Yaz tatili (2017) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Poli

  Yaz tatili (2017)

ConstantinosDördüncü jenerasyon bir göçmenim. Büyükannem bir kez İzmir bir kez de Lefke’den olmak üzere hayatı boyunca iki kez yaşadığı yerden göçe zorlandı. Büyükbabam ve babam ise Mağusa’dan göç yollarına düştüler.  Kişisel bir göçüm olmamasına rağmen göç zamanlarının hatırası bende ailemin yaşadıkları üzerinden oluştu; Yunanlıların değişiyle Küçük Asya’dan (Asia Minor) taşınan hikayeler çocukluğumun masallarını oluşturdu. Gün batımında atını sürerek topraklarını kontrol eden ataların, zamanın gerekliliğinden doğan planlanmış uyumlu evliliklerin, zengin diyarların gururlu insanlarının hikayeleri… Ve tüm hikayelerin birleştiği yerde İzmir. Ailenin hala Rumca konuşan tek uzantısı Kıbrıs’a göç eden ailemdi, diğerleri İzmir hala alevler altındayken can havliyle bir Fransız gemisine binerek yola koyuldular.  Simdi facebook arkadaşlarımın arasında isimlerinin altında kuzen yazan Monique ve Claralar bu gemilerle taşınan hayatların devamını oluşturuyorlar. Onlar artık Fransız. Dördüncü jenerasyondan geri atalarımızın yaşadığı şehre donen ise bir tek ben oldum. İlk dönüşüm 11 yıl önceydi ve hatırlarımda yarattığım masal kentin yerine sıradan bir betonarme Akdeniz şehri bulmanın hayal kırıklığıyla bir daha geri gitme gereği duymadım.

 


11 yıldan sonra beni İzmir’e döndüren bu sefer yeni ailemin Türk akrabalarıydı. 3 yıldır evli olmakla birlikte eşimin baba tarafından İzmir’de yaşayan ailesi ile tanışmamız ancak 2017 yazında gerçekleşebildi. Küçük kaymaklıdan Karşıyaka’ya olan yolculuğumuz “yalnız bir kırmızı valiz” hadisesi dışında olaysız geçti. Beni şaşırtan pasaport kontrolünün kalabalık ve kaotik bekleme sırası değil, kalabalığın ortasındaki terk edilmiş kırmızı valiz oldu.  Sabırla bekleyen iki yolcu sırasının ortasında herkes ileriye doğru hareket ederken, o tek başına bir noktaya sabitlenmiş duruyordu. Yanından gecen iyimser yolcuların “sahibi herhalde birine sesleniyor ya da tuvalete gitmiştir” seklindeki akılcı yaklaşımları dakikalar geçtikçe bende “kaç veyahut kavga et” dürtüsünü harekete geçirdi. Tehlike ile başa çıkmamızı sağlayan o evrimsel dürtü; kal ve kavga et ya da kaç ve hayatını kurtar. Tüm büyük havaalanlarının bagajlarımızı yanımızdan ayırmamamız aksi takdirde imha edilecekleri anonsları aklımdan geçerken polisin her an müdahale ederek yalnız kırmızı valizi kalabalıkların içerisinden çekip çıkaracağını kendime söyleyip rahatlamaya çalıştım. Ne de olsa Türkiye hala OHAL alarmında idi. Gözümün ucuyla yalnız kırmızı valizi pasaport kontrolünden geçene kadar biraz tedirginlikle izledim. Valizi almaya kimse gelmedi.

 

Ev ahalisinin öğlen uykusuna yattığı esnada duvarları hiç tanımadığım insanların resimleri ile dolu olan salonda yalnız başıma kaldım. Aile buluşmaları, geçmişe ait donmuş anlar ve anılar arasında fotoğraflara bakarken, resimlerdeki tanımadığım insanların aynı şehirde hayatlarını geçirmiş ve göç etmiş hiç görmediğim akrabalarım olabileceklerini düşündüm birden. Aynı sokaklarda benzer buluşmalar sırasında dondurulan anlar, benzer renkler, benzer şekiller, kısa boylu bıyıklı gülümseyen bir adam, dönemin son moda kıyafetleriyle uzaklara dalmış bir kadın… Hepsi farklı farklı aile hikayelerinin aktörleri… Ciddi bir duruşla ölümsüzleşen evlilik resimleri, aynı gecenin ilerleyen vakitlerine ait hafif çakırkeyif gülüşlerin resimleri… Hep içkiyi fazla kaçıran büyük amca, hiç gülümsemeyen bir kayınvalide… Sanki hiç kimse İzmir’i hiç terk etmemiş gibi. Eşimin DNA test sonuçları da tüm göçlere rağmen aslında kimsenin hiçbir yeri tamamen terk etmediğini doğruluyor bir anlamda. Resmi kayıtlarda bir Kıbrıslı Türk olarak kayıtlıyken genetiğinde % 34 İtalyan bağlantısı ve Limasol da yaşayan Maria veya Androula isminde üçüncü dereceden akrabalarıyla sanki eski aile fotoğraflarındaki herkesin izini genlerinde taşımakta. Bir Ionia- Yunanistan çocuğu olan Herakles ‘in (535BC) dediği gibi dünyayı bir bütün olarak gören bilge kişi,  parçalara ayırmaya çalışan ise aptaldır!

Reinhard Heydrich in tüylerinin diken diken olduğunu görür gibiyim!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar