“Yüreğimde bir müzikle uyandır beni” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

“Yüreğimde bir müzikle uyandır beni”

Bir nehir kenarında oturup düş kurmak,

Bir şelalenin kıyısında durmak,
Uyarsa bir kaya parçasının üstünde,
Hiçbir şey düşünmemeyi düşünmek,
Yapamadıklarımızdandır…

Fikret Demirağ bir şiirinde,
“Yüreğimde bir müzikle uyandır beni”
Demektedir,
Çünkü müzikle uyanmak,
Yaşamadıklarımızdandır…

Eskiden bayramlar gelince sevinirdi insanlar,
Şimdi nedense hüzün hakim,
Kim bilir,
Beki de eskiyi yerine koyamadığımızdandır…

Eski dedik de,
Bir zamanlar Venedikliler dış saldırılara karşı Mağusa ve Lefkoşa surlarını defalarca güçlendirme gereğini duymuşlar.
Zaten Osmanlı’nın saldırısı eli kulağında sayılırdı.
Mimarlar getirdiler.
Giovanni Girolama Sammichele adında bir mimar gelerek, Othello Burcu’ndan Martinengo Burcu’na kadar olan bölümü yeniden düzenlemiş.
Ama ömrü yetmeyip Mağusa’da ölmüş.
Neticede başka mimarlar gelip işi tamamlamışlar.

Lefkoşa ve Girne kalelerini de güçlendirmişti Venedikliler.
Ama sonra ne yapmışlar?
Buffavento, St. Hilarion ve Kantara kalelerini yerli halk ayaklanıp kullanmasın diye harabeye çevirmişler.

İnsanın yüreğinde bir müzikle uyanması mümkün mü?
Şair neden böyle düşünüyordu?
Çok mu gürültü vardı dünyada?
Aşk ve şiirden ibaret barışçıl bir dünyayı yaşayamamanın bir ağrısı mıydı bu?
Evet oydu.
Şiirin bütününe bakılırsa böyleydi:
Acımın alnından öperek uyandır bir sabah beni
dışarıda güneşi ve baharı yağarken yağmur.
Yüreğimde bir müzikle uyandır beni
tüy parmaklarını ağrıyan yerlerimde gezdir.
Saçlarımdan zamanı geçirerek uyandır bir sabah.
Sen günün şiiri ol, ben şarkını besteleyeyim.
Sen narin bir nar fidanı gibi salın rüzgârda
ben yanında yaralı bir dize gibi durayım.
Aşk ve şiirle barışan bir dünyaya uyandır bir sabah beni.

Her gelen bir taş eklemişti bu memlekete.
O taştan surlar acılar dinsin diyeydi.
O gün bugündür hayat sürse de,
Acılar dinmemişse bir terslik olmalı.

Bu yüzden belki,
Bazen karamsar da oluveriyor insan.
Bu kadar acımasızlık arasında.
Ve bu yüzden bazen hiçbir şeyi düşünmemek lazım.

Ne diyor şair:
Aşk ve şiirle barışan bir dünyaya uyandır bir sabah beni.

Uyandır.
Çünkü bütün bu acılar varsa,
Aşkın yaşanmamasındandır…

Kaleleri yerli halk ayaklanıp kullanmasın diye yıkmışlardı.
Yerine kendi duvarlarını örmüşlerdi.
Sanki şimdi durum daha mı farklı?
Kalbimizi bir bıçak yarası gibi kesip ayıran o duvarlar,
Aşk ve şiirle barışacak olan bir dünyadan korktuklarındandır…

Unutma,
“Yüreğimde bir müzikle uyandır beni”


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar