Böyle ekim ayları sonbahardır.
Şairlerin dilidir sanki bu mevsim.
Ve bu mevsim coşturur, sırasında bu mevsim mahveder insanı…
…
“Sevgilim, sevgilim
Mevsim sonbahar.”
…
Zaman zaman şairlerin diline başvurmak iyi bir şeydir.
Derin ve anlamlı mısraların içinde dolanmak ve mevsimine göre alıp başınızı gitmek o şiirler arasında…
…
Sonbahar üzerine Nazım Hikmet bir şiirinde şunları yazar:
Çiçekli badem ağaçlarını unut.
değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
ıslak saçlarını güneşte kurut
olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın
nemli, ağır kızıltılar…
sevgilim, sevgilim,
mevsim
sonbahar…
…
Çiçek yağar mı?
Yağar işte!
Atilla İlhan’ın bu mevsime yazılmış satırlarında olduğu gibi:
nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar
…
Havalara tepeden tırnağa serin rüzgarlarlar hakim üstümüz başımız ve her yanımız sonbahar.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın sonbahara dair şiirinde denildiği gibi serin rüzgarlara vermelisiniz kendinizi, böyle mevsimlerde.
Durgun havuzları işlesin bırak
Yaprakların güneş ve ölüm rengi,
Sen kalbini dinle, ufkuna bak.
Düşünme mevsimi inleten rengi
Elemdir mest etsin ruhunu
Eser rüzgarların durgun ahengi.
Yan yana sessizce mevsimle keder
Hicrana aldanmış kalbimde gezin
Esen rüzgarlara sen kendini ver.
…
Sonbahar Cemal Süreyya’nın zihninde bambaşka bir hüzün taşır.
Dalından kopan yaprakların
Sararan yanlarına yazdım adını
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.
Eylül’dü……
Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
Adımlarımızın kısalığı bundandı
Bundandı gözlerimin durgunluğu.
Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
Ellerin kadar ıssız,
Sen kadar zamansız molalar veriyordum
Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.
…
Sarıya bulanmış mevsime Yahya Kemal de içlenmektedir ki şöyle der :
Fânî ömür biter, bir uzun sonbahâr olur.
Yaprak, çiçek ve kuş dağılır, târümâr olur.
…
Muhtemel bir akşam vaktiydi loş ışıklara gömülmüş, mevsim sonbahar.
Böyle havalarda olmalı Ataol Behramoğlu şunları yazmıştı:
Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
İlkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
Sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse
Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kada