçlanması en büyük dileğimizdir..

 

KKTC Meclis’inde ant içme töreni günü yaşananlar

Pazartesi yemin töreninin yapılacağı günde KKTC’de alışık olunmayan nahoş şiddet olayları bir haftadan beri halkımızı germiş ve huzursuz etmiştir. Toplumumuzda onaylanmayan şiddet hareketlerinin bir daha tekerrür etmemesi ve toplumu bölen ve parçalayan bir mecraya götürülmemesi en büyük temennimizdir. Bundan sadece ve sadece Kıbrıs Türk halkı ve Türk Milleti olarak zarar görürüz. Gerek içerde gerekse dünya kamu oyu önünde.. Marjinalliklerden ve siyasi partilerde de ferdi çıkışlardan, şiddet hareketlerinden, incitici tahriklerden  uzak durmak milletvekilliği ağırlığını üzerinde hissetmek her milletvekilinin görevidir. Kavga etmek kolaydır hele de kavgaya hazır insanlar arasında. Meclis’te yapılması gerekli ve halkın beklediği çok kamu hizmetleri vardır. Halk iradesinin yansıdığı ciddi bir yer olarak dikkatli olmak halkın huzurunu düşünmek sorumluluğu vardır.

Bu olaylar gerek Meclis içinde gerek Meclis önünde gerekse Afrika Gazetesi önünde kontrolden çıkmış ve binalara çıkılarak taşlarla saldırılar, Meclis damına kadar tırmanılarak Bayraklar çekilmesi ve şiddet gösterileri ise hiç tasvip edilemediği gibi yeterli bir güvenlik sağlanmaması ise halkımızı güvenlik açısından çok huzursuz etmiştir. Şimdiye kadar Toplumumuzda benimsenmiş uygulanan kültürümüzde fikirler onaylanmayabilir, hatta bu fikirlere oldukça karşı olabiliriz ancak bu yine fikirlerle ve sözlerle veya protesto hakkı da kullanılarak çelenk veya pankartlarla ilgili bina önünde medenice yapılır. Şiddete başvurmadan can ve mal güvenliğine dokunmadan. Şiddet, bir hukuk devletinde gerekçesi ne olursa olsun onaylanamaz. Kanunlar var.  İnsanlar kendilerine göre ceza kesemez. Anarşi olur. Tekrar edilmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır.

Meclis içinde yaşananlar ise başka bir üzüntü verici görüntü. Meclis içinde şahsen öne geçmek için çeşitli türlü şiddet ve gereksiz sivrilikler yaratmaktan medet umanlar belli küçük marjinal bir kesimden prim toplasa da unutmasınlar ki genelde Toplumumuz kültürü çerçevesinde hoş karşılanmaz.  Milletvekillerinin kendilerini bilgi, fikir ve icraatlarıyla tanıtmaları ve halka örnek olmaları gerekir. Siyasi partilerin de disiplini olması gerekir. Demokrasi de disiplin ister.

Bir de Meclis salonu arkasında cereyan eden olaylar.! Meclise giriş bir düzene dayalı olmalıydı.  İzdihama varan kalabalığın arka cephede toplanması, çoğu kişilerin ayakta kontrolsüz bir şekilde bağırıp çağırmaları, birkaç kişinin orkestra şefi gibi el kol hareketleriyle önüne aldığı kişilere Meclis seyirci salonu içinde tempo tutarak sloganlar attırması, bu arada bu kargaşalıkta ayakta birbirlerini itip kakarak fotoğraf ve video çekme yarışları, bir panayır havasında maalesef hoş bir görüntü değildi.

Ve gerek bu manzara altında gerekse dışardaki saldırılar ve şiddet gösterileri altında Meclis kürsüsünde and içilmesi doğrusu şimdiye kadar hiç yaşanmamış ve Toplum kültürüne yakışmayan esef verici görüntülerdi. Dünya bizimle nasıl alay etti kim bilir.?.

Sonucunda Cuma günkü demokrasi ve barış yürüyüşünün olgun bir  demokrasi örneği olarak kültürümüzü yansıtması bakımından ferahlatıcı oldu.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar