Kıbrıs konusundaki müzakere sürecinde Cenevre zirvesi bugün başlıyor.
Federal çözüm arayışlarında son aşama olarak nitelendirilen Cenevre zirvesinden bir sonuç çıkması Rum tarafının ortaya koyacağı tutuma bağlı olacak.
Gelinen aşamada Mont Pelerin ile Cenevre’deki zirve arasında geçen zamanda yaşanan gelişmeler, özellikle Kıbrıs Türk müzakere heyeti üzerinde olumsuz etki yaptı.
Çözüm umutlarının yerini umutsuzluğun almasına neden oldu.
Rum Lider Nikos Anastasiades ile Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı arasındaki görüşmeler KKTC’de 2015 yılının Nisan ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında başlamıştı.
Bu sürecin canlı kalması, süreçte ilerlemeler sağlanabilmesi için Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı önemli bir rol üstlendi.
Müzakerelerin belli bir takvim ve hedef doğrultusunda yapılması ve sonuç getirici olması için çaba sarf etti.
Mont Pelerin’de müzakere yapılmasını zorlayan ve Cenevre’de bugün başlayacak olan sürecin önünü açan baş aktör de Akıncı oldu.
Bu tespitleri yaptıktan sonra gelinen aşamada umutsuzluğun neden ortaya çıktığına bir bakalım.
Müzakere sürecinde sağlanan yakınlaşmalarda, bugün başlayacak Cenevre zirvesi öncesinde Mont Pelerin zirvesi öncesine göre geriye gidiş oldu.
Bunun nedeni Mont Pelerin zirvesi ile Cenevre zirvesi arasında geçen zamanda Rum müzakere heyetinin masaya koyduğu yeni pozisyon kağıtlarıdır.
Örneğin hep siyaha yani uzlaşıya dönmüş bulunan yargı başlığı, Rumların masaya koyduğu yeni pozisyon kağıtları nedeni ile uzlaşılar arasından çıkarılmak durumunda kalındı. Benzer gelişmeler diğer başka uzlaşılarla ilgili de yaşandı.
Bu arada Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini fiilen sağlayacak açılımlar Rum tarafınca yapılmadı.
Ve bunun gibi süreci olumsuz etkileyecek başka gelişmeler de oldu.
Rum liderliği müzakere masasında öyle bir durum yarattı ki, Kıbrıs Türk tarafının çözüm motivasyonunu olumsuz yönde etkiledi, bu arada çözüm yönünde atmak istediği adımların önüne de set çekti.
Öte yandan Türkiye’nin çözüm konusunda bir adım önde olma stratejisinin pratiğe yansıyacağı zemini berhava etti.
Gelinen aşamada Rum tarafının pozisyonunu gözden geçirmesi ve müzakere sürecinde yarattığı tahribatı ortadan kaldıracak adımlar atması gerekiyor.
Çözüme gidecek yol ancak bu şekilde açılabilir ve müzakere süreci ancak bu şekilde yeninden ivme kazanabilir.
Rum tarafının yarattığı bu tahribata rağmen, Cenevre’deki görüşmelerde Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye çözümü zorlamaya ve son fırsat olarak nitelenen bu zirveden bir sonuç çıkarılması için çaba sarf etmeye devam edecek.
Taşların yerli yerine oturması ve trenin çözüm rayında ilerlemeye başlayabilmesi için 12 Ocak Perşembe gününe kadar fırsat var.
Cenevre’de zaman ve zemin doğru kullanılırsa, beşli konferansın oluşumu ile birlikte Federal bir çözüm modelinin ortaya çıkacağı bir sonucun elde edilebileceği bir yola girilebilir.
Hep dediğimiz gibi, niyet varsa fırsat hala var!
Ama zaman daralıyor…
