SON SEFERİ OLDU: Geçimini gemilerde çalışarak sağlayan Ertuğrul Cemal (Özbil) 1973 yılında tayfa olarak çalıştığı Yunan bandıralı kargo gemisi ile adeta son seferine çıktı. Mağusa Limanı’ndan açılan gemiden ve gemideki Kıbrıslı Türk tayfa Ertuğrul Cemal’den 42 yıldır haber alınamıyor
TEK BİR İZ BİLE YOK: Ertuğrul Cemal’in ailesi o günden sonra ne oğullarından ne de gemiden haber alamadı. Yıllar sonra ulaşılan gemi şirketi, irtibatın kesildiği geminin Norveç açıklarında alabora olmuş olabileceğini söylemekle yetindi. Ancak ne geminin enkazı ne de gemideki herhangi bir personelin cesedi bulundu
HALA UNUTMADIK: Ertuğrul Cemal’in ailesi ise aradan geçen yıllara rağmen ümidini yitirmedi. Cemal’in ne yaşamını yitirdiğine ne de hayatta olduğuna dair kesin bir bilginin olmayışı “bir gün çıkıp gelebilir” ümidini bugüne kadar canlı tuttu
Ceren ÖZBİL
Yahya Kemal Beyatlı’nın “Birçok gidenin memnun ki yerinden/ Çok seneler geçti; dönen yok seferinden” dizeleri Mağusalı Özbil ailesi için 42 yıldır yaşanan bir gerçek.
Geçimini gemilerde çalışarak sağlayan Ertuğrul Cemal (Özbil) 1973 yılında tayfa olarak çalıştığı Yunan bandıralı kargo gemisi ile adeta son seferine çıktı.
Mağusa Limanından açılan gemiden ve gemideki Kıbrıslı Türk tayfa Ertuğrul Cemal’dan 42 yıldır haber alınamıyor.
Cemal’ın ne hayat olduğunu ne de yaşamını yitirdiğine dair kesin bir bilgi var. Ertuğrul Cemal’ın ailesinin, ilgili denizcilik şirketinden yıllar sonra edindiği tek bilgi, geminin Norveç açıklarında alabora olmuş olabileceği yönünde. Ancak ne gemiye ulaşıldı ne de gemi içerisindeki diğer görevlilere.
Ailesi yıllarca haber alamamaları nedeniyle Ertuğrul Cemal’ın o seferde hayatını kaybettiğini düşünse de içlerindeki “Acaba hayatta olamaz mı” umudu kaybolmadı. Cemal’ın ne yaşamını yitirdiğine ne de hayat olduğunu dair kesin bir bilgi olmayışı “bir gün çıkıp gelebilir” ümidini bugüne kadar canlı tutu.
Ailesi günlerce limanda bekledi
İletişim araçlarının oldukça kısıtlı olduğu 73 yılı ve ardından yaşanan savaş döneminde Ertuğrul Cemal’dan haber almak isteyen ailesi günlerce Mağusa Limanı’na gidip geminin geri gelmesini bekledi. Aile ne gemiden ne de gemideki mürettebattan hiçbir haber alamadı.
Her çalan telefon bir umut oldu
Ertuğrul Cemal’ın kayboluşunun üzerinden yıllar geçse de her çalan yıllarca Cemal’ın hayatta olduğuna dair bir umut oldu onlar için. Sürekli birilerinin ya da Ertuğrul Cemal’ın kendilerini arayıp, “Ertuğrul hayatta” ya da “Ben hayattayım” demesini beklediler.
Mezarı bile yok…
Ertuğrul Cemal’ın ailesini en çok yaralayan noktalardan bir tanesi de mezarını bile olmaması. Herkesin gidip vefat eden yakınlarının mezarının başında en azından dua okuyabildiğini anlatan Ertuğrul Cemal’ın ailesini, Ertuğrul’un bir mezarı biri olamaması derinden yaralıyor.
26 yaşındaydı…
Yunan Kargo Gemisi ile sefere çıktıktan sonra bir daha haber alınamayan Ertuğrul Cemal o sefere çıktığında 26 yaşındaydı. Mağusalı Sultan Dilber Özbil ile Cemal Özbil’in en büyük çocuğu olan Ertuğrul Cemal’ın 3 erken 1 de kız kardeşi var.
Hasan Özbil: Hala unutmadık
Havadis’e konuşan Ertuğrul Cemal’ın kardeşi Hasan Özbil, Ertuğrul Cemal’ı hala unutmadıklarını ve bir mezarının bile olmayışının kendilerini derinden yaraladığını anlattı.
İçlerinde hala gelecek diye bir umut da olduğunu kaydeden Özbil, onun böyle bir şey yaşamayı hak edecek bir insan olmağını söyledi.
“Yanlış yapmamamız için bize kızardı”
Abisi Ertuğrul Cemal’a yaşadığı anlılardan söz ederken gözleri dolan Hasan Özbil, Cemal’ın kardeşlerine çok bağlı biri olduğunu ve beraber geçirdikleri zaman diliminde onları yanlış yapmamaları yönünde uyararak rehber olmaya çalıştığını anlattı. Özbil, “Ders çalışmamız okulu aksatmamamız için bize kızardı. Bize o bakardı. Kazandığı parayı da bizimle paylaşırdı” dedi.
“Kaybolduğunda 13 yaşındaydım”
Abisinin kaybolduğunda 13 yaşında olduğunu anlayan Hasan Özbil şu ifadeleri kullandı:
“Abim kaybolduğunda 13 yaşındaydım. Annem ve babamın haber alabilmek için defalarca limana gittiklerini hatırlıyorum. Ancak hiçbir haber alamadılar. Yıllar sonra acenteden geminin alabora olmuş olduğunu öğrendik. Ancak ne gemiden haber var ne mürettebattan. Eğer ölmüşse o böyle bir ölümü hak etmedi. Şu anda mezarı bile yok. Gidip ona dua bile okuyamıyoruz. Bu durum bizi çok üzüyor”
