1974’ÜN YANLIŞLARI VE KIBRIS - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

1974’ÜN YANLIŞLARI VE KIBRIS

Erdoğan ÖzbalıkçıErdoğan Özbalıkçı

Kıbrıs adasının bulunduğu coğrafi konuma , etrafındaki güçlere, çelişkilere ve nüfuz alanlarına bakmadan konuşmak, gerçekte  lafazanlıktan başka bir şey değildir.

Kıbrıs’ı, Yunanistan ve Türkiye arasındaki milliyetçi çekişme çerçevesinde ele almak, yapılabilecek en büyük hata olur.


Kıbrıs adası, Asya ve Afrika ile yapılan ticarette, önemli bir liman görevini , dünya ticaretinin başladığı ilk günden  beri sürdürmektedir.

Kıbrıs’ın en önemli limanlarının Doğu’da Mağusa, Güney’de ise Larnaka ve Leymosun olması tesadüfen oluşmamıştır. Baf Limanı da Güney Batı’da önemli bir pozisyondadır.

İngiliz üsleri Ağrotur ve Dikelya da Kıbrıs’ın Güneyinde yer almaktadır.

Aşırı milliyetçi ve bölücü söylemlerle,Kıbrıs’ın Kuzeyini Türkiye ile birleştirmeyi savunanlar en büyük zararı Türkiye’ye vermekte olduklarını hala anlamış değillerdir.

Kuzey’de, günümüzde bile, sadece Girne’deki limandan bahsedebiliriz. Bu limanın dünya ticaretinde veya stratejik mevzilenmede hiçbir önemi yoktur.

İngiliz idaresi Kıbrıs’ı, Rumlara ve Türklere bırakırken, üslerle, Orta Doğu ve Asya ile Afrika’ya giden ticaret yollarını kontrol etmeyi sürdürebiliyordu.

Amerika ve İngilizler, Arapların ve İranlıların kendi petrollerini millileştirme çabalarını, Güney Kıbrıs’tan kalkan İngiliz uçaklarıyla daima bastırmışlardı.

Türkiye’nin Libya ile imzaladığı antlaşma ve Kıbrıs Türklerinin haklarını korumayı ileri sürerek Doğu Akdeniz’de, gaz ve Petrol araştırma çalışmalarındaki ısrarı, görmek istemeyen gözlere önemli bir uyarıdır.

1974 savaşından hemen sonra, Kıbrıs Türklerini Güney’den Kuzey’e taşıtan siyaset, Kıbrıs Türklerini ve Türkiye’yi, Kıbrıs’ın stratejik ve ekonomik öneminden uzaklaştıran bir adımdı.

Rumların , Annan Planında, kendilerine 100 BİN insanın topraklarına dönüş hakkı, geri kalan göçmenlerine tazminat hakkı verilmesine rağmen, bu plana HAYIR söyleminin arkasında iki neden vardı.

Bunlardan birincisi, YÖNETİMİ ne pahasına olursa olsun, Kıbrıs Türkleriyle paylaşmamak..

İkincisi ise, stratejik olarak çok önemli olan Güney Kıbrıs üzerinde Türklerin ve Türkiye’nin söz hakkını engellemek….

Kıbrıs Sorununa artık, Türk-Rum sorunu olarak bakmayı terk etmeliyiz.

Özellikle Doğu Akdeniz’de bulunduğu söylenen gaz yatakları ve Yunanistan ile Kıbrıs Rumlarının Türkiye’yi Akdeniz’den uzak tutma çalışmaları farklı bir bakış açısıyla ele alınmalıdır.

Türkiye- Yunanistan ve Güney Kıbrıs arasında son günlerde yaşanmakta olan tartışmalar ve Türkiye’nin araştırma gemilerinin Doğu Akdeniz’deki araştırmaları, Kıbrıs Türklerini ve Türkiye’yi farklı politikalara yönlendirmelidir.

               Kıbrıs adasının her yerinde sadece Kıbrıs Rumlarının değil, Kıbrıs Türklerinin de hakları vardır. Bunu savunacak politikalar,Kıbrıs Türklerini  dünya ile bütünleştirebilir.

               Kuzey’de ayrı bir devlet politikası ise hem Kıbrıs Türklerini hem de Türkiye’yi yalnızlaştırp zayıflatır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar