Uzaklar yakın oldu - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Uzaklar yakın oldu

Bekir AzgınBekir Azgın

“Bu gidişle bizi yönetmek için iyi politikacı yerine iyi rol yapan, eli yüzü düzgün birilerini seçmeyi tercih edeceğiz.” Bu öngörü yıllar önce okuduğum bir kitaptan alınmıştır.

Son Ukrayna seçimlerinde komedyen Volodimir Zelenski, oyların  dürtte üçünü alarak cumhurbaşkanı seşildi. Bir önceki cumhurbaşkanı Petro Poroşenko’yu ezdi geçti. Hem de doğru dürüst bir seçim manifestosu olmadan ve “Ben politikacı değilim” diye prpaganda yaparak.


Kuşkusuz, Zelenski, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan ilk aktör değil. Eski Amerika Başkanlarından Ronald Reagan, ikinci sınıf bir aktördü ama, Amerikalılara bakılırsa, iyi bir cumhurbaşkanı idi. Onun bir de valilik deneyimi vardı. Politikaya çıplak atılmamıştı.

Buna karşılık, Zelenski çok sevilen bir aktördü. Başrolü kendisinin oynadığı “Halkın Hizmetçisi” adlı bir film dizisi hazırladı. (Daha sonra kurduğu siyasal partinin adı da “Halkın Hizmetçisi”dir.) Dizi çok beğenildi. Sıradan bir adam, bir sabah cumhurbaşkanı atandığını duyar ve gider koltuğa kurulur. Ondan sonra da dönemin cumhurbaşkanını taklit eder, izleyenleri kahkahaya boğar.

Nerdeyse, masalla gerçek tıpa tıp örtüştü ve bugün kendisi gerçekten cumhurbaşkanı koltuğunda oturmaktadır. Bir farkla. Filmdeki cumhurbaşkanı fakirdi, kendisi, bir önceki cumhurbaşkanı Poroşenko gibi milyonerdir. {Bu tiplere milyoner mi denir yoksa milyarder mi, emin değilim. Fakir cumhurbaşkanları da sadece filmlerde görülür galiba. Bildiğim tek istisna, Uruguay’ın eski cumhurbaşkanı José Mujica’dır (Ho’se Mu’hika).}

Sözünü ettiğim kitap, Bournemouth Üniversitesi profesörlerinden Darren G. Lilleker’in 2006 yılında yayınladığı “Key Concepts in Political Communication” (Siyasal İletişimde Temel Kavramlar) adlı eseridir. Seçmenlerin siyasi söylemin içeriğinden çok politikacının görüntüsüne öncelik verme nedenlerini, yazar, özetle, şöyle izah etmektedir.

Bunun başlıca iki nedeni var. Biri, politikacıların tavırlarındaki değişiklikler, ikincisi de medya haberciliğindeki değişiklikler. Önce politikacının tavırlarındaki değişikliklere göz atalım.

Politikacılar çoğunlukla vermek istediği mesajların direkt olarak seçmene ulaşmasını arzu etmektedirler. Yaptıkları konuşmaların gazeteciler tarafından kesilip biçilip kuşa çevrildiğine inanmaktadırlar. Seçmenle buluşma eskiden meydan mitinglerinde yer alıyordu, günümüzde buluşmalar çoğunlukla televizyon aracılığıyla yapılmakdır. Bu nedenle politikacı her kılığa girmekte bir beis görmemektedir.

Tartışmalara katılmakta, sohbet toplantılarına iştirak etmekte, Bill Clinton gibi saksofon çalarak televizyonda hünerlerini sergilemekte, hatta ve hatta pembe dizilerde küçük roller üstlenenler bile var. Kadın seçmenlere ulaşabilmek için, Vladimir Putin gibi, pembe dizilere reklâm verenler veya Tony Blair gibi işçilerin okuduğu gazetelerde makale yayımlayanlar vardır. Bu da kamu oyunda bıkkınlık yaratmaktadır.

Eskiden politikacı üst kültür ile ilgilenirdi. Felsefe bildiğini, sanattan, estetikten anladığını göstermeye çalışırdı. Şimdi bunun tam tersi yapılmakta. Seçmenlerin büyük bir çoğunluğu cahil veya yarı aydın oldukları göz önünde tutularak pop külütürü ile ilgilendiklerini kanıtlamaya çalışıyorlar. “Ben de sizlerden biriyim, sizin gibiyim” mesajını iletmeye çalışıyorlar. Bu tür davranışlar, aydınları seçmen sandıklarından uzaklaştırıyor. Öte yandan, Donald Trump gibi ilginç insanlar Amerikan cumhurbaşkanı seçilebiliyor.

Medya organları, özellikle de televizyon kanalları uzmanlık alanına göre parçalanmıştır. Eskiden her şey aynı kanaldan izlenebiliyordu. Günümüzde haber kanalları var, çocuk, hatta bebek kanalları var, spor, müzik, belgesel, pembe dizi kanalları var; var oğlu var. Ne var ki TV kanalları ticari kuruluşlardır ve kâr etmeleri beklenmektedir. Bunun için de seyirci sayısını artırmaları gerekir.

Seyirci artırma uğruna iki önemli değişiklik yapılmıştır. Birincisi, haberler sulandırılmış ve daha eğlenceli hale getirilmiştir. Haber sunuculuğu için de güzel kadınlar bulunmuştur. İkincisi de ünlü kişilerin ve politikacıların özel yaşamları ile ilgili haber sayısını artırmışlardır.

Özel hayatla ilgili konularda aşk veya yasa dışı seks varsa, seyreyle gümbürtüyü. Isıtılıp ısıtılıp seyircinin gözlerine sokuluyor. Seyirciler ise bu türden haberlere bayılıyorlar. Sonuçta izlenme oranları yükseliyor.

Cumhurbaşkanı Bill Clinton ile 22 yaşındaki stajyer Monica Lewinsky arasındaki aşk ilişkisi, Milyarder Donald Trump ile Amerika medyasına göre, pornografi aktrisi (her ne demekse) olan 27 yaşındaki Stormy Daniels (esas adı Stephanie Clifford) ile olan seks ilişkisi dünya medyası için bulunmaz nimetti.

İlginçtir, Trump ile Stormy arasındaki ilişki, Trump’ın cumhurbaşkan adayı olmasından sonra ortaya çıkmıştı. Yani olaydan tam 10 yıl sonra. Üstelik Stormy’ye 150 bin dolara yakın bir sus parası verilmiş olmasına rağmen kadın ağzını kapatamadı. Televizyon kanallarında Trump’ın erkeklik uzvunun boyutuyla ilgili bilgiler vererek kahkahalar atıp durdu. (Kadının ismiyle müsemma olduğu anlaşılıyor. Stormy, “fırtınalı, şiddetli” demektir.)

Bütün bunlar politikaya ve politikacılara karşı olan sinisizmi artırdı. Seçmenlerin yarıya yakını oylarını kullanmaya gitmiyorlar. Gidenlerin çoğu da ya anadan doğma belli bir partiye bağlı olanlar veya süylenenlere değil kişinin görünümüne göre karar veren kişilerdir. Bu yüzden, dünyada giderek yakışıklı genç liderlerin arttığı görülmektedir.

Trump, kendisinin hem akıllı, hem hafızası güçlü, hem de yakışıklı biri olduğunu söylüyor. Buna karısının inanıp inanmadığını bilmiyorum ama Stormy, Başkan’a kesinlikle katılmadığını dile getiriyor.

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar