YAPISAL KUSURLU BM’LER!   - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

YAPISAL KUSURLU BM’LER!  

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Dünya savaş çığlıklarıyla ile dönerken…

Kendini bu dünyanın odağı zanneden Kıbrıs insanı, Kuzey’de adına “bereket”  denilen yağan yağmurlarla uğraşırken!..


Güney’dekiler de “Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yatakları sahipliğine tapu çıkarıyorlar!”

…ELBETTE her ülke kendi sorunlarının öncelikleriyle  kaimdir de… Eğer bölgemizde  savaş çığlıkları işitilirken ateşleri yakılıyorsa… Yok mu “ne oluyoruz” demek?  Türk-Rum ayni adanın insanları olarak kendimizi güvenceye alacak tedbirler işbirliğinde (olsun) o “mübarek masada” buluşup konuşmak!

      UMURLARIMIZDA  bile değil! Kaldı ki olsa ne yazar?

      Ki Kıbrıs “1. Dünya savaşını” da görüp yaşadıydı,  “İkincisini” de!

      Birincisinin sonucunda el değiştirip “İngiliz Kolonisi” olduydu, ikincisinde  Alman uçaklarının saldırıları altında kalırken, kasabalardaki kadın ve çocuklarla yaşlılar köylere taşındılardı..

“Her iki savaş sürecinde de  ekmek ve sair gıda maddeleri ya karneye bağlandıydı yada satın alınamayacak kadar baskın pahaya fırladıydı!

Rahmetlik pederim anlatırdı: “Karnımızı doyurmak mümkün değildi” derdi!

TABİ ki  büyük savaşlar gerilerde kaldı, artık BM’ler var.  Dolayısıyle bir daha dünyayı saracak öylesi büyük savaşlara izin vermez” diyeceğiz ama Kıbrıs sorunundan biliyoruz:

O BM’ler yıllardır bu küçük adada Türklerle Rumlar arasındaki siyasi sorunu çözemeyecek kadar aciz   kalmışlığının  gerçeğinde, ayni zamanda “yapısal kusurlu” olduğunun da ispatını  çaktı!

Ki şimdilerde de Ortadoğu’da Amerika ile İran arasındaki tehlikeli dalaş karşısında suskun ve aciz sadece gelişen olayları seyretmektedir.

BU durum da göstermektedir ki artık BM’ler fonksiyonunu yitirmiştir! Dünya Djital ve nükleer çağı yaratan BM’lerin 5 daimi üyesinden daha büyük olmasına karşın, yazık ki o “büyüklükler” de Arabistan çöllerinde bile sıradanlaşıp savaş canavarları haline gelirken “barışın” değil felaketin nedeni oldular!

…PEKİ 3. Dünya savaşı çıkar mı? Şu nedenle evet! Artık  BM’lerin de durduramadığı    BM’lerin “mihver ülkeleri” eğer “dünya barışı” için yeni bir “dünya düzeni” kurulması gerektiğine inanırlarsa o savaş yaşanır!

VE bir günde biter! Yerine “küllerinden yeni bir dünya doğar.                                          (Fakat  bu   kez BM’lerle  değil ama! Nitekim sizler de işitmiş  biliyorsunuz:  Son dönemlerde geleceğe yönelik çok sözü  edilen “Unitidet World Federation” (“Uluslararası Dünya Federasyonu) kurulumu sürekli beslenen fikirlerle gündem olmaktadır.)

TABİ bilmiyoruz  Anastasiadis’in kulakları çınlar mı? Dünya “federal sistem” arayışları için kendini hazırlık süreci içine sokarken, hazret hâlâ adanın  egemeni olduğunu iddia ediyor!

                        *****

  ADİL YÖNETİMLER BEKLENTİSİNDE!

Son günlerde sosyal medyada “Yol yoksa seyrüsefer ruhsatı da yok” sloganı yayılarak sonuçta dün akşam (nasıl gerçekleştiğini tabi ki bilmiyorum) bir toplumsal harekete dönüştü!”

İyi de oldu! Çünkü artık hem “direkt gelir vergilerini” hem de “devlet yükümlülüklerinden  kaynaklı olması gereken “hizmetlerin,” dolayısıyla parasal giderleri de kapsamına alan “Harçlar ve Vergilerin” amaçlarına uygun şekilde disipline edilmeleri gerekir.

ÇÜNKÜ  öteden beri biliyoruz ki:

BİR:  Devlet   direkt vergi alamadığı için dolaylı vergilerle bütçe denkleştirmeye çalışmaktadır..

İKİ: Fakat biliyoruz ki ne Devletin alması gerektiği halde alamadığı direkt vergiler ne de “harçlar” aracılığı ile zorla alınan dolaylı vergiler “adil”  değillerdir!

ÜÇ: Ve yeni olmasa da  son zamanlarda daha açık seçik ayazlatıldıkları için öğrendik; Devlet türlü çeşitli “hizmetler” karşılığında vatandaşların “gelirlerine” aldırmadan adaletsizliği de çakarak dolaylı vergilerden olan  “harçlara” zam yapmasına karşılık, bu gelirleri “amacına uygun şekilde kullanmıyor!”

NİTEKİM trafik kazaları sonucu artık felaket halini alan ölümler karşısındaki toplumsal tepkide gündeme gelen nedenlerden birisi olan “yolların”  ve ötesi  “altyapı sorunlarının” tedbir ve yapımlarında   kullanılmaları gerekirken başka amaçlar için kullanılmaktadırlar!                  Ve bu usulsüzlük  sonunda toplumca protesto edilir duruma kadar vardırılmıştır!

Aslında toplumun asıl   tepkisi,  yıllardır  kurulamayan düzene, tam ifadesiyle  düzensizlik ve sistemsizlikle oluşan Devlet ciddiyetsizliğne karşıdır!

(NİTEKİM bir yurttaş olarak ben de Mağusa’daki patlak çatlak yollardan.. Yağmur sularıyla doldukları için gözükmeyen çukurlara dalıp çıkan  küçük arabamın neredeyse hurdaya dönecek olmasından.. Aydınlatmaları  olmadığı için  yollarda karanlıklar içinde  sürüş yapmak zorunda kalmamdan… Şikâyetçiyim ve para karşılığında “seyrüsefer ruhsatı”  çıkarmak zorunda bırakıldığım için tüm araç sürücüleri gibi kendimi devletim tarafından istismar edilmiş, sömürülmüş, aldatılmış hissetmekteyim…)

 DOLAYISIYLA gelin hep beraber bir defa daha itiraf edelim: KKTC’nin çarkları bu “bozuk düzenler” dengesinde döner! Yani Ali’nin külahı Veli’ye, Veli’ninki Ali’ye giydirilir!

Bu durumda yurttaşları için Devlet  velinimet değil, vaziyetleri idare eden bir “müessesedir!”

TABİ böyle bir Devletin yurttaşları olmak fedakârlığı gerektirir! Ki 45 yıldır bu fedakârlığı esirgemeyen Kıbrıs Türk’üne karşın tutun ki Devletten istenilen tek şey doğru dürüst yönetilmektir.. Hakçasına, imtiyazsız sınıfsız  ve tabi adilane!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar