Ellerimizin içinden, gözlerimizin önünden süratle kaybolan bir kültürün tanıklarıyız.
İngiltere’de Has İngiltereliler, ya da Gerçek İngilizler gibi örgütlenme veya oluşumlar, hareketler var mıdır?
Türkiye’de Has Türkiyeliler var mı?
Rusya’da, Rusların durup durduğu yerde Has Rusyalılar ya da Gerçek Ruslar adı altında oluşumlara gidildiğini işiten var mı?
⊗⊗⊗
Bizde var.
Son dönemlerde, sanal dünyada adeta birbirleri ile yarışırcasına sayfalar ve bu sayfalar etrafında oluşumlar belirmekte.
Neden böyle?
İnsan kendi ülkesinde yaşarken, kendi kimliğini kendi kendine tanıtıcı bir gaile veya endişe içerisine girer mi?
Girerse bunun nedenleri var mı?
⊗⊗⊗
Gerçekten de başta facebook olmak üzere çeşitli iletişim yolları ile internet dünyasında Kıbrıs kültürü ile ilgili dur duraksız bir hareketlilik görülmekte.
Bu hareketlerin başını çekenler, kendi oluşturdukları sayfalarında binlerce üyeye ulaşmakta,
Böylece yurtiçinden ve yurt dışından üye ve katılımcıların katkıları ile bu hareketler ivme ve zenginlik kazanmakta.
Kıbrıs’ın kültürel mirasına ağırlık verenlerden tutun da, Kıbrıs’ın taşına toprağına, yemek kültürüne, havasına, rüzgarına, yel değirmenlerine, mazisine, hatıralarına, geçmiş dönemlere ait yaşanmış hikayelere ve görsel binlerce malzemenin toplanmasına kadar bir çaba sarf edilmekte.
Bütün bunlar yazınsan ve görsel açıdan bir zenginlik yaratıyor.
Ve sanal dünyada baş gösteren bu toparlanış, araştırmacılara, tarihçilere malzeme teşkil ediyor.
Bu çalışmalar sanal dünyanın dışına da taşarak, çeşitli etkinliklerle birlikte, konferans, sempozyum gibi çalışmaları da beraberinde getirip daha kalıcı işlerin yapılmasına neden oluyor.
⊗⊗⊗
Peki,
Bu çaba, bu tedirginlik bir toplumun top yekün kültürel değerlerinin kaybetmesinden mi kaynaklanıyor?
Bu çerçevede kollarını sıvayan binlerce gönüllü insan kendi kültürel değerlerini deyim yerinde ise toplama çabası içine mi girdi?
⊗⊗⊗
Has Kıbrıslılar:
Bir sayfası olan ve Kıbrıslıların kültürü üzerine çalışmalar yapan, facebook’ta “Has Kıbrıslılar” sayfası aracılığı ile bu çabanın örneklerini sergileyen Sera Çiçekseven (Mehtap Celiloğlu) ile bir sohbette bulunduk.
⊗⊗⊗
Sıcakların iyice kendini gösterdiği bir günde Sera Hanım ile Lefkoşa Sarayönü’nde buluşup, kahvelerimiz eşliğinde güzel birkaç saat geçirdik.
Mağusalı olan Sera Hanım Has Gıbrıslılar sayfasının yaratıcı. Sera Hanım kendisi ile birlikte bize “Admin”lerin isimlerini de veriyor.
Şöyle: Mehmet Taspınar Osman Ilıcan, Eyup Hudaverdioğlu, Toycan Onuk, Hasan Karpuzcu.
⊗⊗⊗
Sera Hanıma bu çalışmaları başlatmasının nedenini sorduğumuzda,
Düşündüğümüz gibi bir endişe ile karşılaştık.
Ona göre yeni nesiller Kıbrıs kültürünü bilmiyor,
Belirli bir dejenerasyon içinde bulunuyorlar.
Eski hayatların,
Kendi kültürlerinin “has” özellikleri hakkında pek bilgileri yok.
Kalan değerler de yok olmak üzere.
İşte bu yüzden Sera Çiçekseven bir Kıbrıslı olarak,
Kendi ülkesine sevdalı bir insan olarak,
Ülkesinin taşını toprağını, insanını ve bütün değerlerini seven biri olarak,
Böyle bir çalışma içerisine girmiş.
Kafasından geçen şuydu:
İnternete faceobook aracılığı ile bir sayfa oluşturacak,
Buraya üyeler davet edilecek,
Ve Kıbrıs’a dair ne var ne yok dünyanın her bir köşesinden çeşitli bilgiler bu sayfada olabildiğince buluşacak,
Yaratılan potansiyelle kim bilir çeşitli etkinliklere de imza atılacak, hatta kalıcı hizmetler yapılabilecek…
⊗⊗⊗
Düşündüğü gibi oldu.
Üç buçuk yıl önce açtığı Has Gıbrıslılar sayfası bu süreç içerisinde yedi bini aşkın üyeye ulaştı.
⊗⊗⊗
Sera Çiçekseven’e sayfasına karşı ilgilinin en çok hangi bölgelerden geldiğini sorduğumuzda,
Lefke, Güzelyurt, Girne, Karpaz gibi bölgeler ile Londra, Amerika gibi ülkelerden yoğun ilgi gördüklerini belirtiyor.
⊗⊗⊗
Kıbrıs’a dair kültürel çaba sadece sayfada sıkışıp kalmıyor.
Çiçekseven çok aktif ve kararlı bir insan.
Bu karakterinden ve oluşan potansiyelden hareketle çeşitli projeleri de hayata geçiriyor birlikte çalıştığı diğer gönüllülerle birlikte.
Buna örnek veren Sera Çiçekseven,
Bir yıl önce tren konusunun ele alındığını ve Mağusa’da Buğday Camisinde bir etkinlik düzenlendiğini kaydediyor.
Çeşitli belge ve bilgilerin derlendiği ve sunumların yapıldığı bu çalışmada,
Henüz tren Kıbrıs’tan kalkmadan, hayatta olup da orada makinist olarak çalışan Hüseyin Dinçyürek adındaki kişinin bu sunumda yer aldığını söylüyor.
⊗⊗⊗
Yine 2015 yılında Mağusa surlarına acil yardım yapılmasına yönelik bir çalıştayın düzenlenmiş olması ve bu çalıştayda ortaya bir rapor çıkması da,
Sera Hanımın gururla bahsettiği çalışmalardan biri.
⊗⊗⊗
Kıbrıs’ta hayat devam ediyor.
Öyle ki,
Ellerimizin içinden, gözlerimizin önünden süratle kaybolan bir kültürün tanıklarıyız.
Bütün endişe,
Bütün korku bu olsa gerek.
Yel değirmenlerine de,
Trene de,
O güzelim daracık sokaklarda yüzyıllarca yaşanan hayatlara da özlem duyulmasının nedeni,
Giderek bu kültürün top yekün sisler arasında kaybolup gitmesi değil mi?
Bu yüzden, sırasında ayakta kalan bir duvara,
Bir köşede çöken bir sokak çeşmesine sarılıyor insan…
⊗⊗⊗
Sera Çiçekseven’in de bu endişeleri taşıdığı gayet açık.
Has Gıbrıslılar olarak bütün çabası bu hatıraları canlı tutmak,
Ayakta ve hayatta kalanları yaşatabilmek…
⊗⊗⊗
400 Gıbrıslı:
Bu endişeler ve gönüllü çabalarla Has Gıbrıslılar büyük bir buluşmaya hazırlanıyor.
Bunun için her şeyin hazırlandığı anlaşılıyor.
7 Mayıs 2016 tarihinde verilecek bir balo ile en az 400 Gıbrıslı’nın bir araya gelmesi hedefleniyor.
Sera Hanımdan aldığımız bilgiye göre,
Lefkoşa Mağusa anayolun üzerinde bulunan Bağ Restoran’da “Has Gıbrıslılar Bahar Yemeği” düzenleniyor.
Bu amaçla davetiyeler çıkartılmış satışa sunulmuş.
Restoranın kapasitesi 400 kişi.
400 Gıbrıslı.
Ne yapmaz ki…
⊗⊗⊗
Has Gıbrıslılar’ın düşünce ve yapmak istedikleri bunlarla kalmıyor.
Birçok proje kapıda bekliyor.
Sera Çiçekseven’e, arkadaşlarına ve tüm Gıbrıslılar’a çalışmalarında başarılar diliyoruz.
